bugün

(bkz: istisnalar kaideyi bozmaz) ekseriyeti çalışmaktan çok ıvır zıvır işlerle uğraşan, halkçı olduklarını iddia ettikleri halde ideolojik saplantılar içine giren, beşiktaş belediyesi gibi duvarlara Atatürk resimleri ile donatarak hizmet ettiğini sanan, kadiköy belediyesi gibi problemsiz ve altyapısı sağlam bir bölgede belediyecilik yaptığını zanneden (kağıthane ye gelsin de orada görelim), memleketim olan tekirdağ saray belediyesi gibi bir kitap bastırma ile kültür hizmeti yaptığını zanneden belediye türü. akp li belediyelerin yolsuzlukları ayrı entry konusudur ama bir ülke gerçeği olarak ele alırsak onların bazıları en azından birazcık iş yapmaktadır.
(bkz: corlu)
"seçiliyorlar mı ki halk tarafından, altyapısı eksik yerleri düzeltsinler" sorusunu akla getiren partidir. tabi "aaa ben bunu hiç düşünmemiştim" diyebilirsiniz.
göstermelik yolları, show yaparak aynı anda 28 yol açıyoruz deyip ardından yolların eksikliğini görünce yeniden yıkıp yapmaktansa hiç yapmaması daha iyi olan belediyelerdir.

aynı yola, çift asfalt, çift beton, çift çiçeklik masrafı yapmak ne derece belediyecilik anlayışıdır, o da ayrı mesele.
chp'deyken merkezi yönetimden destek alamayıp, akp'ye geçtikten sonra çatır çatır destek alan belediyelerdir. (bkz: bu işte bir ibnelik var)
örneğin; antalya ili, serik ilçesi, karadayı beldesi'nin belediyesi gibi...

edit: ayrıca kınadığım bir geçiştir sebebi akp'ye geçmesi değil, chp sol bir ideolojiyi benimser, yani çıksa dsp, shp'ye geçse eyvallah ama zıt bir partiye geçmek bana göre yıllarca ideolojisinin peşinden giden bir adamın kendisine yaptığı ihanettir
en başta.. örneğin akpli biri mhp, dyp, anap'a geçebilir yada bu partilerdekiler akp'ye ama chp'ye geçemezler... bu olay türkiye'de siyasi kültürün olmadığının kanıtıdır.
genelleme yaparsak halkçı olduklarını iddia ettikleri halde yüzdeye vurursak en çok yolsuzlukların geçtiği belediyelerdir.
park bağ-bahçe yapmayı belediyecilik sanan oy zamanı geldimi yağ-un-pirinç ve küçük altın dağıtan ve belediyenin taşeron şirketlere firma kurdurtup buradan belediye elaman alıp belediyede köle gibi çalıştıran akp belediyeciliği tartışılmazken, ellerinde doğru dürst belediye kalmamış chp'nin belediyeciliğini tartışmak tuhaf bir durum, hani ülke belde ve belediyeciliğinin %73'nü chp kazanır da ondan sonra eleştirirsin, ama durum tam tersidir mevcut rakamda belde ve belediye en çok akp'dir ve bugün şehirlrin en büyük derdi alt yapısızlık ve depremken bunlara hiç bir çözüm önerisi getirmeyen belediyeler tartışılmazken tutup da chp'nin olmayan belediyelerini tarışmak da ne oluyormuş, yoksa gerçekten birileri chp'nin bu durumndan rahtsız mı, gelip yerlerine oturacağından mı korkmakta da böyle mesajları durupdururken vermekte. geçin bunları ya, türkiye'de 1994'ten beridir muhafazakar denilen ideolojiye ait kişiler en çok belde ve belediye seçimlerini kazandılar, ne oldu? alt-yapı var mı, zemin etüdleri kaç yerin yapılmış, demprem bölgesi tespiti yapmışlar mı, gecekondu son 10 yılda tavan yaptı buna engel olmuşlar mı? her yıl seller basan ankara ve istanbul neden bu durumda? belediyecilik bağ-bahçe-park açıp "bakın sefil halka un-yağ-şeker dağıtıyoryorum" değildir efendiler, ha chp aynı belediye oyuna sahip olsa o ne kadar başarılı olur bilemem veya ne kadar daha iyidir! ama bir gerçek var ki belediyecilik bu değildir, iki kıçıkırık metro hattı yapıp sonra da böbürlenmek, işte biz buyuz demek mi belediyecilik (öyle böbürlenen başakan, kesinlikle ingiltere ya da paris metrosunu görmemişitir). melih gökçek nediyor: "ben develleten daha zenginim" nasıl zengin olursun sen devletten sayın gökçek? nasıl olacak kurduğu taşeron firmadan işçi başına devletten 750 ytl alacak ama işçiye 450 ytl vercek geri kalan para şirket kasasına gidecek, 3 yıldır maliye bakanlığı müfettişleri özellikle akp li belediyeleri denetleyemiyor, yani maliyenin haberi yok belediye harcamalarından, başta istanbul ve anakara büyük şehir belediyeleri botaş'a dünya kadar borcu var ve ödeyemiyor neden, neden olacak belediye doğal gaz parasını halktan topluyor sonra da botaş'a ödemeyip sağa sola harcıyor olan da halka oluyor botaş gaza zam yapıyor.
bu mu yani o çok savunduğunuz akp belediyeciliği? eğer bunlara layık bir halksanız buyrun emdirin kanınızı emdire bildiğniz kadar sonra da park-bağ bahçe yaptı diye gösterişi çok olan hizmetlerin arkasına sığınıp savunun başkanlarınızı. daha yazacak tonlarca şey var ama... esas tartışlacak bir belediyecilik varsa o da akp'dir zira belediyelerin çoğu elindedir ve türkiyenin en büyük iç borcu beldiyenin bol götten ham ayva zıçar gibi yaptığı harcamalardır. ha chp eğer belediyeleri ele geçriri de aynı mantık da giderse onlarada söyleyecek dünya lafımız vardır ama olmamış çocuğa don biçmek ancak kör ve durduk yere gündem yaratanların işidir.
1989 secimlerinden sonra istanbul un asagi yukari tamamini ele geciren , hicbir adam gibi icraatina rastlanamayan, kagithane belediyesi nde ise alinmanin temel sarti olarak alevi olmayi koyan, ayfer atay in besiktas belediye baskanligi doneminde ortakoydeki ne kadar militan kokenli eleman varsa ise alinan belediyecilik zihniyetine verilen addir. akp li belediyeleri elestirmek cok kolaydir. melih gokcek uzerinden vurmaya calismak ta cok kolaydir ama eger benim gibi gultepe de yasiyorsaniz ve refahli belediyelerden once sokaginizi birakin ana caddeden cop arabasinin gecmedigine sahitseniz ve gunumuzde haftada uc gun copunuz kapinizdan aliniyorsa chp li belediye zihniyetini elestirisiniz.
sosyal demokrasiyi savunan bir partinin, dolayısıyla icraatlarında kamu yararını ön planda tutması gereken beledileyerdir.
hiç değişmeksizin yıllardır edirne! * * * *
trabzon belediyesi
en büyük kalesi kadıköydür. chp li belediyeleri eleştirenler kadıköy belediyesinin internet sayfasını ziyaret ederek belediyeciliğin nasıl olması gerektiğini yerlerinden bile kalkmadan öğrenebilirler. bu da belediyemizin biz kadıköylülere sağladığı rahatlıklardan biridir. ayrıca başkanımız da çarşamba günleri kadıköylülerle chat yapmaktadır. bir belediye başkanı halka daha nasıl ne kadar inebilir bilmiyorum. kadıköy chplidir. sıra türkiyededir.

