bugün
- uludağ sözlüğün bitmiş olması8
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi19
- icardi1905 silik olsun kampanyası21
- şehirler arası aşk yaşamak10
- true'nin porno arşivi kaç gb9
- icardi190527
- suriyeliler suriye'ye dönsün12
- vatandaşlık farkı alan otel24
- bir kadının yemek ısmarlaması15
- hamas bir terör örgütüdür20
- erkeğe ne hediye alınır34
- bir sözlük yazarını kaşır mısınız11
- futbolcu ismiyle nick almak11
- 1 m dolara bu bebeğe sertçe tokat atar mısınız19
- anın görüntüsü12
- sözlükte ateist gibi takılan yahudiler10
- aleyna tilki10
- sözlük kızından gelin olmaz21
- herkes güncel fiyatını yazabilir mi9
- arkadaşlar sizden bir şey rica edebilir miyim22
- ağaç gövdesi gibi bacakları olan kadın14
- sözlük yazarlarının tatlıları8
- alınan en güzel iltifat14
- kızımın kiminle yatıp kalktığıyla ilgilenmezdim9
- cumaya gidenlerin çok azalması10
- bik bik'in balona binmesi34
- en yaşlı özelliğiniz9
- 170 boyunda olduğum için hep reddedildim23
- sabah aç karnına içilen bira13
- ideal duş alma sıklığı14
- kız mı erkek mi belli olmayan yazarlar8
- adanada polisin saldırganın ayağına sıkması14
- icardiyi tokat manyağı yapmak12
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız9
- millet açsa neden kafeler tıklım tıklım9
- 27 nisan 2024 fenerbahçe beşiktaş maçı23
Bir pablo neruda şiiri.
Pencereden atları gördüm.
Berlin’deydim, kıştı. Işık
Işıksızdı, gökyüzü yoktu gökyüzünde.
Havanın aklığı ıslak bir ekmek gibi.
Ve penceremden boş bir sirk
Kışın dişleriyle kemirilmiş.
Ansızın bir adamın yedeğinde
On at göründü sislerin içinden
Çıkarken titremediler, ateş gibi
O saate kadar bomboş olan
Evreni doldurdular gözlerimde. Görkemli, yangınlı
Uzun bacaklı on tanrı gibiydiler,
Yeleleri tuzun düşlerini andırıyordu.
Portakaldan ve evrenlerdendi sağrıları.
Baldı derileri, amber, yangın.
Boyunları gururun taşlarından
Oyulmuş kulelerdi.
Ve kızgın gözlerine güçlü bir dirim
Eğilmişti bir tutuklu gibi.
Ve orada sessizlikte, ortasında
Günün, kirli ve dağınık kışın
Haşarı atlar kan,
Uyum ve yaşamın kışkırtıcı gömüleriydiler.
Baktım, baktım ve yeniden yaşadım:
Kaynağın, altın dansın, gökyüzünün,
Güzellikte yaşayan ateşin
Orada olduğunu bilmeden.
O kapanık Berlin kışını unuttum.
Ama atların ışığını unutmam.
Pencereden atları gördüm.
Berlin’deydim, kıştı. Işık
Işıksızdı, gökyüzü yoktu gökyüzünde.
Havanın aklığı ıslak bir ekmek gibi.
Ve penceremden boş bir sirk
Kışın dişleriyle kemirilmiş.
Ansızın bir adamın yedeğinde
On at göründü sislerin içinden
Çıkarken titremediler, ateş gibi
O saate kadar bomboş olan
Evreni doldurdular gözlerimde. Görkemli, yangınlı
Uzun bacaklı on tanrı gibiydiler,
Yeleleri tuzun düşlerini andırıyordu.
Portakaldan ve evrenlerdendi sağrıları.
Baldı derileri, amber, yangın.
Boyunları gururun taşlarından
Oyulmuş kulelerdi.
Ve kızgın gözlerine güçlü bir dirim
Eğilmişti bir tutuklu gibi.
Ve orada sessizlikte, ortasında
Günün, kirli ve dağınık kışın
Haşarı atlar kan,
Uyum ve yaşamın kışkırtıcı gömüleriydiler.
Baktım, baktım ve yeniden yaşadım:
Kaynağın, altın dansın, gökyüzünün,
Güzellikte yaşayan ateşin
Orada olduğunu bilmeden.
O kapanık Berlin kışını unuttum.
Ama atların ışığını unutmam.
Asil hayvanlardır.
At, Atgiller (Equidae) familyasına dâhil otobur bir memeli hayvandır. Evcilleri olduğu gibi, Amerikan bozkırlarında “Mustang” ve Altay dağlarının her iki yanındaki açık arazilerde “Prezewalski” denen yabani atlar sürüler halinde yaşar. En meşhur at türleri Arap, ingiliz, Çin, Ahal Teke ve Midillidir.
Güzel hayvanlardır.
Aşkar Battal Gazi'nin, Kırat Köroğlu'nun, Küheylan da Evliya Çelebi'nindir.
Aşkar Battal Gazi'nin, Kırat Köroğlu'nun, Küheylan da Evliya Çelebi'nindir.
SALKIMSÖĞÜT
Akıyordu su'
gösterip aynasında söğüt ağaçlarını.
Salkımsöğütler yıkıyordu suda saçlarını!
