Hayalimdeki sen’e.
Sen orda hep öylece kal. Kimse bulaşmasın sana,kirletmesin seni,dokunmasın, bozmasın. Sen hep benim hayalimdeki mükemmel insan ol. Görmeyeyim ben senin kötü taraflarını. Uzak ol benden ama sen yeter ki hayalimdeki sen kal bende.
küçük orospu naber? nasılsın? işler güçler nasıl? yalamaya devam mı? hiç aralıksız hem de. oo iyi iyi devam et. beni bırakma diye salla sümük yalvarışların aklıma geldi de gece gece. şimdilerde yaladığın bamyaya da aynı şeleri söylüyor musun sahi. tahminim söylüyorsundur. çünkü benden öncekilere söylemişsin. ben pişmanım biliyor musun? neden mi? sana saygı duyduğum için seni sevdiğim için bir sokak kaltağına da aşık olabiliyormuş demek ki insan. ve şimdi şöyle haykırıyorum gecelere "keşke ananı da s.ikseydim!" şu an tek derdim budur.
son defa görmek istiyorum seni ama o sonların hiç bitmemesinden korkuyorum.
hiçbir zaman o son gelmeyecekti onu iyi biliyorum. böyle bıçak gibi kesmek en iyisi... acı ama kati... zaman neleri unutturmuyor ... en azından deneyeceğim.
hemen götün kalkmasın. seninle uzaktan yakından alakası yok. ama şeyy. kız ben var ya. galiba seni halen seviyorum. ya da ona benzer bir şey. ama hiç ümit yok değil mi? herşey bitti. ben de biliyorum. neyse ya sağlık olsun. sahi dersler nasıl. bütünlemeye kaldın mı? zeki kızsın sen gerçi ya geçersin.
kusursuz kelimesinin beden bulmus halisin. hayatima girmis ve gordugum hic bir insana benzemiyorsun. kendine olan guvenin ve zekan insani sana hayran birakiyor. ve benim icin sen bir melek misin acaba dedigin gun, aynisini senin icin dusunmustum. seni yaratici sanki sesimi duyup gonderdi. o degil de entrymi okuyan asik zanledicek heheyt.
günaydın sevgilim, üzerine kalın bir şeyler giy. soğuktur sizin oralar, bilirim kağıthane hem yokuştur hem de soğuk.
bazı zaman sadece sana onca mesafeden bakmak için çıkıyorum eyüp mezarlığına. sana onlarca metre öteden öyle boş boş bakabilmek için.
ne sokağından geçmeye cesaret edebiliyorum ne de bir arayıp sesini duyup kapatmaya.
hatta geçenlerde kaldırım mühendisleri vardı orada, rica ettim, o durduğum yerden, senin oturduğun tepe ne kadar mesafe diye. 2480 metre.
biliyorsun miyop'um ben, en uzak mesafede ancak seni görebiliyordum, sadece seni. bunu seninle başarıyordum.
şimdi onca mesafeye rağmen bakıyorum hala uzaktan sana. 2480 metre kaç adım eder sevgilim?
ya da bir kaç lira masrafa girip kaç dakika mı alır sokağın?
ne önemi var ki bunların. olmuyor, olmayacak da.
şimdi sen hala bu saatlerde kalkıp öyle bakıyor musun oradan geçerken el salladığım günlere dönerek, camlara çıkıyor musun?
her ne zaman dışarıdan ıslık sesi gelse sen aklıma geliyorsun ve içim acıyor demiştin. artık ıslık çalamıyorum.
ben olmadık zamanda söyledim.
önce seni sevdiğim döküldü dilimden, sonra da dişlerim...
bu dişlerle olmuyor, çıkmıyor eskisi gibi.
anlamadılar bizi.
varsın böyle olsun, kabullenmekten başka çare varsa söyle.
yok değil mi?
acı bir vaziyette gülümsüyorum şimdi.
yarınlarımın güzel olması için hep dua et, söz vermiştin.
çünkü bu günlerim yeterince karanlık...
ben gelirim yine... bir ara...
iyi ol tamam mı?
senden vazgeçmem. hiçbir zaman...
Yar gidiyor soğuk gecede
Yüreği ihanette yüreğime
Ah duvarlar benim sırdaşım
Aman vermiyor hasret bedenime
Dur dinle
Karagözlüm gitme
Yapma bana küsme
Özlüyorum deli gibi muhtacım
Sevgine
Son bulsun ah derin ayrılık
Tükensin acılarım geldiğinde
Ah sokaklar benim yoldaşım
Kahrolsun umutsuzluk
Dön gönlüme
tek sorum var; neden yalan söyledin?
hoş geldin hayatıma içimin güler yüzü..
iyi bir iş ve iyi bir maaş sahibi olman kadın olduğun gerçeğini değiştirmez.
kadınlar hakkında yıkılmaz tabularım olduğunu biliyorsun. benim gibi egzistansiyalist bir adamın bile.
ama hikayemi bilsen neden böyle bi tavır sergilediğimi kolayca anlayabilirdin. sahi kokumdan başka neyimi biliyordun ki ?
koca bir hiç..
evet beni sevdiğin, deli gibi sevdiğin aşikardı. tapıyordun bana. yalan yok ben de sevdim seni..
sevdim sevmesine de kaçan taraf oldum sırf seni kaybetmemek için..
yıllarca aradım seni, her köşebaşında, her nefes alışımda, her mekanda ve her zamanda..

güzeldik, harikuladeydik. benim dengesizliklerimi saymazsak tabi. ama bunu baştan kabul etmiştin sen bi ruh hastasıyla beraber olduğunu belirtmiştim sana.

