bugün

tanım: jeniffer lopez'in başrolünü oynadığı berbat bir film.(başlık başa kaldığı için idaretin yapılan tanım.)

evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, cinler cirit oynarken, eski harman içinde...
bundan yıllar yıllar önce bir çocuk varmış. bu çocuk mini mini minnacık, ele avuca sığmayan, sarışın, mavi gözlü ve zeki bir çocukmuş ve o zamanlar daha 8 yaşındaymış. düşünsenize ufacık daha 8 yaşında sevimli bir veledi ne kadar masum değil mi? evet evet masummmuş, gel gelelim bu ufaklık bir gün kalbini fettan bir dilbere kaptırmış. bu dilberde tıpkı bizim velet gibiymiş efendim ele avuca sığmayan, sarışın, mavi gözlü bir de havalıymış ama. minik delikanlı bu fettan dilberin gönlünü kazanmak için her yolu denemiş, herkese danışmış hatta tüm aile üyelerini sırayla okula getirip bu fettanı onlara gösterip onay aldıktan sonra gelecek planlarını anlatmış sevdiklerine. bu planların içinde pembe panjurlu mutlu bir yuva, ailenin sevimli köpeği ve aşklarının meyvesi 3 tane sarı sarı, maviş maviş çocuk varmış. her ne kadar hayaller kurulsa aileden onay alınsa da eksik bir şey varmış. o da bu hikayenin esas kızı olan fettan dilberin bu planlardan ve esas oğlanımızın duygularından henüz haberdar olmayışıymış. esas oğlanımız neler mi denememiş esas kıza aşkını duyurabilmek için? mektuplar, serenatlar, şiirler, hediyler, ve daha birçok bilimum denemenin ardından tam umudunu kesmek üzereyken büyük kuzeninden son bir tavsiye almış ve hemen uygulamaya koyulmuş. inanılması zor da olsa bu kez esas oğlanımız başarılı olmuş ve fettan dilbere nihayet kendini gösterebilmiş aynı zamanda bütün rakiplerini de bertaraf ederek. her şey tam yoluna girdi giderek daha da iyi olacak derken bir gün esas oğlanımız ellerinde bahçeden yolduğu papatyalar ile okulun hemen karşısında olan esas kızımızın evinin önüne gitmiş bu sefer ona her şeyi kendi ağzıyla itiraf edip çıkma teklif etmekmiş amacı. fakat kahpe kader burada da ağlarını örmüş. fettan dilberin evi bomboşmuş, basılan ziller cama atılan taşlar ve bağırışlar sonuç vermemiş ama en azından veledimizin acı gerçekle yüzleşmesini sağlamış. uzun bağrışlar sonucu cama çıkan yan komşu şöyle demiş:
-evladım onlar ...'ya taşındılar.
esas oğlanımızın bir anda boğazı düğümlenmiş, gözleri dolmuş, kelimeler boğazına düğümlenmiş cama çıkan kadına dahi cevap verememiş. sadece koşmuş 2 sokak ötedeki evine. sorarım size neden böyle şeyler hep iyi insanların başına gelir neden? fettan dilberimiz her ne kadar bir hoşça kal demeden gitse de vefalı, cefalı aşığımız onun yeni taşındığı yerin her önünden geçtiğinde arabanın camından bağırırmış: ebru ebru ebruuu seni çoook seviyorummm aşkım! diye. Yine rivayet odur ki esas oğlanımız bununla da yetinmemiş ve daha o küçücük yaşında yeni doğan kuzeninin isim babası olmuş. kuzeninin adının ebru olmasını sağlamış ve hala büyük aşkını içinde sürdürmeye çalışmış. daha sonra ise aradan yıllar geçmiş her şey unutulmuş gitmiş. bu masalda böylelikle bitmiş. onlar eremediler muratlarına biz çıkalım kerevetlerine...
peki ben bu masalı nerden mi biliyorum? en iyisi boşverin gitsin.
bir (bkz: osman aysu) kitabıdır. okunmallıdır. gerekirse jale gerekirse sinan yeri geldiğinde ise aysel olunmalıdır. vural'a acınmalıdır. tavsiye edilmelidir.
sevgilinin en çok beğendiği " (bkz: bir aşk masalı)".
fd 7 nin son şarkısı:

hadi bir masal uyduralım
içinde mutlu doygun telaşsız durduğumuz
bitirelim dokunuşlarla yaralara sorulara yer olmasın

bir adada olalım mesela akşamüstü olsun zaman
durmuş olsun aşkımıza takılmış asık yüzlü yelkovan
sen bakıyor ol gözlerimin mutlu mahçup yüzüne

öyle çok sev ki ellerin oyunum
mutlu son olsun ilk kez aşkta
bitmesin yolum

el sallayalım gerçeklere terk etsinler
bıktırıp gitsinler artık bizi
o an bitecek gibi gelsin kalmasın dahası
yarına kalmasın ötesi

bir film seyredelim mesela sanki kahramanları biz
sanki aşk bizim içinmiş hatta aşk bizmişiz
öyle sıcak sarıl yarına kalmasın

öyle çok sev ki ellerin oyunum
mutlu son olsun ilk kez aşkta
bitmesin yolum
=feridun düzağaç...
an itibariyle dinlediğim şarkı. feridun düzağaç başka, şarkı bambaşka...

--spoiler--
bir film seyredelim mesela sanki kahramanları biz
sanki aşk bizim içinmiş hatta aşk bizmişiz
öyle sıcak sarıl yarına kalmasın
--spoiler--
Ne kadim bir aşk masalı
Bal ve sütünki.

alternatif müziğin keşfedilmemiş isimlerinden ahmet ali arslan'ın "bi'müzik" albümünün bir diğer kalite kokan şarkısı.
2.02 dakika olması ise tadına doyamayıp tek seferde defalarca dinlemenize sebep.

Hava bozunca
Yine benim olsana
Süt soğuyunca bal bile usanır yarinden.

https://www.youtube.com/watch?v=iu_UmXvu_9Y
Yapımı :
1990 - Türkiye
Tür :
Dram , Romantik
Yönetmen :
Artun Yares
Oyuncular :
Yılmaz Zafer , Arzu Aydın
https://www.youtube.com/watch?v=njLSrJt1K1s