farklı kişiler için farklı anlamlar içeren ve çok özel an.

anne için acı verici olduğu kadar zevk de veren bir andır. ortalama 9 aydır karnında taşıdığı, canının parçasını sonunda kucağına alabilecek, istediğince öpüp koklayabilecektir. annenin doğum anındaki en önemli düşüncesi çocuğun sağlıklı ve kazasız belasız dünyaya gelmesidir.

baba için hem merak, hem sevinç doğurur. dokuz doğurmak tabiri en çok bu anlar için geçerlidir.

bebek için zordur. sıkıştığı yerden kurtulup rahatça tepinebilme özgürlüğünü kazanıyor olsa da ciğerlerini yakan oksijen ve poposuna yediği şaplak "acaba doğmasa mıydım" sorusunu beraberinde getirebilir.

doktor/ebe için sıradanlaşmış bir olaydır, iştir.

akraba/tanıdıklar içinse hem sevinç, hem de küçük altın alma zamanıdır.
*
ölüm anına başlangıçtır.
bebeği babanın mı yoksa annenin mi doğurduğu anlaşılamayan andır.acemi baba adaylarının doğumhane ye alınmamasının gerektiği zamandır.
merak edilen andır. hiç merak etmediniz mi? doğduğum anda neler oldu? ilk saniyelerim nasıldı? neden g.tüme vuruyor bu yavşaklar? gözlerimden neden yaşlar akıyor? neden hiç hatırlanmayan zamanlardır doğum hali ve arkasından gelen yaklaşık 1 - 2 sene? ister istemez düşünür insan, dünyaya gelmeden önce ne olduğunu ve öldükten sonra eğer bir hayat daha varsa hatırlayıp hatırlayamayacağını hiç bilemeyecek olmasını. sanki ilk anlarını hiç yaşamamış ya da son anlarının belki de belleğinde yer etmeyecek olmasını. hayatta olduğunu bildiği ilk dakikaların gerisindeki 1 - 2 sene karanlıktır. insan hatırlayamaz, bilemez nasıl dünyaya geldiğini. belki bir video çekilmiştir ama yine de bilincinde bir yeri yoktur o anın. bu vücudun, bu çirkin suradın ilk hali nasıldı? nasıl bu hale geldi? hayattaki cevapsız sorulardan belki de en önemlisidir bu.