bugün

LEYLA KÖŞESi

BiR DE BAKALIM LEYLA KÖŞESiNDEN
AŞKIN KADIN ADLI PENCERESiNDEN
BIRAKMIŞTI KENDiNi YAZILMIŞ OLANA
SUSMAK VE KONUŞMAMAK DENEN CANA
EVLENMiŞTi VE GÖRÜNÜŞTE MUTLU
ŞiMDiDEN MEMNUN VE GELECEKTEN UMUTLU
FAKAT BiR EKSiKLiK UFACIK BiR NOKTA
KALBi KURCALIYORDU HALA
MECNUN NE OLMUŞTU NEREDEYDi
NASILDI NE YAPIYORDU HALi NEYDi
GECELERi LOŞ GÖLGELER ARASINDA
KUM TEPELERiNDE AY YARASINDA
MECNUNA BENZEYEN HAYALLER OLURDU
BU ANLARDA SANKi KALBi DURURDU
BiTMiŞ OLAN BiR DAHA MI BAŞLAYACAK
NE ÇARE BAŞLAYAN BAŞLAMAMIŞ
BiTMiŞ BiTMEMiŞ OLACAK
GiBi GELiRDi ONA
ÜRKÜNTÜ GEÇMiŞ AMA EREMEMiŞTi HUZURA
KARANLIK BiTMiŞ FAKAT EREMEMiŞTi HUZURA
AY TUTULMUŞ TUTULMUŞ KURTULMUŞTU
GÇNLU ZAMAN ZAMAN TUTMUŞTU MUSTU
GÜN KIRMIŞTI SiYAH ÇERÇEVESiNi
YARMIŞTI IŞIKTA ÖTESiNi BERiSiNi
BASKIN KORKUSUYLA ÜRPEREN ÇADIRLARIN
BUGÜN DÜZEN VE GÜVEN, AMA YARIN!!
YARINA BiR GÜVENCE OLMAYAN
NEYE YARAR BÖYLE BiR ŞiMDiKi ZAMAN
ACIYLA DA OLSA DOPDOLU OLAN HAYAT
BOŞALMIŞTI ZEMBEREĞi BOŞALMIŞ BiR SAAT
GiBi. DÖNMÜŞTÜ BOMBOŞ BiR KAĞIDA
AĞIZDAKi TAD BENZEMiYOR ESKi TADA
IRMAK KURUMUŞ RÜZGAR ESMiYOR
YAKICI GÜNEŞi BiR PARÇACIK BULUT ÖRTMÜYOR
ARZU VE KORKU iKi KARANLIK DUYGU
YÜREĞiNDE BiRBiRiNi KOVALAYIP DURUYORDU
YA BiR GÜN GERi DÖNERSE MECNUN
YiNE ALTÜST OLURSA ORTALIK BÜTÜN
DAHA Mi iYi OLUR DAHA Mi KÖTÜ BiLMiYORDU
BiR UMUT VARDI GÖNLÜNDE EKSiLMiYORDU
SONRA KIZIYORDU KENDiNE KINIYORDU KENDiNi
KAPAMAK iSTiYORDU iÇiNDE ESKiNiN KEPENGiNi
ESKi OLDU DiYELiM AMA NEYDi YENi
VE NASIL ESKiTMELi ESKiMEYENi
NASIL ÖLDÜRMELi ÖLMEYENi
NASIL DiRi SAYARSIN ÖLÜ OLANI
ESKi BiR ZEHiRDi BELKi AMA YENi
ANDIRIYORDU TATSIZ TUZSUZ BiR YEMEĞi
BEKLEMEK NEYi BEKLEDiĞiNi BiLMEDEN
GÜN GÜNÜ AY AYI KOVALARKEN
BEKLEMEK BiR VAKTiN DOLUSUNU
ÖÇ ALAN KADERiN ZALiM OYUNU
HER ŞEY AKILLA KURULU AKILLA DÜZGÜN
AMA AKLIN iÇiNDE OLMALI BAHARAT GiBi
BiR PARÇA DELiLiK
OYSA MECNUN ALMIŞ BÜTÜN DELiLiĞi GiTMiŞ
KUPKURU BiR HAYAT KALMIŞ VE ADETA OYUN BiTMiŞ
ARZULANAN ZENGiNLiK, AT KUMAŞ VE ZiYAFET
YETMEZ OLUR iNSANA BiR GÜN ELBET
iNSAN HEP BiR ŞEY UMAR BEKLER
NE OLDUĞUNU BiLMEZ FAKAT
FAKAT SONRADAN DURULDU LEYLA
TEVEKKÜLLE HUZURU BULDU LEYLA
RUHTA KOPAN FIRTINALAR DiNDi
GÖKTEN GÖNLE SÜKUNET iNDi
ANLADI Ki ACI TATLI SOĞUK SICAK
GEÇMiŞ VE GELECEK AYRILMAK VE KAVUŞMAK
HEP AYNI VAROLUŞUN DÖNÜŞÜMLERi
AYDINLANIŞLARI VE SÖNÜŞÜMLERi
HER ŞEY HAVADA DÖNER DURUR
SONUNDA TANRI VARLIĞINDA YOK OLUR
RUH HÜRDÜR VÜCUT ESiR
RUH BALDIR BEDEN ZEHiR
RUH HÜRDÜR TANRI AŞKIYLA
BAĞLI DEĞiL YER VE ZAMAN KAYDIYLA
FARKETMEZ GELSE GELMESE KAYS (MECNUN) ONA
GiTSE GiTMESE ONA LEYLA
TANRI KATINDA BULUŞMUŞLARDIR
HAKiKAT YURDUNA KAVUŞMUŞLARDIR