Yanan yalın kılıçları çarparak söğütlere'
koşuyordu kızıl atlılar güneşin battığı yere!
Birden'
bire kuş gibi'
vurulmuş gibi'
kanadından'
yaralı bir atlı yuvarlandı atından!
Bağırmadı,
gidenleri geri çağırmadı,
baktı yalnız dolu gözlerle'
uzaklaşan atlıların parıldayan nallarına!
Ah ne yazık!
Ne yazık ki ona'
dörtnal giden atların köpüklü boynuna bir daha yatmayacak,
beyaz orduların ardında kılıç oynatmayacak!
Nal sesleri sönüyor perde perde,
atlılar kayboluyor güneşin battığı yerde!
Atlılar atlılar kızıl atlılar,
atları rüzgâr kanatlılar!
Atları rüzgâr kanat...
Atları rüzgâr...
Atları...
At...
Rüzgâr kanatlı atlılar gibi geçti hayat!
Akar suyun sesi dindi.
Gölgeler gölgelendi'
renkler silindi.
Siyah örtüler indi
mavi gözlerine,
sarktı salkımsöğütler'
sarı saçlarının'
üzerine!
Ağlama salkımsöğüt,
ağlama,
Kara suyun aynasında el bağlama!
el bağlama!
ağlama!
Nâzım HiKMET
Akıyordu su'
gösterip aynasında söğüt ağaçlarını.
Salkımsöğütler yıkıyordu suda saçlarını!
Yanan yalın kılıçları çarparak söğütlere'
koşuyordu kızıl atlılar güneşin battığı yere!
Birden'
bire kuş gibi'
vurulmuş gibi'
kanadından'
yaralı bir atlı yuvarlandı atından!
Bağırmadı,
gidenleri geri çağırmadı,
baktı yalnız dolu gözlerle'
uzaklaşan atlıların parıldayan nallarına!
Ah ne yazık!
Ne yazık ki ona'
dörtnal giden atların köpüklü boynuna bir daha yatmayacak,
beyaz orduların ardında kılıç oynatmayacak!
Nal sesleri sönüyor perde perde,
atlılar kayboluyor güneşin battığı yerde!
Atlılar atlılar kızıl atlılar,
atları rüzgâr kanatlılar!
Atları rüzgâr kanat...
Atları rüzgâr...
Atları...
At...
Rüzgâr kanatlı atlılar gibi geçti hayat!
Akar suyun sesi dindi.
Gölgeler gölgelendi'
renkler silindi.
Siyah örtüler indi
mavi gözlerine,
sarktı salkımsöğütler'
sarı saçlarının'
üzerine!
Ağlama salkımsöğüt,
ağlama,
Kara suyun aynasında el bağlama!
el bağlama!
ağlama!
Nâzım HiKMET
ısırır bunlar,evet.
harika gitar atraksiyonları barındıran, sözleri yer yer komik olsa da güzel gaz veren bir araz elses şarkısı.
araz elses'in türküsüdür.
atlanıb atlara atlıya-atlıya,
atları dördnala,çapdıra-çapdıra,
batıdan,doğuya,doğudan batıya,
taqqırı-tuqquru,çaptırı-çupduru,
çapaçapa geldik biz!
ergenekondan dogduq, börteçine ularken
ildırımlar susardı qılınçlarımız oynarken,
çin xaqanı şaşırdı, çine duvar yapdırdı,
qurdbasli tug ellerde,sagsoldan axinirken!
gökde tanrı yerde biz deliqanlı türkleriz!
yerle gök arasında, diz qırıb, yurdsalan biz!
atlanıb atlara atlıya-atlıya,
atları dördnala, çapdıra-çapdıra,
batıdan, doğuya, doğudan batıya,
taqqırı-tuqquru, çaptırı-çupduru,
çapaçapa geldik biz!
altaylardan, baykaldan, doğulan güneşiz biz!
orhundan,yeniseyden,hayqıran varlıgız biz!
tanrının daglarından, seslenen türküleriz!
bu düzensiz dünyayı, düzenleyen türkleriz!
gökde tanrı yerde biz deliqanlı türkleriz!
yerle gök arasında,diz qırıb, yurdsalan biz!
atlanıb atlara atlıya-atlıya,
atları dördnala,çapdıra-çapdıra,
batıdan,doğuya,doğudan batıya,
taqqırı-tuqquru,çaptırı-çupduru,
çapaçapa geldik biz!
ergenekondan dogduq, börteçine ularken
ildırımlar susardı qılınçlarımız oynarken,
çin xaqanı şaşırdı, çine duvar yapdırdı,
qurdbasli tug ellerde,sagsoldan axinirken!
gökde tanrı yerde biz deliqanlı türkleriz!
yerle gök arasında, diz qırıb, yurdsalan biz!
atlanıb atlara atlıya-atlıya,
atları dördnala, çapdıra-çapdıra,
batıdan, doğuya, doğudan batıya,
taqqırı-tuqquru, çaptırı-çupduru,
çapaçapa geldik biz!
altaylardan, baykaldan, doğulan güneşiz biz!
orhundan,yeniseyden,hayqıran varlıgız biz!
tanrının daglarından, seslenen türküleriz!
bu düzensiz dünyayı, düzenleyen türkleriz!
gökde tanrı yerde biz deliqanlı türkleriz!
yerle gök arasında,diz qırıb, yurdsalan biz!
güncel Önemli Başlıklar