bugün

Ülkemizde sıkça görülür, gençlerin kendi iradelerini kullanamamaları veya kullandırıltmadığının bir göstergesidir, aile bireylerinin tuttuğu takım taraftarı olan çocukla benzer yönleri vardır, çocuk aile içinde görüşünü belli etmemeye çalışır.
Seçmen yaşının 18 olduğu bir ülkede, bu yaştaki bireyin ne kadar çocuk olduğu tartışılır diye düşünüyorum.Aile içerisindeki bireyler arasında yapılan siyasi tartışmalardan veya sürekli aile reisinin izlediği tv kanalından kaynaklanan bilinç altı etksi ise su götürmez bir gerçektir.
siyasetten uzak tutulmuş, apolitik bir neslin uyguladığı eylemdir. hatta ailecek aynı partiye oy atan nice kişi tanıyorum!
bu kanı, en az 3 çocuk gerçeği ile birleşince sıçtığımızın resmi olmaktadır.
+oğlum bak ben filanca partiye oy veriyorum ama sen benim gibi olma iradeni kullan.
-tamam baba hemen gidip sözlüğe baslik acayim.
sıla gencoğlu fanıdır.

baba nereye biz oraya.*
+oğlum bak ben şu partiye oy veriyorum sende oraya vereceksin.
-tamam baba gidip hemen irademi kullanamadığımı sözlükte başlık açarak duyurayım.
ekonomik özgürlüğü elde edene kadar bir çocuğun babasının istediği her şeyi yapmak zorunda olmasından kaynaklanan durumdur. ekonomik yönden babaya bağlı olmadığı zamanlarda özgür iradesiyle oy verebilir diye düşünüyorum.
doğrudur.
adama sorsan başbakanın adını bilmez, ülkeyi kim yönetir bilmez,siyaseti sevmem der.
Kime oy verdin? Dersin.
Akp der...
(bkz: babadan oğula nesil bunlar)
ülkemizdeki çoğu gencin ülkenin yönetimi hakkında hiçbir fikre sahip olmaması buna ii bi örnektir. baba nsl olsa verio bi yere bende veririm zihniyeti geleceğin kötüye gittiğinin göstergesidir.
(bkz: gelenek)
Dedenin de araştırılmasının gerekliliğini ortaya koyar.
18 yaşına gelmiş olsa bile aklı doğru ile yanlışı ayırt etme mertebesine ermemiş gençlerimizin uyguladığı yöntemdir. okuyun gençler. öğrenin. ha ben çok mu yaşlıyım da size öğüt veriyorum. yok lan ondan değil siz girdiğiniz ergenlikten bir türlü çıkamadığınız için bizler o ara okuyup bir şeyler öğreniyorduk. annemin başı kapalı diye ben kapatmadım mesela. ne gördüysem onu uygulamadım. ne okuduysam ne öğrendiysem aklımın süzgecinden geçirip doğruya ulaşmaya çalıştım. uyguladığım şeyler hep kendi seçimlerimdi. doğru ya da yanlış. ama onlar benim kararlarımdı hep. bu ülkede babası o partiye oy veriyor diye kendisi de ona oy veriyor olan bir gencin nefes alabildiğine kendimi inandırmak istemiyorum. kimsenin kuklası olmayın. yaşadım diyebilmek için iplerinizi kimsenin tutmasına izin vermeyin. ergenlikten çıkın o elinizi şeyinizden bir çekin de bu dünyada neler oluyor bir bakın lan etrafa.
sadece türkiye için geçerli olmadığını düşündüğüm durumdur. Özellikle de babasını seven çocuklar, daima babayı kendilerine model alırlar ve o modele ulaşmaya çalışırlar. Oy verme işlemi de bu modele olan güvenlerine göre değişir.
Bunu en çok da sol kesim yapar bence. Bunun sebebi solcuların, çocukları ile daha bir yakın olmaları, daha bir arkadaş gibi olmaları diyebilirim.

biz dededen beri chp'ye oy atarız diyenleri de bu sebepten fazladır.

Bu durumun sadece ak parti'ye oy kazandırıyormuşçasına lanse eden eziklerin tamamına yakını da babaları ile aynı partiye oy atıyordur yüksek ihtimal. Lakin burda aşırı bir bilgili ve tez çürütme özellikleri olduğundan, eminim benim bu iddamı da çökertirler...
seçimlerin objektifliğini ortadan kaldıran durumdur.
klasik baba oğul ilişkisidir.
akp'ye oy veren adamın chp'ye oy veren oğlu olarak aklıma tkp'nin siz hala babanızın partisine mi oy veriyorsunuz sloganını getiren konu.
bizim ailede gerçekleşmeyen durumdur.
self-dynasty dediğimiz babadan oğula geçen aile içi saltanat inancıdır.
bir kaç başka dilde evrime uğrayıp salata olmuştur ve ortalıkta 88 adet çeşidi vardır.
birlik ve beraberliğin en küçük ve en büyük birimidir.
tek bir ideolojiye has insanlar için geçerli olmayan kaidedir. ama bir gerçek var ki ülkemizde yaygındır. "bizimkiler akp ye veriye bende oraya veriyem yeaaa" yiyen am ağızlılar vardır. okuldaki harbi devrimci bir çocukla(ideolojisinden nefret etsem de davasına bağlılığına ben bile hayranlık duyarım bu elemanın) "boş işlerle uğraşıyor" diye arkasından olmadık şekilde taşak geçtikten sonra kafası iyiyken "devrim şart devrim" diyen angutlar da vardır. hatta bu ikinci kategorideki lavuğun devrimden bahsedip chp'ye oy vermesi vardır ki o ayrı bir lezzettir.
çocuk üniversiteye gittikten sonra bi kaç yıl geçtikten sonra değişir o durum.hatta şöyle bişey var ki babanın bulundugu görüşün tam zıt karşıt görüşünde yer alır.
doğru tespittir. kişinin yetiştiği ortam da etkilidir bunda. dini inanış da aynı şekilde şekillendirir bunu(kısmen de olsa illa ki). parti başına zamanında gelmiş muhterem bir insandan ötürü de oy verilir. erbakandan ötürü saadete, atatürk'ten ötürü chp'ye oy verilmesi gibi.