entry'ler (58)

babanın ölmesi

2 yıl önce bir arkadaşımın babası ölmüştü. onun her anında yanındaydım ve belki onun anlatamadıkları vardı. kendimi onun yerine koyup şunları yazmıştım:

Bir zamandı hatırlamıyorum. Ölmek kokusu sardı büstünün kulaklarım. Meridyenlerin farklı olduğu bir başka yerden. Evin yolunu tuttu yine yollarım. Tuttukça diyorum.. Boşlukta yürüme hissi..Upuzun yola atılan ilk adım. Evin içi geceden kalma bir çay acısı. Yokluk çeken simitçi bakışlarıyla karşılandım. ilk defa bu kadar ellerim boş yüreğim dolu girdim içeri. Bu kalabalıkta neyin nesi? Sahi günlerden de neydi. Anımsamıyorum. Gözlerim arıyor birilerini, bir şeyleri sürekli dalıyorum kalabalığa. Sanki bütün gözler üzerinde, bana bir yük kalmış gibi ağır ağır sürüyerek gidiyorum salonun ortasına. O an simsiyah ve sonra.. Cahil kalsaydım da öğrenmeseydim bazı gerçekleri. Bazı gerçekler çok acı. Boş kaldı mutlu yanım.

Düşüncelerim anılardan başka bir yere gitmiyor. Bir de toprak kokusu. Saat kaçtı acaba? Ağlamazdı benim babam. Bir kere ağladı çocukça. Çocukluğunu hatırlatan babasının ölüm haberini alınca. Kızmazdı artık bana da ağlıyorum diye. Babası ölünce çocuk olurdu arkasında bırakılanlar. Selasını bile duyamadığım, sesini koklayamayacağım kadar uzaktaydım. Bilinmezlik içinde karambole bir hayat yaşayınca her şeyden uzakta kalıyoruz tabii. Zamana inanmayı da bıraktım. Belki yazmayı da bırakırım. Sigaraya başladığım yerde daha fazla ne konuşulur ki zaten?

Ne kadar çaresizlik eder bu durum? En zor zamanlarım sandığım o anlarda yanımda olan adam şimdi de en zor zamanımda yanımda. Bende yanında. Konuşmuyoruz bu defa. Gereksiz suçlamalar yüklüyorum kendime. Yük treninin başındayım şimdi. O "adam" gibi bir yükün altında. Yıkılmaktan korkan. Özlediğim her şeyin sırtımı bıçakladığı bir yere doğru gidiyoruz. Yalvarırım yardım etsin birisi. Nereden başlanır bir ucundan mezar kazmanın? Yerin rahat mı diye son kez indirirken seni tuttuğum yerden. Ben uyurken hep kontrol ederdin ya baba.Elimle tuttuğum bir parmağını öpmek, sarılmak geldi yine içimden. Kocaman ellerinle yüzümü saklayıp soğuklardan korunmak istiyorum yine.Ellerini ısıtma sırası bende. Tanrı sırayı bana verdi. Adımı fısıldadığın ezanda son vedayı ben ediyorum sana baba. Bunun için sıraya ben girmedim. Seni severek ve özleyerek çıkıyor son kez adın yanımda. Özür dilerim. Birazdan yüzüne toprak gelmesin diye tahtayla üstünü kapatacağım. Çamurlu yüzümü silerdin, ben üstüne toprak atacağım sanırım. Kimselerden zarar gelmesin diye koruduğun oğlun bıraktı seni toprağın altına. Can suyunu da dökeceğim ruhunu yaşatmak için dualar ederim ardından. Saat kaçtı, ben firar, sen yok.

motorlu taşıtlar vergisi

klasik bir vatandaş tipi olarak az önce ödemeye çalıştığım ancak sisteme online ödeme yapamadığım şeysi. tamam son güne bıraktım da ödemeyi günün son dakikasında ödemek istiyorum belki. vergimizi bile istediğimiz gibi ödeyemeyecek miyiz?

Bu sorunu yaşayan başka yazarlarda varsa mesaj kutuma bekliyorum.

the life of david gale

kurgusu mükemmel bir eleştiri filmi. texas'ta idama mahkum edilmiş bir üniversite hocasının başından geçen ve idama mahkum edilmesini konu alan filmi sıkılmadan izledim. verdiği mesaj ve filmin sonunda yaşadığım şokun hala etkisindeyim.

spoiler vermeden izlemenizi şiddetle tavsiye ediyorum.

