bugün

sam rockwell ve drew barrymore'un başrollerinde oynadığı, hem televizyon yapımcısı hem de cia'in kiralık katili olarak çalışan bir adamın öyküsünü anlatan film. george clooney yönetmenliğin yanında önemli rollerden birini de üstlenmiş ve yanlış görmediysem filmin bi yerinde brad pitt de bi görünüp kayboldu. hikaye biraz ortada kalmış, sonu da tam bi yere oturmamış gibi geldi ama izlenebilir.
kesinlikle izlenmemesi gereken zaman kaybı bir film..
senaryosunda charlie kaufman gibi son zamanların en yaratıcı adamının imzası olmasına rağmen vasatı aşamayan bir film. julia roberts da hiç beklenmedik bir şekilde kötü kadını oynuyor.
yayın sektöründe çalışan kişilerin dramını tatlı bir dille anlatan filmdir. dick clark bir sahnede, seçme ve eleme sırasında izlediği bir japon kızın kimonolu dansını hiç beğenmese de kabul etmek zorunda kalır. gösterisi bitince onu alkışlarken, diğer yandan onu vurduğunu hayal etmektedir.
''sweet strawberry chuck'' in filmidir.
izlemesi çok kolay değil ama çok zor da değil. böyle bir ortada, olmuşla olmamış arasında gidip gelen bir film. tabi George Clooney nin ilk yönetmenlik denemesi olduğunu da hatırlatmak gerekir.

filmde bir kaç saniyeliğine brad pitt ve matt damon'ı görmek ilginçti.

ayrıca bkz.

(bkz: acun ılıcalı)

(bkz: mehmet ali erbil)
julia roberts'ı ilk defa güzel bulduğum filmdir. genel anlamda hayal kırıklığıdır.
Filmden aklımda yer edinen sahne,söz vs söylemem gerekirse "33 yaşındasın ve hiç bir şey başarmış değilsin.hz isa 33'ünde ölüp yeniden dirildi.daha fazla çabalamalısın." olabilir.
müthiş filmdir.
ulan iyi hatırlattınız bi daha izleyim.
2002 yapımı 113 dakikalık biyografi/komedi/suç filmi, george clooney'nin ilk yönetmenlik denemesi. 7.1 imdb puanına sahip.

Şu repliği güzeldir görsel
Film gerçek bir hikayeden alınmış, ki başlarken bunu öğrenmeniz ve o garip ilk sahne koltuğunuza yapışmanıza neden oluyor, derken seneler ilerledikçe merak artıyor. Filmin kurgusuna ve geneline Cohen'lerden de alıştığımız o bildik George Clooney filmlerinin havası hakim ama sonu tatmin edici değil malesef. herşeyin gerçek mi yoksa bir paranoya mı olduğunu anlayamıyoruz, gerçi benzer filmlerde gördüklerimizden ötürü bir tahminde bulunmak mümkün ama yine de tatmin etmiyor. Buna rağmen iyi bir film. Son olarak bir not belirtmem gerekirse Ünlü isimlerin pek bir rolü yok. konu Sam Rockwell etrafında döndüğü için Brad Pitt ve Mat Damon'ın sadece 3-5 saniye yüzleri görünüyor, Julia Roberts ve Drew Barrymore ise girip girip çıkıyor. Filmin benim için en garip yanı ise bir zamanlar televizyon efsanesi olmuş Saklambaç gibi çöpçatanlık ve kadın erkek ilişkileri üzerine yapılan yarışmaların yine kadın erkek ilişkilerinde başarısız, hatta sapık bir adamın buluşu olması.

https://www.planetdp.org/...a-dangerous-mind-dp9471#1

Chuck Barris, büyüyen televizyon endüstrisi içinde genç, enerjik, daikkatini odaklayabilen ve kariyerinin zirvesinde biridir. Ancak, kendisini yoldan çıkaran ve onu gizli bir o kadar da tehlikeli bir dünyaya sürükleyen kuşku dolu bir diğer yanının farkına varır ki, o bir CIA ajanıdır. Barris, dinamik bir televizyon programının yapımcılığı ile entellektüel kesimin olumsuz tepkisine hedef olurken, bir yandan ilk kez denen ve değişik bir format içinde olan popüler televizyon oyunu 'Newlywed Game'i yaratmakta, diğer yandan düzenli olarak Amerikan Hükümeti adına suikastler gerçekleştirmektedir. bu gizli dünyasını yükselen reytinglerle gizleyen Barris 'The Dating Game' şovuyla kazanan yarışmacı çiftleri, ya 'Muhteşem Helsinki'ye, ya da 'Romantik Berlin'e rüyalarının tatilini gerçekleştirmek üzere göndermektedir. bilinmeyen gerçek, çiftlerin gönderildikleri yarin Paris olmadığıdır .