bugün

Tamamen sevgisizlikten, aç gözlülükten, doyumsuzluğumuzdan.. Azıcık hayatımızda var olanlarla mutlu olsak, azıcık varlıklarına şükretsek, o zaman asıl ne kadar da mutlu olduğumuzu anlayacağız. Lakin bundan kaçıyor ısrarla eksiklikleri, bizim olmayanı yada her ne yok ise oraya takılıp kalıyor ve kendimizi mutsuz etmekten deli gibi keyif alıyoruz. Ne için kim için belli değil. Kendimizi mutsuz etmekten başka elimize ne geçiyor hiç bir şey. Peki neden bunun farkında olduğumuz halde hala aynı şeyleri yapmaya devam ediyoruz bilinmezlikler silsilesi.. Bir an önce Silkelenip mutluluk duyduğumuz her şey için bir kez daha gülümsemeliyiz.
umudu kırılmışlık,
hayalleri çalınmışlık,
amaçsızlık,
hedefsizlik,
zamansızlık.
dolaylı yoldan ekonomik nedenlerle, bazı hormonal bozukluklar (kimisi aşk diyor), kendimize edindiğimiz dertler nedeniyle.
mutsuzluğa o kadar zihnen konsantre olmuşuz ki mutluluk nedir bilmez olmuşuz.

insan neyi düşünürse o dur.
belkide tam olarak ne istediğimizi bilemediğimiz için. yetinmeyi bilmemek diyeceğim. çok klasik olacak.
bir de şu var. insanlar mutsuz olunca, küçük mütevazi mutluluklarla, mutlu olmayacak; ama bunlarla mutlu gibi görünmeye çalışacaksa hiç olmasın daha iyi bence. şunu demek istiyorum; mütevazi olsun az olsun , ama mutluluğum çok olsun durumu kendiliğinden olur zaten, zorlayarak olmaz. daha mutsuz olunur zorla.
Hayal ettiklerimizle yaşadıklarımızın farkı yüzünden.

Düşsel dünyamız ile somut yaşamımız ne kadar uyumlu ise o kadar mutlu olabiliyoruz.

Bilakis, Aradaki uçurum büyüdükçe, o uçurum gözyaşlarıyla dolmaya mahkum oluyor.
21. yüzyılda yaşadığımız için. Ne biçim devir bu arkadaş.
Politik bilinci olmayan bir halka seçim yaptırmak, okuma bilmeyen bir adama hangi tür okursun demek kadar aptalcadir der nietzche .Buyuk resimde ülke mutsuz.
çünkü televizyonlarda rock starlarını, futbolcuları, oyuncuları izleyip onlara özenerek büyüdük.

ileride onlar gibi olacağımızı, onlar gibi yaşayacağımızı düşündük.

evde, okulda sikko sikko başarılarımıza verilen büyük ödüller ve tebrikler; bize hayatın kolay olduğunu düşündürttü.

ama büyüyüp işlerin hiç de düşündüğümüz gibi olmadığını gördüğümüzde amına koyayım dedik.

ayda maksimum 3-4 bin lira için götümüzü yırttığımızda, her gün realiteden dayak yiyen hayallerimizin içler acısı halini gördüğümüzde sinirlendik.

sinirimizi nereye yönlendireceğimizi bile bilemedik. kendimize sinirlendik, ailemize sinirlendik, sisteme sinirlendik, hükümetlere sinirlendik, tanrıya sinirlendik.

ve ne kadar sinirli olursa olalım bir sike yaramadı, biz de üzüldük ve mutsuz olduk.

mutsuzuz çünkü yaptığımız hiçbir şeyin bu sikten düzeni değiştiremeyeceğini farkettik.

mutsuzuz çünkü; kaybetmeye mahkum olduğumuz bir hayatta kazanmaya programlı büyütüldük.
Mutsuz olmak istediğiniz için. Kabuktan duvarlarınızı yıkmak zahmetli, birine içten gülümsemek yorucu geldiği için mutsuzsunuz.
http://www.youtube.com/watch?v=opi4V7ytnas

bu şarkı anlatmış, üşendim şimdi yazmaya.
Mutluluk bir seçimdir. Ve sürekli devam eden bir şey değildir. Ayrıca şükür eksikliği de nedenidir. Mutluyum şu anlık. Babam ölmedi.
Çünkü bünye mutluluğa hazır değil. Mutlu olunca bile anı yaşayıp huzura ermeye izin vermiyoruz lan diyoruz bir dakika her şey yolunda gidemez böyle. Herkes mutluluğu arıyor ama kimse bulunca elinde tutmuyor. Bence ülkece dert babası olmayı seviyoruz.
--spoiler--
olm kesin yediğimize içtiğimize bişey katıyorlar lan.
--spoiler--
anridepresan kullanmadigimiz için..
Çünkü hep bi hedefimiz var. Su olsa mutlu olurum dediğimiz şeyler var. O olsa bu sefer başka bir şey buluruz. Anı yaşamayı bilmiyoruz.
kahır mektupları yazdırma bana buraya...