cuma namazı için velilere gönderilen dilekçe

"cumaya gitmek zorunlu değil mecburi" demenin bir başka yolu. yönetmelik neyse onu uygulasınlar. ibadetin sorgulanması veya sorulması okulun işi değildir. okul saatleri içerisinde ziraat türkiye kupası izlemek isteyen öğrenciler olursa onlar içinde dilekçe yollanacak mı velilere?
(bkz: demokrasi kokan hareketler)

uyuyan adam

(bkz: az bilinen muhteşem filmler) tutunamayanlar romanı ile yakın zamanda çıkmış film. 1974 yapımı bu filmi izlerken fransa'da yaşayan ve hayatın içinde kaybolmuş bir adamı konu alıyor. iç konuşmalardan oluşan filmin sonunda öyle bir ses tonuyla konuşuyordu ki kalbimin ritmi hızlanmaya başladı. bu gece bir kere daha izleyeceğim. "yalnızlık anlatılmaz anlatılsa yalnızlık olmaz" demişlerse de bok yemişler. bu kadar güzel anlatım olamazdı. izleyin derim.

https://www.youtube.com/w...h?v=sPhaT-zjIFA&vl=tr

yalova denilince akla gelenler

(bkz: sus ve yalova ya devam et)

ankaralı erkekler

ankaralı erkek yoktur angaralıdır o. köçek kastamonu oyunudur. angara'da seymenler vardır ki adamı köçek diye oynatırlar.

metro turizm

güzel bir kızla tam sevişmek için yatağa yeni girmişsin, ön sevişmenizi tamamlayıp olaya girecekken önden olmaz sürtünelim sadece der ve yarım kalır ya. tam da öyle bir şey bu firma. otobüs firması namına her şey var ancak yolculuk sırasında can sıkıcı durumlar çok oluyor. kim kime biniyor belli değil.

çocukluğa dair özlenen şeyler

kısa şortlarla dışarı çıkıp o sıcak güneş altında bir yol kenarında, apartman eşiğinde taso oynamak.

resulullahla benim aramdaki farklar

anne acısını yaşamadan yazılamayacak bir şiir. öyle büyük, içten ki bir gidiş, ölüm, hayat... karmakarışık duygularla bıraktı beni. ah muhsin ünlü ahhh
http://www.youtube.com/watch?v=Bp-DFYaGaCc

behzat ç

istanbul dizisi olmadan da insanları nasıl ekrana kitlenebildiğini göstermiştir. yarrak varmış gibi illa kız kulesi ve boğaziçi köprüsü gösterilecek diziler yerine başkentin kirli sokakları, ıssız sokaklarını izlemek daha hayatın içinden geliyor. bok var istanbulda.

deniz tekin

ne zaman dinlesem eski sevgilimi hatırlatır sesi. sakarya'da teras bar'da "hep sonradan" şarkısını dinlerken içtiğim o biranın tadını bile anımsarım.

der ingenieur

kelime anlamını cahilliğimden google translate'den bakıp "mühendis" olduğunu öğrendiğim yazar. Replika kodu yollayan kişinin nick altı yorumu yazacağım dediğim için bende sözümü tutmak istedim. şu an izlediğim "hep yek 2" filmini yarıda bırakıp bu yorumlarda bulunurken konu nereye gidecek bilmiyorum. ilkokulda hatıra defterlerine " öncelikle kalbin kadar temiz bir sayfa ayırdığın için teşekkür ederim" cümlesiyle başlayıp kendisini bu ortamlarda daha uzun ve güldüren, düşündüren yazılarını okumayı bekliyorum. davetiye için teşekkürler tekrardan. kod bulmak için f5 tuşuyla sevgili olmuştum sen yetiştin. tişikkirlir sipirmin

anın görüntüsü

görsel

sözlük yazarlarının çektiği fotoğraflar

görsel

sözlük yazarlarının çektiği fotoğraflar

görsel

bomonti bira

behzat ç. izlerken diziden etkilenip aldığım ve sonra bağımlılık yapan bira. 2009'dan beridir devam.

sözlüğe siyasi bilgi bırak

adalet bir gün herkese lazım olabilir.

dokunsalar ağlayacak gibi olmak

ya dokunmasalar? kimse görmese, duymasa. Derdini dinleyecek kimseleri bulamadan yapayalnız ağlamak? dokunacak kadar yakınında insanların olduğunu bilenlerin söyleyebileceği bu sözü bir de "yapayalnız ağlamak" diye düşünmek lazım.

ankara

çok özlediğim şehrim. bir şehirde aşıksanız sevmek için bahaneniz olmalı. bu şehirde çok aşık oldum, çok sevildim, çok bekledim. Şimdi aşktan geriye yaktığımız sigaralar kaldı ankara'da. olsun aşk acısı da yaşamak için güzelsin. en kısa zamanda gidip eski sevgilimin sokağında yanan oda lambasına bakıp sigara yakarım. yeter ki sevecek bahanemiz olsun.