bugün

kendisi 1958 yilindaki odulu o zaman ki s.s.c.b. hukumetinin baskısı yuzunden geri cevirmek durumunda kalmistir.
Boris Leonidoviç Pasternak (18 Şubat, 1890 - 30 Mayıs, 1960), Rus şair, yazar, 1958 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi.
Moskova'lı sanatçı bir aileden geliyordu. Ünlü bir ressamın oğludur. Bir süre müzik eğitimi gördü. 1909'da müzik eğitimini yarım bırakarak Moskova Üniversitesi'nde felsefe okumaya başladı. 1912'de Almanya'ya giderek Marburg Üniversitesi'nde bir süre felsefe derslerini izledi. italya üzerinden Moskova'ya döndü ve Moskova Üniversitesi'ndeki öğrenimini tamamladı.
Yapıtlarında doğa tutkusunu doğaya ilişkin imgelerle dile getirmiş, insan ve toplum sorunlarını kaynaşmış bir bütünlük içinde yansıtmıştır. ilk şiirlerinde sembolizm ve fütürizm akımının etkileri görülmüştür. Pasternak bireysel yaratıcılığın toplumsal eyleme boyun eğmek zorunda kaldığı bir dönemde yetişmiş, şiirinde bireysel ve toplumsal yaşantıları organik bir bütünlüğe kavuşturmuş, toplumsal sarsıntıları kendi benliğinde derinliğine yaşayarak çağının trajik gerçekliğini dile getirmiştir. Şiire yeni söyleyiş özellikleri kazandırmış. Özellikle aşk ve tabiat temaları üzerinde durmuşdur.

imge ve sözdizimi açısından Rus şiirine getirdiği yeniliklerle geleneksel Rus şiirinin yalın biçimlerini uzlaştırmıştır. Çağımızın en büyük şairlerinden biri sayılmaktadır.

1958 yılında Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazandı ama ödülü Stockholm'da kabul ederse SSCB vatandaşlığından atılacağı korkusuyla geri çevirdi. Peredelkino'da öldü

Şiir :
Bulutlarda Bir Çift (1914)
Engellerin Üstünden (1917)
Kızkardeşim Hayat (1922)
Tem ve Çeşitlemeler (1923)
Hava Yolları (1924)
1905 Yılı (1927)
Teğmen Schmidt (1927)
ikinci Doğuş (1932)
Erken Trenler (1943)
Yeryüzü Enginliği (1945)

roman:

Doktor Jivago (1957)

http://tr.wikipedia.org/wiki/Boris_Pasternak
nobel ödülü kazanmasına rağmen alamayan şair ve bunun üzerine yazdığı şiir.

NOBEL ÖDÜLÜ

Bitkinim, izlenen bir hayvan gibi
Gürültü, şamata ardımsıra.
Bir yerlerde insanlar, özgürlük, aydınlık
Bir çıkış yolum yok dışarıya.

Kara bir orman ve göl kıyısı
Devrik bir köknar kütüğü karşımda
Yolum kesilmiş dört bir yandan
Olsun artık ne olacaksa.

Ne yaptım, işlediğim suç ne,
Katil miyim, mücrim miyim ben?
Ülkemin güzelliği üstüne şiirlerimle
Ben değil miyim dünyaya göz yaşı döktüren.

Yine de, çok az kala ölümüme
Gelecek bir zamana inanıyorum.
Alçaklığı ve kötülüğü
Aşacağına iyilik ruhunun
rus şiirinin ve edebiyatının en önemli isimlerindendir.
1890-1960 yılları arasında yaşamıştır. her ne kadar doktor jivago adlı romanı ile meşhur olmuşsa da aslında çok büyük bir şairdir ve rus edebiyatı'nda şairliği ile tanınır. nobel edebiyat ödülünü kazanmıştır.

öyledir öyle başlar

insan iki yaşında da öyle başlar işte
ezgilerin karanlığına sıyrılır kucaklardan,
cıvıl cıvıl cıvıldar, mırıldar bir süre,
derken, üçüne doğru, sözler dökülür ağzından.

öyledir işte, yavaşça başlarsın anlamaya,
kapılıp bir türbinin büyük gürültüsüne,
sen misin bu, bir başkası mı yoksa,
yabancılaşmıştır evin, bir gölgedir annen de

bu zalim leylâk parıltısının nedir derdi?
bu dökülen, bu inen bir park kanepesine,
nedir? çocukları kaçırmak gibi bir şey mi?
öyledir işte, kuşlar öyle doluşur içine.

arttıkça artan kıvamını bulan acılardan:
yüreğinde ulaşılamayanın özlemi, uzak yıldızlar,
faust gibi olduğun, kafan bulandığı zaman
öyledir, öyle başlar çingene çalgıcılar.

uçaraktan yüce yüce gök katlarından
çevrili alanlar görürsün, evsiz topraklar,
ve denizler bir iççekiş kadar ansızın,
işte tıpkı öyle doğar heceler ve uyaklar.

yulafların üstünde, sırtüstü,yaz geceleri,
yakarır durur: her şey yerini alsın diye,
sakınarak gözünden şafağı ve evreni
öyle olacaktır, öyledir dalaşımız güneşle.

