1985 tarihli bir cüneyt arkın filmi. bir de günümüz türkiye'sinin içinde bulunduğu şeydir ateş çemberi.
pasifiğin çevresinde bulunan, kemer şeklinde çok büyük bir jeolojik deformasyondur. dünyadaki volkanların 3/4'ü burada bulunur. depremlerin yüzde 90'ı da bu alanda olur. tahminlere göre, son 2 asırda burada meydana gelen felaketler, 1 milyondan fazla can almıştır.

esasen söz konusu tehlike kaynağı, buradan püskürecek lavlar da değil.. püskürtülerin oluşturduğu ve kilometrelerce mil gidebilen duman bulutları. bulutların içerisindeki enerji tükenince, aşırı gaz birikintileri olarak etrafa düşerler. akım, yaklaşık 704 derece sıcaklıkta, süratle ilerleyebilir. korkunç olan da budur.
Türkiye' nin içerisinde bulunduğu çemberdir. Bu entry' i girdiğim anda ki durum şu şekildedir;

tüm güney sınırlarımızda problem var. Suriye de iç savaş ve işid tehdidi devam etmekte. üstelik oyuna rus ordusu da girmiş vaziyette. rus savaş uçakları ile türk f16 ları karşı karşıya gelmeye başladı, rusya tarafından sınır ihlalleri yapıldı. pkk terör eylemlerini yoğunlaştırmış vaziyette. kuzey ırakta kafasına göre hareket eden barzani yönetimi işide karşı mücadele ediyor, pkk cirit atıyor. kck yapılanmasına bağlı tüm unsurlar, güneydoğu bölgemizde iç karışıklık yaratıyor. kuzeyde giresun taraflarında da pkk bazı operasyonlar gerçekleştirdi. iran la aramız limoni, limoni kelimesi biraz hafif kalabilir. güneyde rusya ile karşılaşılan tüm problemler yüzünden tüm kuzey sahilimiz aslında rus tehdidi altında. rusya sağa sola askeri harekat yapma konusunda çok hevesli.örnek : (bkz: ukrayna) (bkz: kırım) (bkz: gürcistan) bu hevesi yüzünden kuzeye sırtımızı dönemiyoruz. doğu akdeniz, güney denizlerinde kontrol çoğunlukla bizimle problemi olan ülkelerde. çok etkin olmasa da suriye öncelikli tehdit. f4 phantom uçağımızı bu deniz üzerinde düşürdüklerini hatırlatırım. israil doğu akdenizin süper gücü konumunu devam ettiriyor ve bu denizler genelde onun kontrolünde. biraz daha aşağı inildiğinde mısır ile karşılaşıyoruz ki bu adamlar bizim yüzümüzü dahi görmeye tahammül etmiyor. doğu akdenizde ticaret imkansız halde. kıbrıs rum devleti israil ile leviathan bölgesinde doğal gaz arayışına devam ediyor.
bunların dışında, ülke içinde milyonlarca suriyeli mülteci hergün ölüyor ya da suç işleyebiliyor. ege denizi mezarlığa dönmüş vaziyette ıssız sahillerimiz, ülkeyi terk etmeye çalışan suriyeli mültecilerin eşyaları ile dolmuş durumda. ayrıca trakyada da çokça mülteci ülkeyi kara yolu ile terk etmek istediği için kalabalık. tam emin olmamakla birlikte 1.8 milyon mülteci var ve 22 ilde 220.000 kapasiteli mülteci kampı var. cumhurbaşkanı hakkında ankara barosu avukatı tarafından vatana ihanet davası açıldı ve 1500 civarı avukat davaya müdahil oldu. yargıda ise büyük problemler devam ediyor, herşeyden önce balyozdan tutun, ergenekona kadar tüm davalar düştü ve yargı bağımsızlığının mevcut olmadığı açıkça görüldü. iktidar bunu fetullah gülen ve cemaatine bağlıyor. bunun için fetullah gülen hakkında kırmızı bülten çıkarmaya çalışıyorlar, ayrıca kaçan savcı öz hakkında da aynı şekilde hareket edildi.
Bunların dışında, bazı basın ve yayın organlarına saldırılar devam ediyor. nokta dergisi basılıyor ve dağıtımı yapılmamış dergi imha ediliyor, hürriyet gazetesi basılıyor ve bir milletvekili bu baskının başını çekiyor. ahmet hakan 4 saldırgan tarafından saldırıya uğruyor.
Kriz olmadığı her ortamda dile getirsede dolar an itibari ile 2.99 TL olduğundan tüm ithal ürünleri, enerjiyi ve yakıt fiyatlarını etkilediğinden, halkın alım gücü %30 civarında azalmış durumda.

ve türkiye erken tekrar seçime gidiyor.

muhtemelen bu ateş çemberi ile ilgili sayamadığım bazı noktalar hala vardır, ama benim penceremden baktığımda gördüğüm noktalar bunlar. umarım ülkemiz için herşey hayırlı olur.