geçmişinde bağlandığı bir kadın tarafından terk edilmiş, yara almış ve bir daha aynı olumsuzlukları yaşamaktan korkan erkektir.
sonunun ayrılık olacağını bilen erkektir. bağlandığınız kişiden ayrılmak can yakar. sonu görülmeyen bir ilişkide bile bile bir kadına bağlanmak ahmaklık olsa gerek.
ıssız adamdır o.
aşık olmaktan, sevmekten, sorumluluk almaktan, hesap vermekten korkan erkektir.
ne ile bağlanacağını bilemeyen erkektir. iple bağlanırsa sesini çıkarmaz, fakat dikenli tel ile bağlanmak her insanı korkutur.
muhtemelen geçmişindeki terkedilme travmasıyla alakalıdır. hayatını bir hatuna göre düzenlemiş ve planlamışken, kız kısmının bırakıp gitmesinden dolayı aynı olayın başına gelmesini istememektedir. sonra da bu davranış alışkanlık haline gelmiş, yalnızlığın güzel taraflarını keşfetmiş, sevgili olmadan da karşı cinsle yaşanabileceklerin farkına varmış ve rahatını bozmak istememiş olması muhtemeldir.

inceden dahil oldum erkek sınıfı.
gerçekten bağlanabileceğini bilen erkektir. sanılanın aksine candır. yalandan bağlanmış gibi yapmaktan bin kat iyidir.
ya yanlış kişiyse diye tereddüte düşen cesaretsiz erkektir.
çünkü bağlanıp kopmak kalıtsal duygu yıkımlarına sebep olabilir.
(bkz: bir kadina bagirmaktan korkan erkek)
bağlanmaktan korkar, çünkü ya ilişkinin geleceği yoktur, bitmeye mahkumdur ya uzaktadır sevgilisi, ya şüpheleniyodur onu bir gün bırakıp gideceğinden, aldatıcağından; ama aynı zamanda yalnızlıktan korktuğundan uzaktan uzağa üzerine düşeni yapar. Egoistçe bir davranıştır belki ama; ortada hiçbir şey yokken bırakıp gitmekten daha egoistçe değildir.
(bkz: bir öküze bağlanmaktan imtina eden kadın)
geçmişten ders çıkaran erkektir.
çünkü geçmişte başka kadınlardan bir çok kez kazık yemiştir. insanlar başkalarına bağlandıklarında onların kendilerini hiç bırakmayacakları düşünürler. çünkü kendileri de onları hiç bırakmayacaktır. ancak işler hiçbir zaman böyle olmaz.
bir gün biter. bittiği gün erkek bağlandığına lanet eder. ve bir daha bağlanmamak için çabalar.
*
Temel içgüdü filmindeki, yatağa bağlanma ve cinayet sahnelerinden çok etkilenmiştir.
bağlanmaktan korkmasının sebebi aslında Bilinçdışında dile getirilemeyen pek çok korku ve kaygıdır. Ayrılmaktan ya da kaybetmekten korktuğu için bağlanmaktan korkmak, mutsuzluktan korktuğu için bağlanamamak..... Bir şeyin varlığı ne kadar mutlu ediyorsa, yokluğu ya da yok olacağı olasılığı, o derecede korkutucu ve kaygı vericidir. Ayrılınca ya da kaybedince çekilecek acılar, bir çok insan için dayanılmazdır. Bu sebeple hep kendini geride tutar, duygularını saklar, ilişkiye kendini açamaz. Bağlanmaktan kaçmak yerine, acı ve hayatla baş etmeyi öğrenemedikçe kaçınılmazdır sizi ve partnerinizi mutlu etmeyen sığ ilişkiler.

zayıflığı ve korkuyu kendine yediremeyen birey, ruh sağlığını korumak için bu tür eksikliklerini savunma mekanizmalarıyla bastırmak durumundadır. Bazıları bu korkularını partnerinin yetersizliğini öne sürerek ya da güvenilirliğini sorgulayarak yenme yoluna giderler. Partneri ne yaparsa yapsın, bir türlü hoşnut olmaz. ilişkiyi her an bitirecek havasındadır, fakat, o cesareti de gösteremez. Çünkü daha fazla beğendiği kişi karşısında da kendini yetersiz hissetmekte, aldatılmaktan, terk edilmekten ortada kalmaktan çekinmektedir.

Bazıları ise karşı tarafın bağlanmasını engellemeye çalışarak, kendini savunma yolunu seçer. Partnerine değer verdiğini gösterecek davranışlardan kaçınır, ona ait olduğunu hissettirmek istemez. Zayıflıklarını ve zaaflarını kapamaya çalışır, ona hiçbir şekilde ihtiyacı yokmuş izlenimi vermeye çabalar. Tüm amacı, ilişkiye göründüğü kadar bağlı olmadığını hissettirmektir. Partnerin kırgınlıkları, rahatsızlıkları, beklentileri, ne düşündüğü onun için önemli değil gibidir. Karşı tarafın ilişkiye bağlanmaması gerektiğini sık sık dile getirir. Dilinde her an ayrılmak, boşanmak vardır....
haklıdır sonuçta kendince. bilinçaltına atmış olduğu korkuları kaygıları bağlanmaktan korkmak olarak nitelendirebilir. ancak onu kendine aşık edebilen bi kadın onun korkusunu yenmesine yardımcı olabilir. ama erkeğin korkusunu yenmek için ona karşı hata yapmamaya çalışın ve sözünden çıkmayın asla kendinizden de ödün vermeyin.
henüz ergenliğini atlatamamıştır. gelmiş 35 yaşına yakındır antropozu hala bağlanmaktan korkuyormuş. la havle.
ciddi ilişki arayan kadınlardan hoşlansa bile uzak durması gereken erkektir. kendi bencilliğine başka birini kurban etmemelidir.
değil mi ama ?
öyle tipler evlenene kadar aman ben kimseye bağlanamam kıskanmak sahiplenmek benim tarzım değil gbi laflar güngelir öyle biriyle evlenirler ki ona bağlanmayı geçtim karısından izinsiz bir halt yiyemez kısacası bu havalar cidden boşşş...
sonu kötü oluyor.
Sütten bayağı bir ağzı yanmış erkektir.
Ya geçmişinde çok çekmiştir ya da özgürlüğüne çok düşüktür.
Mal heriftir.
Aşk acisi cekmeyebilebilir.
gavattır gavat.
Bu ben oluyorum galiba...

Yeni bir şehit yeni bir iş derken hopp hayatıma yeni bir kadın girdi, her şey iyi güzel, beraber eğleniyoruz, yiyoruz içiyoruz ama şimdi üniversitesine gitti, mala bağladım.

Yok yani neden böyle oluyo ? Yanımdayken okey mi yoksa o zamanlar çok daha yeni olduğu için mi ? Bir türlü çözemedim...

Aldatasım geliyor ama bunu da ne ona ne kendime yakıştırmıyorum. Napcam olum ya ben ? Evlensem mi ?