bugün

ben sana aşığımın kısaltmasıdır.
BSA, yazılım telif hakları bilincini artırmak ve lisanssız yazılım kullanımını önlemek amacıyla, dünyanın ve ülkemizin önde gelen yazılım üreticisi şirketlerinin faaliyetlerini kar amacı gütmeksizin birleştirip koordine ettiği bir birliktir.
hukuki hiç bir dayanağı olmayan , tek amacı rezil reklamlarıyla korku salmak olan hangi amaca hizmet ettiği belli olmayan insan hakları örgütü~~ tadında bir kuruluştur (bkz: mikisoftun çük kafalı askerleri olmak)

bakın gelişmeyi size http://www.pclabs.com.tr~~ forumundan alıntıyla aktarayım ;

TELiF haklarının korunmasına dair kanunları arkasına alarak üyesi olan yazılım üreticileri adına hak takibini yapan ve alışkanlık haline getirdiği tehditkar kampanyalarıyla tepki çeken BSA'nın, Türkiye'deki varlığının ve faaliyetinin kanuni bir dayanağa sahip olmadığı ortaya çıktı. Avukat Mehmet Ali Köksal'ın müvekkili Türker Gülüm adına içişleri Bakanlığı Dernekler Dairesi Başkanlığı'na yaptığı başvurunun incelenmesiyle, BSA'nın Türkiye'deki faaliyetlerinin Dernekler Kanunu'na aykırı olduğu sonucuna varıldı.

Köksal'ın Mart 2006'da yaptığı başvuru üzerine konuyu Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan görüş alarak inceleyen içişleri Bakanlığı Dernekler Dairesi Başkanlığı, BSA'nın faaliyetlerini Dernekler Kanunu'na aykırı bularak gereğinin yapılmasına dair bir yazıyı BSA'nın faaliyet merkezi olan istanbul Valiliği il Dernekler Müdürlüğü'ne gönderdi. istanbul Valiliği il Dernekler Müdürlüğü ise, 7 Temmuz 2006'da BSA faaliyet merkezine bir tebligat göndererek, izin almadan Türkiye'deki mevcut faaliyetlerini sürdüremeyeceklerini bildirdi.

iZiNSiZ FAALiYETE DEVAM

Köksal, bu gelişme üzerine BSA'nın Türkiye'deki faaliyetleri için izin istemek zorunda kaldığını belirtiyor. Ancak BSA'nın kanuni dayanaktan yoksun girişimleri, bu kez de izin başvurusunun sonucunu beklemeden gerçekleştirdiği baskınlarla sürdü. Köksal'a göre bu davranış, Dernekler Kanunu gereğince BSA'yı idari para cezası yaptırımıyla karşı karşıya bırakabilir.

Köksal, 10 yıldır Türkiye'de yasal bir dayanağı olmadan faaliyet gösteren BSA'nın bunca zaman geçtikten sonra izin başvurusunu devlet makamlarının zorlamasıyla yapmasına tepkili. Hatta BSA'ya Türkiye'de faaliyet izni verilirse, bunu da dava konusu yapacağını ve sonuna kadar takipçisi olacağını belirtiyor. Bunun yanında verilecek izinde faaliyet alanlarının gösterilmesinin yasal bir zorunluluk olduğuna işaret eden Köksal, BSA'nın gösterilecek faaliyet alanında yasal hak takibi yapmasının, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu (FSEK) ve Avukatlık Kanunu'na aykırı olması nedeniyle mümkün olamayacağının altını çiziyor. FSEK gereği sadece meslek birliği üyeleri adına hak takibinin mümkün olduğunu söyleyen Köksal, "Meslek birlikleri dışındaki diğer kuruluşların üyeleri adına hak takip etmeleri durumunda feshedilmiş sayılacakları FSEK'in emredici bir düzenlemesidir. Her halükarda BSA ülkemizde artik korsan faaliyette bulunamayacak, bu ülkenin insanlarını ve kurumlarını daha yargılanmadan, savcılık aşamasında peşinen suçlu ilan edemeyecek" diyor.