http://www.kadikoy.bel.tr
nilüfer bursa'da ki kalesidir. gectiğimiz senelerde avrupanın en iyi belediyesi ödülü almıştı. ayrıca bursanın en yaşanılabilir bölgesidir.
http://www.nilufer.bel.tr/
örnek: trabzon belediyesi.

edit:tamam haklısınız. yukarda aynısı yazıyor. bu da benim hatam olsun.
bolunecek olan belediyelerdir.
tabiki artvin
artvin gibi devrimci, atatürkçü, aydın insanların yaşadığı yerde chp'nin kazanması gayet tabi.
(bkz: mersin buyuksehir belediyesi)
bu sene sayısı baya azalacak olan belediyelerdir.
(bkz: çankaya belediyesi)

yolsuzluk, rüşvetten sonra şimdi de maaşları ödeyememekle meşhur.

kaynak: tabii ki habervaktim.com. *
http://www.habervaktim.co...yeler_borc_bataginda.html
(bkz: mezitli belediyesi)
akp'nin elinin değemediği, bu sebeple de rahat yaşanabilen, çağdaş il ve ilçelere sahip belediyelerdir.
bu belediyelerin tek farkı şehrin merkezlerine daha çok yatırım yapmasından ibarettir. en güzel örneği ise izmir'dir. izmir varoşları köylerden beter halde iken alsancak,konak, bostanlı ...vb yerleri ise muhteşemdir. rüşvet olayları büyük, küçük farketmeksizin her belediyede vardır. bu olayları partilere bağlamak önyargıdır sanırım.

edit: (bkz: belediye seçimlerinde adaya değil partiye oy veren insan!)
kel baştaki saç sayısı kadar olan belediyeler..
içlerinde bi tane yılmaz bekçi bulundurmaları zorunludur.

ara sıra allah peygamber fethullah gülen tayyip gibi öğelerle dalga geçen 0-3 yaş grubu resim sergileri açılır.

çeşitli sıçarlar ve her bir boka ayrı bir sanat dalında ödül verirler.

her bir tanımı göt kısmından anlayıp büyük yaygaralar koparırlar.
hristiyan adetlerinde ne varsa onlardan önce atlarlar.

yol su elektrik gibi ihtiyaçlar ihtiyaç listesinden çıkarılmıştır.ara sıra içki partileri düzenlerler.

çünkü onların her biri birer filozof,aydın,ressam,heykeltraştır.ihtiyaç olan tek şey fular ve purodur.
bazı postalcılara göre güllik gülüstanlık olan belediyelerdir.

dur bakalım izmirden neler çıkacak ve bizim postalcılar çıkan belgelere mi yoksa ideolojilerinemi inanacaklar.