öyledir, öyle başlar yaşamak, dizelerle.
Yapıtlarında doğa tutkusunu doğaya ilişkin imgelerle dile getirmiş, insan ve toplum sorunlarını kaynaşmış bir bütünlük içinde yansıtmış SSCB'li şair ve romancı.

yaptıları:

ŞiiR

Bulutlarda Bir Çift (1914)
Engellerin Üstünden (1917)
Kızkardeşim Hayat (1922)
Tem ve Çeşitlemeler (1923)
Hava Yolları (1924)
1905 Yılı (1927)
Teğmen Schmidt (1927)
ikinci Doğuş (1932)
Erken Trenler (1943)
Yeryüzü Enginliği (1945)

-

ROMAN
Doktor Jivago (1957)
kader kitabının aynı sayfasında yazılıyız biz... boris pasternak
(bkz: andrey voznesenski/@la paz)
ankaragücü nün yeni transferi sanılandır. tamamen benim cahilliğim sözlük.
babası, ressam leonid pasternak'tır.
birinin ruhunu göremiyorsan eğer
uzaklara gitmeyi dene
sonra da geri dön...
--spoiler--

FıRTıNADAN SONRA

Hava, gelip geçen fırtınayla dolu.
Canlandı her şey, ve bir cennet ferahlığında solmakta
Leylak, bir tazelik akımını çekmede içine
Her yana dağılmış mor salkımlarıyla

Hava değişimi diriltti her şeyi,
Doldurmada çatı oluklarını yağmur;
Fakat gitgide aydınlığa doğru değişmede gök
Kara bulutların ötesi masmavi

Sanatçının eli daha bir güvenle
Arındırmada her şeyi tozundan, kirinden;
Yaşam, gerçeklik ve olup bitenler
Yepyeni çıkmada onun atölyesinden

Yaşanmış yarım yüzyılın anıları
Gelip geçen fırtınayla tersine dönmede şimdi,
Yüzyılımız çıktı vesayetinden onun
Geleceğe yol açmanın zamanı geldi

Yeni yaşamın yolunu arındıracak olan
Artık sarsıntılar ve dönüşümler değildir;
Bir şeylerle alevlenmiş ruhun
içtenliği, fırtınaları ve cömertliğidir...

Boris PASTERNAK

Çeviren: Ataol BEHRAMOğLU
--spoiler--
vatandaşlıktan çıkarılma korkusuyla nobel edebiyat ödülünü kabul etmemiş zat.
Şairin Ölümü

(Mayakovski'nin ölümü için)

Başka türlüsüne kim inanır, saçmaladığınız söyleniyordu
Ama iki başka adam daha, aynı işi tekrarlayan
Ve bir üçüncüsü, dünyayı peşinde koşturan
Yanyanaydınız, hepinizi sarıp sarmalayan
Hiç kıpırtısız bir zaman.

Memur evleri ve tüccarlarınki vardı
Ağaçlar, avlular vardı yaşayan
Ve iki karga, güneşin sarhoş ettiği
Dişileriyle hırlaşan iki karga
Bundan böyle

Budala karılar burunlarını her şeye sokmasınlar diye
Şimdi felâket yağıyor üstünüze !
Çizgiler vardı yüzünüzde, yırtık ağlar gibi kırış kırış
ve ıslaktı yüzleriniz

Gönlünce yaşadığın, düzünelerle yaşadığın
Günlerden biriydi o gün
Evinin kapısında bir kalabalık
Tek bir tabanca sesi hizaya getirmiş hepsini

Suların havaya tükürdüğü balık
Şenlik fişeği sanarak nasıl koşuyorsa
Saz diplerindeki ölümüne
Tetikteki kurşunun içini çekmesi gibi, tıpkı öyle.

Uyuyordun, dedikodulu ve kıskanç bir döşek
sermişlerdi uykuna
Uyuyordun, artık susturulmuş, ama hâlâ korkulu
ürpertilerle komşu
Ve yakışıklıydın, yirmiiki yaşın avuçlarındaydı bunlar
Dört bölümlü şiirinde yazılıydı.
Uyuyordun, başın yastığındaydı
Boylu boyunca yaylanarak
En genç efsaneydin başımızda

Tetiğini çektiğin kurşun Etna yanardağına
benziyordu
Gittikçe büyüyordun, ama birdenbire eğilip
Korkak ve değersizlerin ayağına yüz sürüyordun.

(Çeviri: Erdoğan Tokatlı)
aleksandr isayeviç soljenitsin gibi o da nobeli sürgünde almıştır.
Aslının yahudi olduğunu öğrenince saşırdığim saheseri doktor jivago'da bariz bir bolşevik karşıtlıği olan şair/yazar.
"The great majority of us are required to live a life of constant duplicity. Your health is bound to be affected if, day after day, you say the opposite of what you feel, if you grovel before what you dislike, and rejoice at what brings you nothing but misfortune. Our nervous system isn't just a fiction, it's part of our physical body, and our souls exists in space and is inside us, like the teeth in the mouth. It can't forever be violated with impunity."

"Even so, one step from my grave,
I believe that cruelty, spite,
The powers of darkness will in time
Be crushed by the spirit of light."