Kaynaklar

http://www.nethaber.com/NewsDetails.aspx?id=444

http://www.hurriyet.com.t...-yasam/5249435.asp?gid=54

Son olarak şu hususu belirteyim , BSA yada herhangi bir kuruluş evinize savcılıktan bir kağıt yada yanında polis ile fln gelirse sorun yok yasal olarak bunu yapmaya hakları var çünkü bu kuruluş sadece -yardımcı unsur- olarak sistemde yer bulmakta.. Firmadan 3 kişi gelip de hadi bakalım açın bilgisayarları napıomuşsunuz bir bakalım diyemezler.

Bu yazı da ki unsur da BSA'nın izinsiz olarak yıllardır biz bilinçsiz tüketicileri haksız yere cezalandırıldığıdır.

Gitti dünya kadar dolarımız yine sayın sözlük insanım. Bilinçli olalım.
bekleyin s.kicem alayınızı demektir. bu sözü söyleyen kuruluştan korkulması gerekir. esnafın ocağına incir ağacı dikebilecek, 7 ced sülalesinin canına okuyabilecek güce sahiptir.

milli gelirin ve açlık sınırının seviyesi düşünülünce 90$ lık windows lisansını vb. neden lisanslı alayım sorusuna cevap bulamayan ama yinede esnafı öttüren boktan kurumdur.
bsa, yurt dışı menşeli yazılımları yurt dışındaki fiyatlarının kat kat üzerinde satan bazı kuruluşların vatandaşlarımızı, bizleri daha da iyi soyabilmeleri için hizmet veren, yurt dışından faturalı olarak alınan yazılımlara "olmaz türkiye'den alacaksın, yabancı fatura kabul etmem" diyerek "korsan yazılım" işlemi yapmaya kalkabilen ve de yapan, ülkemizdeki akıllara ziyan kuruluşlardan, işlerden bir tanesidir. düşünün, adobe'nin kurumsal web sitesinden kredi kartınızla bir yazılım satın alıyor ve indiriyorsunuz..adobe'nin kendisinden satın aldığınız yazılımı kullanırken bu herifler sözde adobe'nin haklarını korumak için sizi kontrola geliyorlar.. diyorsunuz ki al kardeşim belgesini ben bunu adobe'den aldım.. diyorlar ki olmaz, bunu bu ülkedeki satıcısından, onun verdiği fiyattan alacaksın.. ya adama sormazlar mı "sen yazılımı yaratan, imal eden, hak sahibi olan firmayı mı koruyorsun yoksa seni kullanarak tüketicileri soyan satıcıları mı koruyorsun" diye.. soralım diyoruz, sormak için web sitelerindeki iletişim bilgilerinde bakıyoruz.. ofis telefonları bile yok. mail adresleri var, mail yolluyoruz, cevap yok..ücretsiz danışma servisi telefonları var, arıyoruz, telefona çıkan şahısa bu şirketin müdürü ya da üst düzey bir yetkilisi ile görüşmek istiyorum diyoruz; görüştüremeyiz, yetkimiz yok gibi akıllara ziyan bir cevap alıyoruz..Bu durumda bsa'nın açılımı "büyük soygun aracısı" olmalı.. çünkü yaptıkları iş, bu ülke insanlarını soyan kuruluşlara hizmet etmekten başka bir şey değil.gerektiğinde tüm bu yazdıklarımı ispatlayabileceğimi de ayrıca ve önemle belirteyim.
(bkz: british school at athens)
korsana hayır.
türkiyede faaliyetleri durdurulmuş. bunun yanında ayrıca 4 vakıf daha faaliyet iznini alamamış.

faaliyet izni alamayan vakıflardan biri "milli güvenlik" nedeniyle izin alamamış.

çok ilginç şeyler dönüyor.
Bovin serum albumindir. Gece gece aklıma geldi bak zall görüyosun tanımlarımı di mi? Poliakrilamid Jel Elektroforezinde standart olarak kullanılır ve genelde 0,25 0,5 ve 1ug/ul olarak ayarlanır.