bugün

feryat figan halinde serzenişe yol alış cümlesidir.

doğma büyüme bir izmirliyim. izmir'i çok da severim ama bir gurur duyulması gereken şey halinde görmedim ben onu. o da beni.

fakat ne oluyor anlayamıyorum bu aralar. izmirli olup da izmir'de yaşayanlar, izmirli olup da izmir'de yaşamayanlar, izmirli olmayıp da izmir'de yaşayanlar, izmirli olmayıp izmir'de de yaşamayanlar, arada bir gelenler, bir kere görenler, hiç görmeyenler, saat kulesi şeklinde kolonya şişesi ile yetinenler, fotoğraflar sayesinde gördüklerini savunanlar, kulaktan dolma atıp tutanlar ve daha nicesi.

herkes ama herkes bir genelleme aşkı ile yanıp tutuşuyor izmir adıyla.

kızlar teklif ediyormuş
kızları güzelmiş
arsenikli su içermiş her bireyi
kızları "açık" giyinirmiş
yeni moda faşistmiş
laikmiş
milliyetçiymiş
kemalistmiş de her daim her şeyde radikalmiş
sosyallik üst seviyede gezinirken yine de köymüş
gavurmuş
mışmışmış...

aramadım taramadım teker teker başlıkları. bi dünya şey çıkacak bunu hepimiz biliyoruz. ama hani, yeter.
sosyolojik bir gözlem yapılacaksa eyvallah da; "açık giyinmek" sözü komik. diğerleri neye göre kime göre denizinde yüzmekte.

diyeceğim şu ki, hani yeter. (demişim de zaten)
burası alt tarafı bir şehir. ne eksik bu ülkeden, ne fazla. bir cumhuriyet değil burası. kendi halinde mutlu olmaya çalışan bir sınırı var hoşgörünün nöbette beklediği. o kadar. ötesi laga luga.
başka şeyler var. ya da başka şeyler yapılmalı. mübeccel kıray'ın örgütleşemeyen kent: izmir'i okunmalı mesela. gelinip görülmeli mesela. yaşamalı ama abartmamalı mesela.

fenalık gelmedi mi herkese.

alt tarafı bir şehir burası. diğer 80 şehir kadar burası. diğer 80 şehir kadar olmalı burası. ne az, ne çok.

o yüzden bu taşlar işte.
kendinize gelin de kendi coğrafyanızı bir görün daha sevin diye. yaftalardan ve genellemelerden artık uzaklaşın diye.
devamlı izmir e laf atma eğiliminde olan insancıklara söylenecek en hafif sözdür. daha ağırları vardır ama;

(bkz: sözlük formatı)
götünüze izmir saat kulesi girsin dense daha etkili olabilecek ama yine de şakirt bünyelerde acı oluşturabilecek bedduadır.
(bkz: başınıza kayseri sivas konya kadar taş düşsün)'e rakip bir cümle.
yok yok düşmesin şeklinde devamı gelmesi muhtemeldir.
taşa yazıktır be.
bırak çatlasın insancıklar ve bilumum rahatsızlar.
kim dininide dinsizliğinide izmirden daha rahat bir yerde yaşayabilir.
canım izmirim hoş görülüdür. herkeze açar kucağını.
zaten seçim sonuçlarıda göstermezmi gerçeği?
kıskanmaya devam edin bakim yavrucaklar.
ağzına sağlık hemşehrim,
bunlarda kafa zaten taş.
istatistiklere göre Türkiye'de şakirt başına düşen izmir öldürmektedir.

