bugün

siz araba kullanırken babanızın hemen yan koltukta oturuyor olması sonucunda oluşan durumdur...

eğer babanız hala sizin sürücülük becerilerinize güvenmiyorsa işiniz zordur. öncelikle çelik gibi sinirlere ihtiyacınız vardır zira yan koltuktan gelen müdahalelere katlanmak kolay değildir...

örneğin...

baba: bak hiç sağa sola bakmadan cart diye atladı yola ! bi dur sağına soluna bak !!!
oğul: hımır homur (lan bom boş yol neyine bakcam) bırbır mır mır

baba: yavaş yavaş bak karşıdan araba çıkıyo !!!
oğul: hımır homur (ya daha bi kilometre var insaf be adam) bırbır mırmır

baba: ooohaaa ! göz göre göre girdin çukura amortisör falan kalmadı arabada !!!
oğul: homur homur (lan şarampole mi atsaydım arabayı çukura girmemek için) bırbır mırmır

şeklindeki diyaloglar yol boyunca yaşanır. yeterince sabırlı değilseniz arabanın kenara çekilmesi ve hemen akabinde "al be al ben kullanmıyorum !" tarzında bir isyan nidasıyla babaya trip atımı gerçekleşebilir...
babayla araba kullanmanın insanın üzerinde psikolojik yıkımı dolayısıyla fizyolojik bazı sonuçları vardır. bunun en tipik örneği mide ağrısıdır. sinirleriniz öyle gerilmiştir ki midenize kramplar girer. akabinde gelen baş ağrısını da unutmamak gerekir.

babayla araba kullanmak için çelik kadar sağlam sinirlere sahip olmanız bu gibi kötü sonuçları biraz engelleyebilir, ama kesin olan bir şey vardır ki insanın beden ve ruh sağlığını olumsuz etkiler.
hiç kullanmamak daha akıllıcadır.
-türkiyede trafik sağdan akar
-2. vitese geç
-dikkat et çöpe çarpıcan
-sana ehliyet vermezler
gibi vecizeleri bol miktarda duyulacağı andır ki bunları söylerken babanın sesi kontrolden çıkar sürüşün sonunda da anlaşılacağı üzere hiç bu işe girişmemek daha hayırlıdır.
trafik kurallarının haddinden fazla mühimsendiği takdirde babanın son umut ters psikolojiye ba$vurmasına yol açması kuvvetle muhtemeldir.

- baba bak kav$aklardan ve tepe üstlerine yaklaşırken, virajlı yollarda giderken hep süratimi azaltıyorum.
+ aferin oğlum, ama sen gene de dikkat et bak geçen pati çektirmi$in lastikler kabak gibi yanıyor.
- hmm olabilir. ama bak baba onümüzdeki araç ba$ka bir aracı geçiyor,ama ben onu geçmiyorum, nasılım?
+ tamam olm sen gene de mesafeyi iyi ayarla, farları da kısa hüzmeliye al
- farkettin mi bilmiyorum ama sol $eriti daima geçi$ için serbest bırakıyorum.
+ olum hava yağıslı bak ar....
- zincir, takoz ve çekme halatım var baba rahat ol.
+ indir lan beni sagda. yava$lamadan once de sinyal ver
- ... gorü$ürüz baba bi pati çektiriyim mi ? sürücü kursu arabası var $urda havam olsun ehe
her insan hata yapabilir. oysaki "hadi kızım hazırlan sana araba kullanmayı öğreteyim" dediğinde nasılda sevinmiştim.
güneşli bir gündü, hiç olmadığım kadar hızlı hazırlandım ve cıktım evden...

ufak bi anlatımdan sonra parlayan gözlerle baktım babama, hazırdım yani öyle hissediyordum. * *

heycanla geçtim direksiyonun başına ve başladım kullanmaya, hız tutkum var ama babamdan korktuğum için 60 la gidiyorum, her şey yolunda gözüküyor.

-ebeda, sarsma arabayı düzgün tut şu direksiyonu
*tamam babacım
-yaa önüne baksana bana niye bakıyorsun?!
*pardon. bakmam tamam.
-vitesi değiştir bakayım.

