bugün

1 haftada bana 3 kilo aldirdigin icin sana cok tesekkur ederim anaciimm! geceleri odama gelip usurum diye cami kapattigini biliyorum, ceryan yapmis kapanmistir demen bir ise yaramadi yani. birde seni cok seviyorum iyi ki varsin. tamam sigarayi da birakicam ama daha degil ve diger isteginede sira gelecek merak etme
küçükken her şey toz pembe derler ya aynen öyleymiş.. hiçbir şey görmezmişim anne. dün babamı o halde gördüm ya, o zaman dedimki ona tiksiniyorum senden. gecenin bir yarısı yanına geldim sadece izledim seni, sadece olanları düşündüm.

keşke bitseydi de mersine taşınsaydık, keşke hiç dönmeseydi de mutlu olsaydık. anlatmak istiyorum anlatamıyorum, altında eziliyorum anne. ağır geliyor artık. bir an önce gitmek istiyorum bu evden, bu şehirden. bir daha geri dönmek istemiyorum yanımda bir sen ol istiyorum. dertlerden uzak olalım istiyorum.

gelip yanına anlatamıyorum. sanki anlatsam her şey darmadağın olacak gibi geliyor, altından kalkamıyorum. kalkamıyorum..
bugüne kadar yaptığım çoğu yanlışı unuttum anne. ama çok küçükken işlediğim masum gibi görünen bir yanlışım var ki onu unutamıyorum. hatırlar mısın bilmiyorum. gecekondu da oturuyorduk o zaman. hatırlıyorum suyu da kapının önüne gelen tankerlerden alırdık. sene 96 mıydı neydi? işte o günlerden birinde senle muz yiyorduk. (bilirsiniz muz henüz 4 yaşında ki bir çocuğun asla doyamayacağı bir meyvedir.) ben muzu senden önce bitirmiştim. ve ben son yudumu yuttuğum da sende son yudumunu ağzına atmıştın. ben ağlayarak senden o yudumu da istemiştim senden. vermiştin ve ben o muzun son dilimini de yemiştim. işte aklım başıma geldiğimden beri çıkmıyor bu eylemim zihnimden. çok kızıyorum kendime. beni affet olur mu?
annem,
bugüne kadar yaptığım bütün aptallıklar için affet beni. sana verdiğim sözü tutuyorum ben hala. yeniden bana güvendiğini bilmek kadar harika birşey yok çünkü şu hayatta.
hep yanımda olduğunu bilmek bana güç veriyor. biliyorum ki başım ne zaman sıkışsa sen ordasın, küçük bir çocuk olduğum zamanlardaki gibi kollarını açıp beni bekleyecek olacaksın. şu dünyada beni koşulsuz, birşey beklemeden, iyi de olsam kötü de olsam seven tek insan, ben de seni çok seviyorum. ve hayatımın sonuna kadar sana yakışır bir evlat olmak için çabalayacağım.
beni bırakma...
annem,
bugüne kadar yaptığım bütün aptallıklar için affet beni. sana verdiğim sözü tutuyorum ben hala. yeniden bana güvendiğini bilmek kadar harika birşey yok çünkü şu hayatta.
hep yanımda olduğunu bilmek bana güç veriyor. biliyorum ki başım ne zaman sıkışsa sen ordasın, küçük bir çocuk olduğum zamanlardaki gibi kollarını açıp beni bekleyecek olacaksın. şu dünyada beni koşulsuz, birşey beklemeden, iyi de olsam kötü de olsam seven tek insan, ben de seni çok seviyorum. ve hayatımın sonuna kadar sana yakışır bir evlat olmak için çabalayacağım.
beni bırakma...
tamam, sana bağırıp çağırıyorum ama en fazla 10 dakika sonra pişman oluyorum. lütfen artık bunu anla. seni çok seviyorum annem. şu dakikaya kadar yaptığım bütün salaklıkları, öküzlükleri affet. çünkü sana her zaman olduğu gibi çok ihtiyacım var.
özlendin güzel annem.
anne,
sana bazen kızsam da hatta "annesinden nefret eden sorunlu insan" gibi görünsem de tüm bunları seni sevdiğim için yaptığımı bilmeni isterim. bazen sen benim değil de ben senin velinmişim gibi hissediyorum. bazı huyların beni deli ediyor ama her şeye rağmen annemsin. belki de beni en çok üzen sendin şu hayatta...