insanların ölümüne sebep olabilecek dilek cümlesidir.
y ve z kişisinin sürekli izmir'den bahsetmesinden sıkılmış x kişisinin sarfettiği; cümle başına 'hay' ve sonuna 'emi' sözcükleri eklendiğine daha çok rastlandığı söz dizisidir.
liseli fakir ergen serzenişidir, sanırsınız izmir ayrı cumhuriyet bunlarda sahipleri...
çirkefçe yapılmış bir bedduadır. halbu ki başınıza izmir kadar kız düşsün şeklinde olan duaya hep birlikte amin derdik.
tıpkı istanbul gibi izmirde de artık izmir in yerlisi çok zor bulunur. bilhassa kadıfekale de doğulular, bornova da konyalılar vs küçük bir yurt kurmuştur kendilerine. her türlü insan yaşamaktadır. bu demektir ki çok farklı fikirlerde insanoğlu mevcuttur bu şehirde. o yüzden genelleme yapmayınız. ayrıca, evet ağzına sağlık başlığı açan kişi.
bedduadır.

hava nasıl güneşli nasıl sıcak, çok afedersin gavur amı gibi yanıyor. hiç sevmem böyle havaları bana bir sahil kentini hatırlatır. çok önemli bi görevim var, iş üstündeydim. stoyaaa geliyoruum.. yurtların halıfilekslerini değiştirilmesi de vardı kafamda ama nasılsa halledilecektir diye düşünüyordum. çağrı cihazım titredi. çağrı cihazım genel müdürlüğü ara diyordu. hemen telefonumu açtım, pensilvanyayı çaldırıp kapattım. anında geri dödüler allah razı olsun. pensilvanya rasathanesinden aldığım haber neredeyse abdestimi bozacaktı.

münafık, gafil, gavur bir göktaşı tam memduh abinin kafasına doğru saatte 450km hızla yaklaşıyordu, bunu durdurmam gerekiyordu. o an cep telefonunun radyasyon yayıp beni kulak kanseri yapma ihtimalini düşündüm. böyle önemli görüşmeler hep beynimi çok yönlü çalıştırdığım anlara denk gelirdi. kulaklarım ısınmaya başlamıştı. sikimde bi yumuşama baş gösterdi. hemen telefonu kapattım. bu 31 i bitirecek kadar zamanım yoktu. elimin sabununu taşaklarıma silmek suretiyle temizlemiştim. her zaman ph 5.5 sabun kullanırım böylece uzun sure sikim taşşama denk sabunlu gezsemde tahriş olmazdı.

iyi de olmuştu gusle zaman yoktu zira. stoya'mı alnından öperek kapattım. ayaklarıma geçirdiğim süper iletken meslerim ve elimde iman pointerımla hemen sokaga kostum. karsı caddede habertürk ün çıtır sunusu pelin çift yaklaşan gök taşının neredeyse izmir büyüklüğünde olduğunu söylüyordu.

memduh abiiii. diye bagırmamla istanbuldaki bütün martı güvercin karabataklar havalandı. hemen köşeyi döndüm 52. caddeyle 12. caddenin kesiştiği köşeye kadar koştum. motorum oradaydı. kanter içinde kalmıştım. tam tahmin ettiğim gibi motorum yine motorluk yapıyor elin zencisiyle kırıştırıyordu. adeta dıştan sıvazlıyordu. beyaz siyah ayrımı yapmayan dini bütün biri olduğumdan oralı olmadım. motorumun arabasına atladık ve özel çok gizli bölgeye gittik.

hemen elimde bulunan iman pointerımı yılardır icinde iman biriktirdiğim meslerime monte ettim. gök taşına nişan aldım ve tüm serhaddimle verdim imanı taşın böğrüne. aman tanrım oda ne yetmiyordu. parçalanmıyordu. yoksa imanım mı yetmiyordu. imanımdan şüphem yoktu ee ozaman. bi an için aklımdan keşke beyaz tenime monte edilmiş kifayetli bir zenci kamaşullahım olsaydı ozaman ne güzel olurdu. karıya kıza supriz olurdu diye düşündüm.

