bugün

çok doğru bir tespittir.

1) dünyanın her yerinde bankalar insanları sikmek için yaratılmış büyük beton penislerdir.
2) dünyanın her yerinde insanlar bu penise oturmak için yarışmaktadırlar.

bir bankaya gidin ve orada birkaç saatinizi geçirin. "noluuuuur bana kredi verin" diye yalvaran, kredi alamadığı için bankacılarla kavga eden onlarca insan çarpacaktır gözünüze.

not:
--ekşi sözlük yazarı nasil desem bilemedim'den alıntıdır.--
çok doğrudur. alenen, ortalık yerde bağırta bağırta yapar bunu hem de. suriyeye, karacaahmete, heykele kafayı takan recebimin bunu görmezden gelmesi insanın aklını karıştırır.
bankacılık tanımlanırken altanatif olarak yasal tefecilik derler, sonuçta her şey yasaldır, siken razıdır, sikilen razıdır.

not: bir bankacı olarak böyle düşünüyorum ben.
Devletleri sikmesinin yanında hiçtir. Evet beyler sadece haczedilmiş makinelerin toplam değeri nedir?
bugün tekrar karşılaştığım olaydır. detay vermeyeceğim, ancak şunu söyleyebilirim ki artık herhangi önemli bir işimi bankalar vasıtasıyla değil de kendi imkanlarımla yapacağım.
"daha yeni mi uyandın a koçum" denilmesi gereken insanların tespitidir. yıllardır bağırıyoruz "kapitalizmin anasının avradını sikem" diye. hep biz kötü olduk, hani biz amk anarşsitiydik. dediğime geldiniz.

ben size daha büyük tespit söyleyim aklınızda bulunsun. belki bir gün bunu da anlar birileri de, başlığını açarsa hazır olsun elinde:

(bkz: devletlerin vatandaşlarını alenen sikmesi)
görsel
görsel
görsel
bankaların vatandaşı legal hatta bazen illegal yollardan pozisyondan pozisyona sokmasıdır.
deveye diken diye başlayan atasözünü akla getiren önermedir. milletin bu durum bi hoşuna gitmektedir. tecrübe kazananları bile daha iyi şeedecek bankayı aramaktadırlar.
boşuna resmi tefeci durumuna düşmediler.
kamasutranın tüm pozisyonlarını vatandaş üstünde denerlerken, gelen hükümetlerin her nedense bu tecavüzü görmezden gelmesi onları bu yönde cesaretlendirmektedir.
misal geçenlerde finansbank beni çok değişik şekilde götürdü. hala noldu, nasıl yaptı anlamış değilim ama bildiğin şaaptı amk ibneleri.
kapitalizmin ve emperyalizmin bir kez daha lanetlenmesi gerektiğini lanse eden hal, ahval.
(bkz: allah a havale ederken bile kesinti yapan banka)
bir bankacı olarak "hak verilen önerme" diye saçma sapan bir tanım yapalım, sonrada bildiklerimizi anlatalım efendim...

şimdi öncelikle teşbihte hata olmaz diyerekten konuyu misallendirmek istiyorum. bankaların, müşterileri üzerinde uyguladıkları politikaların her geçen yıl daha ağır şartlarda daha maliyetli oluşmasının ekonomi ile uzaktan yakından ilgisi yoktur efendim. misallendirme şudur ki; her sabah kahvaltıda yağ, bal ve kaymak triosunu sıcak ekmekle taçlandıran bir adama daha da kolay kolay kuru çökelek yediremezsin arkadaş. adamı alıştırmışsın bir kere... konu bu işte, bunlar ( biz demiyorum, çünkü ben sermayedar değil, işçiyim sadece ) bu oranlarda kar etmeye alıştı. farkediyorsunuzdur, her köşeye bir şube açmaya başladılar. bakın ortalama olarak söylüyorum 1 senelik brüt maaşım 75000 TL kadar. sadece benim bu bankaya kazandıracağım para ise, 1.780.000 TL...

yani yaklaşık 24 katı. nasıl olacak bu ?