-ya hassas davransana ben öyle mi değiştiriyorum vitesi! yaa ebeda kızıyorum ama!
*tamam baba yaa kızma tamam. *

vee önümde koca bir viraj, allahım sen taksiratımızı affet diyerek allah allah nidalarıyla girdim viraja...
sonuç olarak bi tarafa çarpmadım ama biraz sarsıldık virajı dönerken *

-ebedaaa yapma kızım yaaaaa! ya ben sana böyle mi gösterdim? acemi gibi kullanıyorsun ama!

titrek bi ses tonuyla

*ama baba ben zaten acemiyiyim*
-sen benim kızımsın millet bi haftada öğreniyorsa sen üç günde öğrenmelisin.

içimden *ollduuuuu canım. dedim.

*baba öğreniyorum işte.
- yok yok senden şöför olmaz senden olsa olsa trafik canavarı olur!
*neeeeeee! yaa baba yaaaaa * *
-önüne baksana.
*banane yaa incem ben
-önüne baksana kaza yapacaksın!
*baba nolur ineyim
-hayır dedim...

bardağı taşıran son damla babam"hız yapabilirsin" dediği anda gaza öyle basmışım ki bi anda 100e çıktık *

devamını tahmin etmek güç olmasa gerek...

yine içimden "allah belamı versin niye bindim ki ben bu arabaya" diye kendime kızarak eve geldim

kazasız bi gündü ama ben ömrümde yemediğim fırçayı yemiştim ve o gün anladım ki babayla araba kullanmak sağlığa zararlı. en azından benim babamla *
tam bir aile faciasıdır.kötüdür kısaca çok kötü,yaşanması gerekir.
(bkz: babayla direksiyon sınavına çalışmak)
iki senelik ehliyet sahibi zlatan1937'nin direksiyona hiç oturmamasıdır.
kendinizi müthiş derecede gergin hissettiren durumdur. şimdi hata yapacağımda birşey diyecek diye ödünüz patlar, çünkü aksi takdirde bir daha arabayı verirken yüz defa düşünecektir babanız. aniden frene basma, yanlış sollama, hızlı gitme vb. pek çok kusurlu hareketi ehliyet sınavında bile yaparken daha rahat oluyor insan...
sıkıcı, otoriter ve sinirli bir babanız varsa hoş olmayan bir durumdur. aynen yaşanmış bir hikayedir:

oğul üniversite okuduğu şehirden tatil için istanbula gelmiştir. babada onu havalimanından almıştır. oğul ısrar edip arabayı ben kullanayım baba demiştir. baba muhalefet bir tutum içerisinde yolcu koltuğuna oturur. oğul vites değiştirirken, debriyajdan ayağını erken çeker ve ''gıııırç'' dişlilerin feryadı yankılanır. babanın söylemi abartısız şu olur: ''makarna yiye yiye makarna kafalı oldun yavşak insan. Kalk lan ordan.'' bu olay üstüne oğul birdaha babasıyla araba kullanmak değil araba muhabbeti bile yapmaz.
eğer tüm aile olarak yola çıkılacaksa anneye: ''öne sen otur anne'' diye yalvarma sebebidir.ama baba arkadan da yol boyunca 458 defa; dikkat et,yavaş git,3000 deviri geçme, duraktan otobüs çıkıyor, kırmızı yanabilir yavaşla, neden sol şerittesin ortadan git ki kaza bile yapsan kurtulma şansımız bol olur! vs.gibi özdeyişleri arka arkaya döşemekten geri durmaz...
dert, çile, gam ve kederlenmek isteyenlerin gerçekten yapması gereken bir eylem.
vitesi d'ye takip tam gaz bariyerlerden ucmak bitecek olan eylemdir. vakti zamanin da denenmiştir ama 300 sel mercedes'e acindiği için vazgecilmiş sadece oha ulan davar nidasi ve cek sağa lafi ile sonlamiştir.
ehliyetinize ve tecrübenize güvenmeyen babanın yan koltukta oturması ile taraflar açısından gerilim filmine dönecek durum. babanın eli ne kadar iyi araba kullanırsanız kullanın devamlı el freninin yamacında gergin gergin gezer. sürekli ofurdayıp tosurdamalar... tansiyonun yavaş yavaş yükselmesine bağlı yüzde kızarma ve ciddi biçimde el titremesi (her iki tarafta da). tabii sonunda pes edilir. bir dahaki seferlerin tümüne akıllı, uslu bir çocuk olup anahtar verilir ve yan koltukta oturan olunur. zaten;
(bkz: baba sevgili ve kardeşle direksiyon öğrenmek)
(bkz: file not found)
lanet bir şeydir. hele ki araba yeniyse. babanın bir eli hep el freninin üzerinde durur ki bu, kaza yapmanız için yeterli bir sebeptir.