ilk defa bi kadınla cinsel birlikteliğin dışında bişeyler yaşadım lan. gezdim, muhabbet ettim, alışveriş yaptım, çeşitli çılgınlıklar yaptım.. elele gezdim...

birlikte güldük be varmı ötesi ? içten gelen kahkahalar attık.. burnumu boynuna gömüp dakikalarca kaldım öylece..
ilk defa bir kadını yatağıma değil de kalbime almaya layık gördüm lan..
sevdin, sevdin elbet..
dünyadaki en değerli varlığın babandı. rahmetli baban...
bana babam kadar çok sevdiğim adam derdin, benim içimde bi yerler parçalanırdı ...

noldu sonra ? yine yaptığım küçük bi dengesizlikten dolayı çekip gittin..
beni kaybetme korkusundan dolayı uykuları kaçan sen terkettin lan. varmı böyle bişey ...
evet, kadınlar hakkındaki düşüncelerim yine değişmedi.. ekseriyetle küçük orospular güruhusunuz..

ben bu yazıyı sana yazdım çünkü ilk defa bi kadın için içimde bi yerler cız etti...

tanım: eski sevgiliye söylenmek isteyip de söylenemeyenlerin toplandığı karalama defteri.
--spoiler--
acılar var sana dair
--spoiler--

bu sıralar bunu dilimden düşürmüyorum iyi mi?
Aslında neden böyle oldu? Hayatımı senden önce ve senden sonra diye ayırmıştım daha evvel. Yine karşılaştık, yine aynı kalp kırıklıkları. Elimize geçen tek şey "keşke" oldu. Çok yanlış tanımışım seni, keşke yıllar sonra hep bildiğim gibi kalsaydın.
Her erkek yalan söyler, fakat çoğu erkek yatağına girmek icin bense kalbine girmek icin yalan söyledim.
Sana yazdığım bu yazıda da senin amına koyum.
bir hafta boyunca elimi eteğimi her şeyden çektim. sadece düşündüm, seni düşündüm, nerede hata yaptığımı düşündüm, sen bir zamanlar bana sevgimizin daha sağlamlaşacağını söylerken benden bu kadar çabuk uzaklaşabildiğini düşündüm...yeniden ortadan kaybolacağının telaşını yaşadım içimde...bir hafta boyunca endişeli bir bekleyişin içinde kıvrandım. evet,sorunların var,derdine derman olamıyorum. çünkü şartlar buna engel oluyor. bu sorun benden uzaklaşmana neden olmamalıydı. cuma gecesi yaşadığım şehire geldiğinde görmek istediğin ben değildim. bu isteği duymadın...ertesi gün ise beni görmeden gittin...oysa beni görmenin sana iyi geleceğini düşünmeni istedim, çok istedim ama olmadı. artık aklımı başıma almanın zamanı geldi demek ki. bir tek benim istememle ilişki sağlamlaşmıyor, zorla bir şey olmuyor. tüm iyi niyetimle, en saf sevgimi katarak yaptığım her şey boşuna...sevgim öyle ucuz hatta değersiz ki adeta sevgimin yasını tutuyorum. bana önceden de yaşattın şimdi de yaşatacaksın değil mi? yani yine kaybolacaksın...göründüğümden güçlüyüm ben. bu yası tutarım, ben öfkemi içimde yakarak, yıkarak dindiririm. kendimi ayağa kaldıracak tüm imkanları kullanırım. ölmem, yaşarım. kayboluşunu ise asla unutmam. tıpkı diğer kayboluşlarını unutmadığım gibi, hepsinin bıçak yarası gibi izi kalır. şimdi akıttığım gözyaşlarım mı? onlar da kurur emin ol. ben, sana olan sevgimden bahsederken sen, seni seven diğer kadınların sevgilerine haksızlık ettiğimi söylemiştin ya. ben kimsenin sevgisini kendime ölçü koymadım. kimseye haksızlık etmedim. istenmediğim, iteklendiğim, aranmadığım zamanlarda sana olan sevgimi koruyabilmiş biriyim ve bu herkesin harcı değil. şimdi ne durumdasın, ne yapıyorsun bilmiyorum. maillerime cevap alamadım. ne yapabilirim? hiçbir şey...ne yazık ki hiçbir şey yapamam.
duvarlar çok soğuk ve sessiz.
güneş teninde batmış esmer kadın, yokluğunda karamsarlığım ondandır.
Bunu görmeyeceksin görsen de üzerine alınmazsın. duygularımı da bilmiyosun anlamışsındır ama anlamamazlıktan geliyorsun. Ben bir şeyleri yoluna koymaya uğraştıkÇa sen kaÇıyorsun hep yoksun. Ben hala umudumu kaybetmedim bekliyorum Çabalıyorum bazen pes ediyorum ama küllerimden yeniden doğuyorum.
şarkılar değiyor yüreğime.
kulak asmamaya çalışsam da acıtıyor canımı.
ama "defol git" dediğin andaki kadar değil, korkma.
Sana anlatacak çok şeyim vardı, ben yine anlattım, sen duymadın.
sana söyleyecek çok şeyim var.
ya 1 film icin kalbimi kiriyorsun surda..
ayip denen bisey var..
10 dakka once baslamis sana haber vermeyi unuttum diye
demedigin laf kalmadi.
sanki hic izlemedin?

yuh bu kadarda hakaret edilmez..
hangi hediye beni beklerken aldığın iki paket çikolatanın yerini tutabilir ki...**