biliyorumki hiçbir zaman senin en sevdiğin evladın olmadım ne yaptıysam başaramadım bunu. ama beni hiç sevmedin de demiyorum yanlış anlama, fedakarlıklarını unutup nankörlük yapamam.

belki de herkesin imrendiği, "keşke benimde böyle bir çocuğum olsa" denilen bir evlat olduğum için bana yeteri kadar değer verdiğini göstermedin, sadece başkalarına karşı gurur duydun ama bana bunu hiç hissettirmedin.
"o" senin için çok daha önemliydi. bunu bilerek yaşamak o kadar acı ki... aklıma her geldiğinde içim yanıyor... ağlayamıyorum bile, sadece içim acıyor... ve sanırım yılların birikiminden sana düşkün değilim artık... sensiz de olabilir diyorum ve bunun tek sorumlusu sensin...
özledim...
her sabah başımda durup beni uyandırmaktan vazgeçsen diyorum.
yaklaşık 1 hafta sonra eve geldin, evin içler acısı durumunu gördükten sonraki o surat ifaden içimi parçaladı annem. Yarın sabah tekrar gidecek ve 1 hafta daha evi bana emanet edeceksin. tekrar geldiğinde bu sefer yüzünde gülücükler olacak. elimden geldiğince toplayacağım. hoş, şimdi de toplamıştım ama.
arada bir kavga etsekte biz seninle süper ikiliyiz bence. *
yanımdan hiç eksik olmaman dileğiyle *
çok özledim seni, başka türlüsünü yorgunum anlatmaya.
beni dünyalar kadar mutlu edip , ansızın en sevimsiz haliyle çaresiz bırakan bu iki farklı hayat arasındaki incecik çizginin yorulmaz bekçisi olduğun ,sevgiyle uzanmaktan yorulmayan ellerin ve her an dolu dolu olan yıldız gözlerin sahibi olduğun için şükürler olsun canım benim. sen yanımdasınya o çizgiye basmadan geri dönüş olacaktır mutlaka...
adını anmadığım günleri amel defterime günah olarak işlemesinler diye her gün adını anıyor, seni çok özlüyorum...
özledim hemde çok.
bebeğim naber?
sahurda soğuk yemek istemiyorum anne. ısıt şunları bir zahmet. öptüm.
kimse duymasın ama babamdan biraz çok seviyorum seni canım annem.
çaktırmıyorsun ama beni çok sevdiğini biliyorum.
çok uğraştık annem, ama en çok sen uğraştın. bizi yalnız bırakmamak için, kolsuz kanatsız bırakmamak için. yenecektin o illet hastalığı, büyütmeyecektin içinde o pis tümörleri. ama dayanamadın işte annem, dayanamadın. peki ya şimdi biz nasıl dayanalım?
seni çok özlüyorum annem, keşke bir dakikalığına da olsa seni tekrar görebilsem. biliyorum sen bizi hep görüyorsun, bunu da okuyorsun. hiç ayrılma yanımdan annem, bırakma beni.
herşey için tekrar teşekkürler anne.
annem annem sen uzulme.
bu aralar aramızın çok bozuk olduğunu biliyorum. nerdeyse seni ne kadar çok sevdiğimi unutuyordum. ama bu sabah sen doğumhaneden gelirken o gözlerindeki yaşı, yüzündeki acı dolu bakışları görünce.. hemşireler seni sedyeden yatağına geçirirken göz göze geldik ve sen o gözlerindeki yaşı, yüzündeki acı dolu bakışları ve hıçkırıklarını arkana dönüp saklamaya çalıştın. ama insan sevdiklerinin dönüm noktalarını hisseder derler ya, bende hissettim. seninle beraber o acıyı hissettim. uzun yıllardır ağlamıyorum, bu günde ağlamadım. ama hiç bu kadar zorlanmamıştı kalbim, hiç bu kadar büyük bi yumruk gelmemişti boğazıma. seni ameliyata götürürken, canının ne kadar acıyacağını bilmem benim canımı o kadar acıttı. ama ailemizin yeni üyesinin senin acılarına değdiğini gözünden okuyabiliyorum. ve o kamerayı kaybeden hemşirelere bela okuyorum. neyse. gözlerim dolmaya başladı en iyisi başka başlıklara takılayım.
ve allah aşkına şu yavrucağa bir isim bulun artık.*
seni çok sık göremesemde iyi olduğunu bilmek, sesini duymak yetiyor bana. yüzüne karşı pek söyleyemiyorum ama seni seviyorum kanka.