SEZAi KARAKOÇ.
görsel
Delilik bireylerde ender görülen bir hastalıktır ama gruplarda, siyasi partilerde ve devletlerde bir kuraldır.

Friedrich Nietzsche
''prometheus bugün çaldı ateşi tanrılardan ve spartaküs için bugün dendi zincirlerinden başka kaybedecek hiçbir şeyi yoktu diye. ve biz, aklından başka kaybedecek hiçbir şeyi olmayan ki onu da çoktan kaybetmiş olanlar, bugün devralacağız tarihi çoktan tarih olmuş olandan. senden öncekiler çoktan yenilip gittiler. peki ya biz? biz? galip gelebilecek miyiz dersiniz bu mağlup doğduğumuz dünyaya? Sancho! Bana atımı getir! Cevap ver bana sancho, yenilmeye mahkum mudur koca koca dalgalara çekilmiş bir kılıç? Yoksa iflah edip şaha kalkmış denizi sakin bir sütçü beygirine çevirebilir mi? boyun eğdiğini gördün mü hiç dev gibi bir ordunun tek bir neferin kılıcına? arkadaşlar! bugün tarihi bir gün, bugün çalacağız ateşi tanrılardan ve bizim için bugün denecek akıllarından başka kaybedecek hiçbir şeyleri yoktu diye. kulak verin sözlerime. bütün dünya bir sahne ve biz de oyuncularız. varsın deli desinler bize, sırf elimize tutuşturulan bir oyun müsveddesini fırlatıp attık, biraz doğaçladık, sahnemizi havalandırdık diye. Ama bugün, tarihi bir amaç uğruna yeniden elimize alacağız o bir zamanlar beğenmediğimiz oyun metnini.''
(bkz: deli aklı)
Michel foucault, deliliğin tarihi: https://youtu.be/iM69A8gdFho
"tuhaf rastlantılar, tuhaf temaslar, önüne geçemediğim bir deliliğe dönüşmüş. almış başını gidiyor!"
harika müthiş ötesi Pilli bebek şarkısı. Behzat Ç. albümünü çıkarsalar da daha güzel kayıtlarda dinlesek bu şarkıyı.
pilli bebek'in behzat ç için özel olarak yazdığı şarkı. diziyi izlerken dinlemek acayip etkiler gösterebiliyor sizde, aman dikkatli olun.
'delilik, normalde anladığımız gibi bir hastalık değil, insanın varoluş problemini çözme teşebbüsüdür.'
erich fromm

