bugün

hatalı yazıları yüzlerine vurulurken yapılan edebi yanlışları da bazen gözden kaçırmayan yazarlardır. örneğin dördüncü nesil yazar bir arkadaşın ifadesine buyrun birlikte göz atalım:

-...ya besinci nesildir, ya da altı.

burda bir anlatım bozukluğu dikkatlerden kaçmamaktadır.

olması gereken:

-...ya besinci nesildir, ya da altıncı.

bu gece de bize ayrılan entry'nin sonuna geldik. bir başka "beşinci nesilden edebiyat dersleri" programında görüşmek üzere. esen kalın.
4. nesilden sonra gelmişlerdir. format gözlerine sokulup durulur. eskiden buralar hep seviye imiş. miş.
hepsi için geçerli olmasa da, zamanla kendilerini daha ileriye taşıyacağına inandığım yazarlardır. zira kimse anasının karnından sözlük yazarı olarak dogmuyor. hata yaparak, dersler alarak sözlüğü daha iyiye taşıyacaklardır.
sözlüğün son iki neslidir. *
insanlığın doğasında vardır. kendinden sonra gelen herkesi cahil, bilgisiz, ortamın amına koyan, yeni yetme, şımarık, kalitesiz vs vs olarak görür. hic bir zaman inanmaz boynuz kulağı gecermiş lafına. kendisinin yaşlandıgını düsünür, ortamdan dışlanmaktan korkar, aslında öz güveni yoktur. kendine güvenmez. ''lan şimdi bunlar geldi aralarından sivrilenler illaki cıkacak ne güzel takılıyorduk öyle yavas yavas. al gülüm ver gülüm ne gerek vardı. zall topsun olm'' diye düşünürler ama bunu kendileri dahil hic kimseye itiraf edemezler. onun yerine kendinden sonra gelenlere bok atarak onları karalayarak kendini tatmin eder. eski nesil oldugu içinde muhakkak taraftar bulur kendisine. öyle ya eski nesil bilgedir eski nesilin söylediği ayettir onlar her şeyi bilir. oysa tek farkları zamanında kesfetmiş olmaları, zamanında internetle tanışmış olmaları, daha önce doğmaları vs vs. bir numarası yoktur yani nedir bu nesil olayı. şimdi bakıyorum sözlükte kendini okutan yazarların geneli 5. nesil 4ç nesillerde var ama ben 1. nesile cok az denk geldim. bilmiyorum ben körüm galiba o yüzden göremiyorum. sözlük için birseyler yapmaya calısan uuserleri sırf 5.nesil/6.nesil oldugu icin kücük gormek sadece özgüven eksikliğindendir.
kendilerine yönelik eleştirilerin, hiçbir zaman herhangi bir genellemeye tabi tutulamayacağı yazar nesilleridir. belki, bir bakarsınız yaşar kemal uludağ sözlüğe girmek istemiş ve beşinci nesil yazar olarak adını yazdırmıştır.
(bkz: ampul ile aydinlanip kendini aydin sananlar)
(bkz: egosunu diger yazarlarla ugrasip tatmin eden yazar)
(bkz: acik arttirma sahnesinde kendini kaybeden karakter)
(bkz: alcak yerde tepecik kendini dag sanir)
(bkz: anatomi ogrenen tipcinin kendini doktor sanmasi)
(bkz: beni cekemeyen anten taksin)
beşinci nesil bir yazar olarak benim kadar entry girmiş, muhtemelen benim kadar da okumamış kişinin benim de içinde bulunduğum nesile attığı çamurdur.
sözlükte yazan yazarların %90'ının 5.nesil olması 6.nesillerinde yeni olması sebebiyle yazım hatası imla hatası formata aykırılık vs vs hatalarını yaptıgı yazarlardır.

bunun sebebi 5.nesilin ve 6. nesili kalitesiz olmasından değil sözlükteki entrylerin %90'ının onların/bizim olmasından kaynaklanan bir durumdur.

(bkz: çıkışa gel)
beş yaşında çocuk kavgası misali "benim babam senin babanı döver" edasıyla, sözde eleştiri yapmak amacıyla kıyaslanan yazarlardır.

büyü de gel çocuk..
birinci nesil, ikinci nesil, üçüncü nesil veyahut dördüncü nesil gibi onlar da yazarlardır; entry girerler, başlık açarlar, özel msj atarlar ve zirvelere katılırlar.*
"nesiller bizi ayıramaz, hepimiz eşitiz; kimse daha eşit değil!"

-hey acemi.
iki ayrı nesildir, farklı zamanlarda yazarlık başvurusunda bulunduklarından nesilleri farklıdır.
başlığı okurken çok fena bir gerçekle karşılaştım, kimse bizi sevmiyor lan bu sözlükte,ayrıca 5. ve 6. neslin de katkısını görmezlikten gelemez kimse, en fazla ukte dolduran yazarların bulunduğu nesillerdir.
(bkz: dorduncu besinci ve altıncı nesil yazarlar)
eski nesil yazarların sözlükten uzaklaşması gerektiğinin göstergesidir.
yedinci neslin kendilerinden çok çekeceği olan nesillerdir.
sevilmeyen ve sürekli eleştirilen yazarlardır.

ama tuhaftır ki, kasten yapılan hiç birşey yoktur aslında, zira ben de sevmiyorum kendilerini..
nedeni de yok, hepsi liseli gibi geliyo geriliyorum..
aklıma her gün otobüste kahkahalar atarak saçma sapan konuşan bir grup genç geliyor, otobüsten inmek istiyorum..
bir de biz gençken böylemiydik dedirtiyorlar bana, yaşlandığımı hissediyorum, ki bu en fenası..
velhasıl kelam sevmiyorum yeni nesilleri, belki birinci nesillerden hiç bir farkı yok ama önyargı işte, kırmak zor iş..