(bkz: başlık)

öncelikle bankaların gelirlerine bir sınırlama koyulmak zorunda, yoksa bu işin altından kalkamayız. sırf müşteri çok afedersiniz ama başlığa uymayacağım sağmamak adına insaflı davranan insanların bir bir işlerinin son verildiğinin belgeli kanıtlarını isteyen mesajla ulaşsın göndereyim. artık bizimde burnumuzdan geldi ama bakmakla mükellef olduğumuz insanlar olduğu için katlanmak zorunda kalıyoruz. devlet peşindeymiş de, bddk göz açtırmıyormuş da falan da filan. bu marvaları ancak bilmeyene yuttururlar. hükümetin tek derdi bu konuda müzdarip olan vatandaşın sesiymiş gibi davranıp oy oranını yükseltmek ( çünkü onlarda biliyorlar, kredi kartı yıllık ücretini almasalar bile diğer taraftan bankalar bunu almanın bir yolunu aynı gece bulurlar ) , bddk nın tek derdi de, bankaların batmasını engellemek. yoksa sizden aldıkları kimsenin afedersiniz ama sikinde değil. bddk uygulamları bankaları iflas a götürebilecek uygulamalara mani olmak. eğer istese bir hafta içerisinde hazırlayacakları rapor ve buna ithafen oluşturulacak yasa ile bankaların ümüğünü sıkarlar ama nerde o netice.

işin içinde bir de yabancı sermaye var. Bugün yabancı sermayenin girmediği bankalar, Türkiye iş bankası, türkiye halk bankası, (% 25 halka arz var ve yakında özelleşiyor) Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası ve Türkiye Vakıflar Bankası var. şimdi saymayayım diğer bankaların yabancı ortaklarının kimler olduğunu isteyen google babaya sorsun öğrensin. bilinmesi gereken şu ki, yabancı sermayedarlar, müşterilerden alınan faiz dışı gelirlerin bir çoğunu doğrudan kendi ülkelerine ve oradaki şirketlerine aktarıyorlar. yani sizlerden alınan o meşhur deyimle "haksız kazanç" lar hooop aynen amerikalı' nın hollandalı' nın kucağına gidiyor.

bankalara büyük şirketlerin tepki falan koymasını bekliyorsanız ayakta uyuyorsunuz demektir. bankalar büyük şirketlere verdiği milyonlarca dolar krediden kazandığı parayı, inanın 100 tane küçük esnafa verdiği toplamda 500.000 TL yi bulmayan krediden hayli hayli kazanıyor.

yani bankayı zora sokacak kesim kesinlikle küçük esnaf ve kredi kartı tüketicileridir. ancak sistem o kadar güzel kurulmuş ki, sen kredi kartını iptal ediyorum desen bile, işyeri posunu iptal etmez çünkü onun için büyük bir dert olan veresiye konusunu kaldırdı gündemden. o nedenle almak istiyorsan o kart şart arkadaş. benim de cebimde 3 bankanın var bende domalıyorum esasen. olay bu.

özetle ve bu itibarla demem o ki;

bir çoğu başlıkta da belirtildiği üzere kredi kartı yıllık aidatını falan ödeyince * sikildim zannediyor ama içerde ne sikişlerin döndüğünden daha bu halkın zerre haberi yok.

inşallah bir an evvel uyanırız diyeceğim ama....

çok güzel uyuyordun, kıyamadım uyandırmaya diyecek birileri...

(bkz: imla)
görsel
zar zor kontör parası bulup internetten kontör atmak için hesabıma koyduğum paranın aidat adı altında gitmesiyle bu önermeyi ölümüne desteklemekte bulunduğum durumdur.
görsel
kapitalizmde şaşırılmayacak bir olaydır. banka soyguncuları bankaların yanında masumdur.
Faiz yiyen günahkarların aslında hak ettiği muamele. Vadeli hesap faizini açıp bakmazsan gözüne çarpmaz ya aq. Açayım dedim. 8 evet yazıyla sekiz. Piyasada faizlerin yüzde 20 yi bulduğu ortamda adam 13-14 le açtığı hesabı 8 le yenilemiş. hakediyorum ama yine de Bir acı hissettim alt taraftan.