motorumdan destek almalıydım. ellerini taşaklarıma geçirdi bende ellerimle memelerini sıkıyor adeta mıncırıyordum. ve önce göktaşı ikiye ayrıldı. karşıyaka biraz daha küçüktü. ben asıl memduh abiye dikilen gözütepeyim dedim. işte ne olduysa o an oldu. kendimi kaybetmiş robert north gibi şarıl şarıl boşalıyordum bu tazzikten kurtulan vücudum tam bir inkişah ile göktaşını leblebi tozuna çevirmişti.

memduh abi kurtulmuştu.
fermuarımı çektim, motor olduğu gerekçesiyle maria yı yanıma almadan güney amerikaya doğru yürüdüm. hamd olsun güneş batıyordu.
kısacası izmirli siksin afedersin.
bu neyin kıskançlığı arkadaş! niye bırakmıyorsunuz şurada adam gibi bir şeyler okuyalım? neden tanımadığınız insanlar hakkında atıp tutuyorsunuz? hiç izmir'e gelmedin, kordonda yürüyüş yapmadın, denize nazır kafelerimizde boyoz çay keyfi yapmadın, bostanlı'da balık yemedin, karşıyaka'nın kalabalığında esintisinde keyifle çarşıyı gezmedin, göztepe'de yalı'da denizin keyfini çıkarmadın, bornova küçük park'ta özgürlüğün tadına varamadın, kıbrıs şehitlerinde güzel kızlar görüp için açılmadı, sokaklarda rahat rahat dolaşamadın, dört mevsim güneş gözlüğü takmanın keyfine varamadın diye mi bütün bunlar? izmir'i kızlarıyla anıyorsun hep orospu diyorsun onlara, erkeklerine godoş diye hitap ediyorsun ama en çok şehit veren illerden biri olduğunu söylemiyorsun, yemez çünkü bir tarafın. gerçekler acıdır evet. çok övündüğünüz konyanın izmir'den daha çok alkol tükettiğini söyleyemiyorsun evet ona da yürek ister. kıskançlıkta rekor kırdın aslanım helal olsun. evet inançları farklı insanlarımız var, doğru. buradalar çünkü burada biz insanları etiketlemeyiz herkes özgürce istediğine inanır. sokak aralarında kuranlar okunur izmir'in gelirsen görürsün. lokmalar dökülür meydanlarda ölenlerimiz için, yediler kırklar elli ikiler okunur. allahımıza şükrederiz sizin gibileri aramıza dahil etmediği için. aslanım beş parmağın beşi bir olmaz elbet ama biz izmir'liyiz nadiren çürük çıkar aramızdan. ve her yerde konuşulur kıskanılırız. gurur duyarız bununla gelmek isteyen herkese kapımız açık, yüreğimiz mevlana kadar olmasa da geniştir. ne olursanız olun gelin şehrimize. her şeye rağmen sen de gel, gel ki yalan yanlış dolduruşlardan arındıralım seni. gel de gözlerinle gör izmir'i. ama artık sus lütfen, yazacağını yazdın, sol frame'in de tabiri caiz ise *m*na koydun, yeter sus. sus da motorun soğusun azıcık...
aminn...
bir de tanım yapayım da silinmesin; başka yerlerinden düşünüp, konuşan, hatta nefes alan insanlardan bıkmış, izmir insanının dileğidir.
bir şey iyiyse, değerliyse, önemliyse ve bir şeyleri başarmışsa ona çamur atan çok olur. o yüzden izmirle uğraşırlar.

biz de izmirli olarak sadece başınıza izmir kadar taş düşsün diyoruz ve onların seviyesine inmiyoruz.
bir seviye ölçüsü olmakla birlikte, Türkiye'nin aydınlık yüzü denince akla ilk gelen şehrin insanlarının seviyeli bir serzenişidir.

siz boşverin onları. ne anlar elin bozkırda büyümüş çobanı? sakın bozmayın terbiyenizi ve kendinizi.
katılınan beddua.
taş değildir o çiğdemdir, çiğdem.