bugün

diğer sınıflardan arkadaşlarla muhabbet edilirken "sizin bedene kim giriyor?" diye ofsayt bir soru cümlesine sebebiyet veren ders.
Büyük bir ahlaki ikilemi içinde barındıran ders. matematiği yüksek olan çocuk matematikden yüksek not alıyor düşük olan çocukta düşük not ama beden eğitimi dersinde en kondisyonsuz adam ile maraton koşucusu aynı notu alıyor şimdi denilebilirki herkesin vucudu, fizik kapasitesi aynı mı, doğru aynı değil ancak bu diğer dersler içinde geçerli parası olan adam saatine 450 lira verip çocuğuna özel ders aldırıyor mesela özetle eğer varsa adam gibi notlandırılmalı yada okul bünyesinde seçmeli olarak isteyen öğrenciler tarafından yapılmalı.
Bu sene bir saate düşürülen ders. Ne kadar zamanımız kısıtlı olsada üstümüzü değiştirip, maçımızı yapıp, sonrasında geometriye giriyoruz. o kadar önemli ve efsane derstir bizim için.
Beden Eğitimi Dersi olarak geçen fakat o konuda çoğu zaman ders işlenmeyen. Derse gelen gelmeyen herkesin notunun 100 olduğu fakat diğer sınıfla maç yaparak stresin atıldığı, matematik dersine tepki olan bir derstir.
ilkokul ve lise hayatım boyunca en zorlandığım ders. gereksiz bi ders. gerçekten konuların çoğu işlenmez bir iki taklayla sene bitirilir. ben de takla atamadığım için çok sorun olmuştu.
bedenimizin cahil kalmaması adına eğitilmesi.
böakhh! ben bile kustum.
En sevilen derstir. Hele ki cuma günü son iki dersse. *
boş derstir.
hele günün ilk saati ise adamı öldürür.
ilkokulda son derslerde esofmanlarla eve gitmeyi ozledigim derstir.
çoğu batı ülkesinde adı "spor" olan ders. bizde ise garip bir şekilde çocukları küçük yaştan itibaren askerliğe hazırlamak, tek tipleştirmek için kullanılmakta. dünyanın hangi gelişmiş demokrasisinde spor dersi esnasında kızlı erkekli çocukları ilkokuldan itibaren sıraya sokup "rahat! hazır ol! sağa dön! sola dön! kıt'a dur, bir ki!" şeklinde komutlar vererek askeri düzen içerisinde yürütmek vardır acaba ?
ingilizce dersinde "Physical Education" adı verilen yabancı kökenli soysuz bir ders. Haylazlar top koştururken genelde inekler test çözüp kitap okuyor. Hepsinin aklında aynı düşünce: Ben büyürsem futbolcu olcam
ilk öğretim/lise yıllarında aldığım, bir adet yastık ve bir adet kulaklık ile geçen derstir.
Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur ya biz bu sağlam vücut konusunu ülke olarak çocuklara öğretemiyoruz.

Kocaeli gibi görece bir şehirde iyi sayılacak bir ilkokula gittim. O zamanlarda beşinci sınıftan sonra anadolu lisesi sınavları vardı.

Bu sınava hazırlanan öğrenciler resim müzik ve beden eğitimi derslerinde test çözerdi.

Öğretmenin başarısı dolayısıyla okulun başarısı olurdu. Bu nedenle okul yönetimi de bu vizyondaydı.

Anadolu lisesi yıllarında ise beden eğitimi adına maç yapıldı. Orada da bir şey öğrendim diyemem.

Bugünlerde devlet her öğrenci için karne çıkarıp gelişimini takip edecek diye bir haber dönüyor medyada. Umuyorum devlet biraz daha bilinçli olarak hareket eder ama hiç sanmıyorum.

Anadolu lisesi sınavı kazandım siyasal bilgilerden mezun oldum ama sonuçta kalori nedir yağ nedir metabolizma nasıl çalışır kendim okumadan öğrenme imkanım olmadı.

Biz insan kaynağını planlayamiyoruz.
lise de olmaması gereken ders saçma, boş, anlamsız.
öğrencilerin bir çoğunun en sevdiği dersler anketinde ilk başa yazdığı ders.

neden ? çünkü ; rahat, hazır ol, sağa dön, sola dön, sol sol sol sağ sol, kıt a dur bir ki, serbestsiniz çocuklar.
Dogu sehirlerinde maalesef ingilizce derslerinin yerine isletilen dersti bizim zamanimizda.
üniversiteye kadar en sevdiğim dersti.
ülkemizde beden eğitimine bakış şöyleydi: beden ilk ders olsun okula eşofmanla gideyim, son ders olsun eve eşofmanla döneyim.
Vücudu güçlendirmek ve sağlığı korumak amacıyla araçlı veya araçsız hareketler yapma, beden terbiyesi anlamıne gelen bir kelimedir. Elhamdülillah ortaokul'da da lise'de de bol bol hareketler yaptık. mekik çektik, şınav çektik.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar