dogru insani aramak

insanın kafasında oluşturduğuprotipe uygun birini arama fasilite si.genelde bir işe yaramaz ; eninde sonunda bir kabahat bulunur.

(bkz: aramaya inanmak)

mutlak manada doğru insan diye bir şey olmadığı için ömürboyu devam edecek bir edim. idea. ütopya. önemli olan katılmak tabii...

insanların isteği, dileği doğrultusunda arayışa geçmesidir. bunun da kotü sonuçları vardır. * *

ben tam 6.460.000 adet dogru insan buldum ihtiyaci olan arkadaslara adresi veriyorum.
(bkz: dogru insani google da aramak)

(bkz: arayan mevlasını da bulur belasını da)*
(bkz: armutun sapı üzümün çöpü deyip doğru insanı bulacağını sanmak)

doğru soru ne istemediğini bilmek.

(bkz: aramaya üşenmek)

bir gün hayallerindeki insanla karşılaşılacağının inancıyla arayışa geçmek.

her defasında buldum sanmak. en son buldum sandığınla aramaktan vazgeçmek ve onunla yetinmek.

kimisi icin bir ömür boyu kimisi içinde bir anlik arama sonucu ama er yada gec bulunan dogru insan ne yazik ki basarinin bosluna dusuldugu icin elden kacar. arayan ve aranan icin sebepler önemli degildir. cunku bir sebepe gerek yoktur. muzik gibi nedensizde olabilir ama önemli olan bu yolda yolculuktur. hedef degil... cunku cogu zaman cogu insanin hayatinin anlami olan dogru insani bulmak yasamak sebebidir. ve bu yuzden dolayi bir hedefe giderken insan yolunu sevmelidir. yani tabakhaneye bok yetiştirmenin bir manasi yoktur. ama ne yazik ki cagimizda fastfood cagi oldugundan dolayi insanlar aceleci ve bunla beraber yıkıcı olabiliyorlar. fakat yolu sindirmeyi abartmamak lazimdir. cunku hedefe giderken zaman yetmeyebilir ve insan hayal kırıklıklari yasayabilir. olmayan duslerden duslere kosar durur insan. yani bu kadar muglak konuda kisiye ozel cozumler vardir. kisiden kisiye degisebilir. ama genel olarak bu isin cozumu dogru yerde dogru zamanda olmaktır. bir an ne gec yahut bir an erken.... fakat bu muglak hayatta bu biraz zor.

yonca tarlasında dört yapraklısını aramak gibi imkansız olmayıp zor bulunan şey.

(bkz: neye göre kime göre)

her insanın kendine has bir "puzzle" ı vardır. içinde kendisinin (dış görünüşü, tarzı ve kişiliği) oluşturduğu ve yerleştirdiği parçalar ile dışardan seçtiği (arkadaşları, dostları ve sevgilisi)parçalar vardır. insan kendi puzzle ını oluştururken doğru parçaları doğru yere yerleştirmeye çalışır durur. bunu başardığında ise puzzle tamamlanır ve artık birşeylerin eksikliğini hissetmez.

bazen bir ömür boyu sürebilecek olan eylemdir.

bulamadıktan sonra nafile eylemdir. çocukların ağzına maskara eder...

inasanı milyonlarca yanlışa götürecek eylemdir.

(bkz: deneme yanılma yontemi)

bu zamanda en çok yapılan işlerden birisidir.

yalnız kalmanın sebebi. eğer prenses hayallerdeki kadar güzel olacaksa yalnız kalmaya değen sebep.

karakter, alışkanlık, çekim, aşk, olmadı deli sevgi, var olacak bişey ki işte "o" denecek kişiyi bulma arayışıdır.
bulan mutludur, bulmaya çalışan karmaşık... nedeni basit, doğru görünen yanlışları ayırmanın zorluğu...

boşunadır. çünkü mutluluk arayarak bulunmaz; elde edildiği zaman da değeri bilinmez, belki çoook sonraları onu kaybettikten sonra mutluluğu ve hayatına mutluluk yayan ne kadar doğru insanlar olduğunu farkedersin ki iş işten geçmiştir zaten...

"bulursan söyle de beraber mikek" adlı parlak bir zekanın ürünü olan sözle yorumlanabilecek eylem