-bak sağda yürüyen insanlar var ya...
+evet baba?
-onlara yaya denir oğlum ezme onları*
+olur baba ezmem.

böyle laf sokmalara hazırlıklı olmak lazımdır. sabır işidir.
(bkz: #1636224) entryde anlatılan olayın yaşanması muhtemeldir. *
kabustur. sen daha yeni ehliyet almışken ve daha pratikliğin yokken sadece direksiyon hocanın sana öğrettikleriyle yetinirken, baba kırk yıllık kullanma şeklini** senden görmek ister. sonuç mu? tabiki bağrışma, çağrışma. en son arabadan "imdaaaaaaaaaaaaat!!!" feryatlarıyla biri iner ve o da direksiyon koltuğunda oturan sensindir.**
babayla araba kullanmak eşittir; felakettir. normal de gittiğiniz hızın yarısı kadar hız ancak yaparsın ama o bile "yavaş kullan biraz" demesine engel değildir. her hareketinizden bir şey çıkarır, siz afallarsınız gerilirsiniz ve bir daha babayla bir yere gidilecekse sürücü koltuğunda baba oturacak diye kendinize not düşersiniz. böyle bir tecrübeden sonra bir iki gün kendinize olan güveniniz azalır yolda birşey olacakmış hissine kapılırsınız. ama geçer.
trafik canavarının sizi takip ettiği anlardır,
sinyal verdin mi? yavaş git! 3'e al, 2'ye düşür
karşıdan araba geliyo kısalara geç, ayağını debriyajda tutma
gibi can alıcı cümleler kurduklarında verdiğiniz cevabı
beğenmeyerek -çok konuşma önüne bak karşıcevabı ile saldırırlar.
sinirlerinizin üst seviyeye çıktığı bu durumda
bi daha babamla yola cıkarsam... tarzı cümleleri içinizden kurduğunuz durumdur.
gerçekten ecel terleri döktüren eylemdir. üzerinizdeki baskı, anlatılmaz yaşanır.
Diken ustunde araba surmek gibi birşeydir.içindeki o hız dürtüsü dürterken bi yandan da babanın ekşi yuzuyle karşılaşırsın o heves hemen sonuverır sonra..azıcık devir yukselsın,bagırttırma arabayı,biraz gaza yuklensen,radar var burada bilion deme,tam kırmızı yanarken turuncada geçersin,ha şimdi polis çıksında gör gününü..'ulan şeytan diyor çek saga ver arabayı çok biliosan al sen kullan' diyesı gelir insanın..
daha çok o uyurken surulmesı tavsiye olnur..hatta o hiç yokken...
tam bir trafik canavarı olan babanız siz araba kullanırken başınıza trafik polisi kesilir. sanki ilk defa araba kullanılıyormuşsunuz gibi telkinlerde bulunur. hem sizin hem babanızın sinir kat sayısı artar. kavga kaçınılmazdır.
dünya'yı kurtarmaktan daha zor olan eylem.
"orada sollama yapılır mı? hah olmadı olmadı adamı ezemedin bir daha dene" gibi insana cinnet getirecek cümlelerini duyduktan sonra beni "bırak baba ya abim öğretir." demek zorunda bırakan hede hödedir.