insan bazen düşünüyor; milyonlarca insan kendini dar kalıplar içine kapatmışken ve dünya onlar için sıkıntıdan başka bir anlam taşımazken, gerçekte kim akıllı kim deli?
çok kuvvetli ve çok akıllı olmak ama bunu dışarıya saçmayalarak yansıtmak çözümsüz bir labirent.
bir pilli bebek parçasıdır. ilk olarak behzat ç. nin o olay yaratan sezon finalinde son sahnede duymuştum.

zaten pilli bebek'in behzat ç. den çok önce de dinlediğimiz albümlerinde olmayan bir parça.

yani bahzat ç. için özel yapılmış bir parça ve benim en sevdiğim pilli bebek parçası oldu. henüz stüdyo kaydı bulunmadığı içinde en kaliteli ama kısacık hali şimdilik bu: http://www.youtube.com/watch?v=4Swh4L2zG4M

bilmiyorum belki son zamanlarda içinde bulunduğum psikolojiden, belki de daha ilk dakikalardan kendini ele veren hayatımdaki insanların daha bir fazla gözüme batması bu parçaya takılma nedenim.

''yalan dolan'' her dönem aynı aslında. aynı olmayan insanların kirlenme eşiği. her geçen gün, her şeyin daha kötüye gittiği bir dünyada hayatta kalabilmek kadar akıl sağlığını da kaybetmemek önemli olan.

ben bunu anladım son birkaç ayda. kısacası bu parça insanı derinlerden yakalıyor.

neler buldum ne kaybettim
ne beklerdim hiç bilmezdim
içine düştüğüm nefret
biraz miras biraz alınteri

her şeyden vaz geçiyor insan
değişmiyor
değişmiyor
değişmiyor yalan dolan

tuhaf rastlantılar tuhaf temaslar
önüne geçemediğim bir deliliğe dönüşmüş
almış başımı gidiyor
delilik insanın saçmasapanlayabilme özgürlüğüdür.
"akıl" kurduğumuz hapisanenin adı.
kaçış, delilik. ama kelepçelerimiz çok sağlam.

kalıbı dökenin bir bildiği olsa gerek.
çünkü yoksa,
bir türkü yetmeyecek.
bir ağıt.
"...'Herkesin içtiği sudan siz de için." diye hükümdar saraydakilere buyruk saldı. Bilgeler, vezirler, yargıçlar buyruğa karşı çıktılar. Çünkü, buyruğa uymak, aklın ve bilgeliğin sonu demekti. Ama, çaresizdiler. 'Herkes çıldırdıktan sonra birkaç kişinin akıllı kalmasına ne gerek var?' Böyle dedi hükümdar ve yağmur suyu ile dolu ilk bardağı kendisi yuvarladı. Ardından da saray erkânı... Böylece hükümdar, vezirler, bilgeler, birlik ve beraberlik içinde sarayın dışındaki deliler curcunasına katıldılar. Artık böylece, aradaki anlaşmazlık uçurumu kapanmıştı. Neden sonra bu genel curcunanın adı 'toplumsal düzen' oldu. Yeniden akıllananlar deli diye tımarhanelere tıkılıyordu..."

(bkz: Ömer Seyfettin)
iki kişi aynı anda yaptığında delilik olmaktan çıkan şey.*
(bkz: ikili delilik)
bir eksiklik değildir. sadece dünya algıları çoğunluktan farklıdır. çoğunluğa uymayan herşeyde olduğu gibi deliler de yaftalanmıştır malesef. oysa insanoğlu birgün varolmadığını öğrenip, delilere haksızlık ettiğini anlayacaktır.