bugün

işine siyaset karıştıran scoutdur.

Bunlardan biri benim kariyerimi yaktı a dostlar.

Sene 2007.
Bursaspor alt yapısında oynuyordum. Gayet yeteneksiz olmama rağmen top kıçıma başıma çarpıp gol oluyor; adım önce büyük takımlarla, ardından da avrupa kulüpleriyle anılmaya başlıyordu.

Bir gün o geldi antrenmana. Osman çevik. stoke city takımının scout heyetindenmiş. Transfer teklif etti, kabul ettim ben de.
Hemen oracıkta sözleşme imzaladık. imzası da çok karizmatikti, çok etkilenmiştim:
""

ingiltere'nin stoke şehrinde günler güzel geçiyordu. Paf takımda 14 maçta 9 gol gibi bir istatistik yakalamıştım. Bu gollerden üçünü popomla, beşini diz ve sırtımla, birini de çükümle atmıştım ama olsun.

Bir gün osman abi beni tesislerden aldı. "bizimkilerin yanına gidiyoruz" dedi...

Götürdüğü yer tam da tahmin ettiğim gibi bir ışık evi idi. Aman allah'ım, ingiltere'de bile aynıydı. kolormatik gözlüklü ve oduncu gömlekli şakirtler today s zaman üzerinde maklube yiyorlardı. Evin abisi nijeryalı ibrahima okobo mokoko idi. Enteresan bir sevgi besliyorlardı ona karşı, nedenini hiç anlamamıştım.

sırf kariyerim için katlandım.
Yıllık ücretimin yarısını verdim onlara, today s zaman alıp dağıtsınlar sağa sola diye.

nicolas anelka da arasıra geliyordu.

Hiç mutlu değildim. Performansım düşmüştü.

evet, kariyerim pahasına da olsa buradan kurtulmalıydım. Bu kararı vermemde, ibrahima okobo mokoko'nun "sen de bizdensin nasılsa. Ara sıra kalmaya da gel canım" sözleri de çok etki etti tabii ki.

Ve bir gün oç'ye artık bıktığımı, o eve gelmeyeceğimi söyledim.
"seni okobo'ya veririm lan. Paşa paşa geleceksin" dedi. "Gelmiyorum" dedim. Kesin tavrımı görünce yumuşadı, "ama yakından tanısan çok seversin okobo'yu" dedi.

Cevabım kesin ve netti.
Oç de gidip başkana onun anasına küfrettiğimi söylemiş, kovuldum takımdan.

Şu anda adını vermek istemediğim bir 3. Lig takımında top topluyorum.

Ama hiç pişman değilim...