bugün

10. nesil canımız ciğerimiz esmer şekerimiz yazar. yazdığı 3 entryden 2si musa olan yazarın aşk acısını sizde anlamışssınızdır gençler.
Şimdi başlayalım hayat hikayesi. Hayat hikayesi dediysem ebenin attığı şaplaktan başlamıyoruz musadan başlıyoruz.

Ahh o kayserili ahh gül gibi kızımızı kandırdı. Cicim ayları her ilişkide olduğu gibi iç okşayıcı sözler, evlilik çocuk vaatleri, hediyeler vs geçti gitti. Tabi bizim salak kızımız tüm bunlara inanıp adı batasıca şahsın bi taraflarını kaldırdı da kaldırdı. Eee biz de*ikimizde iş yok bari aramızdan biri evlenecek diye başladık düğün hazırlığına. elbise, çanta, ayakkabı her şey hazır hatta doğmamış yeğenimize ciciler biciler almışız. Eee 2016 haziranda okul bitiyo temmuzda musa bey kızımızı istemeye gelecek.
Her şey iyi hoş giderken bir gün klasik anlatamayacağım şeyler var bahaneleriyle beyefendi kızımızı alıp bir köşeye atıyo.* aradan 1 ay geçiyo geçmiyo duyuyoruz ki arkadaşımıza kuzenim diye tanıştırdığı*ile nişanlanıyo. hal böyle olunca bizim kızın kafası atıyo ;Abisine mesaj atıcam benim genç kızlık duygularımla oynadı benimle evlenecek namusum topuklarına sıkarım diye etrafta dört dönüyo. etme gitme şöyle böyle diyerek durduruyoruz bunu.
Arada koskoca 2 yıl geçti bizimki hala musa der durur. ilk buluştukları cafenin önüne gider her gün belki belki bir umut musam gelir diye dizlerini büker başını eğer bekler.

Yaaa dostlar bu da böyle bir yanık aşk öyküsü.
Soran olursa bir garip aşık dersiniz. Musa musa diye bitmiş yazar.
beni çok kıran yazar. sarf ettiği cümleyi aynen yazıyorum: "küçüklüğünde çok yakışıklı biri tarafından mı reddedildin, niye bu kara zevksizsin? Defol, defol, defol..."
millet şunu düşmanına söylemez, hani kardeştik gavur.