bugün

ingiliz köpek havlaması. nasıl havlıyorsa artık. "bark bark" diye havlanır mı lan? ondan sonra "niye korkmuyorsun". ne korkcam lan senden soytarı.
ingilizce bilen türk köpeğin havlaması. globalizasyon bambaşka bir şey canım...
orta ingilizcede berken fiilinden türeyen havlama ünlemi.
(bkz: bark at the moon)
''ahh şu ingilizler'' dedirten köpek havlama biçimidir. bunların ördekleri duck'lar, kuzular baa'lar, insanları ups'lar falan. bi kedileri adam akıllı miyavlar*. ona da başka bi şey deseler yuh artıktı zaten. diğerleri neyse de köpek hav diyo lan resmen.
köpeklerin ingilizce havlaması .

karabaş : bark , bark .
masum köylü : ne diyon lan it ?
karabaş : bir dil bir köpek , iki dil iki köpek .
masum köylü : yakalıyım da bi seni , çine göndercem yisinler seni amuğa goyum ....
göktürkçe: türbe, ev, abide, anıtmezar.

örnek: özürig edgü körteçi sen, ebirige kirteçi sen, burigsuz boldaçı s[en ... anda] kisre Tabğaç kağanda bedizçig kop k[elürtüm. Mening s]abımın sımadı, içreki bedizçig ıtı. Arigar adınçığ bark yaratıd[d]ım. için taşın adınçığ bediz urturtum. Taş tokıttım. Köngülteki sabimin urturtum .

günümüz türkçesi: kendin iyilik göreceksin, evine gireceksin, dertsiz olacaksın. … Ondan sonra Çin kağanından resimciyi hep getirttim. Benim sözümü kırmadı, maiyetindeki resimciyi gönderdi. Ona bambaşka türbe yaptırdım. içine dışına bambaşka resim vurdurdum. Taş yontturdum. Gönüldeki sözümü vurdurdum …
ingilzce: havlamak (çomarlar için gönül rahatlığıyla kullanabilirsiniz)
ingilizce: ağaç kabuğu