bugün

Genelde 12-8 ya da 5-2 olarak uygulanan diyet.
12-8 diyeti hergun öğlen 12 ile aksam 8 arasında yemek yiyebildiginiz kalan 16 saatlik surecte kalorisi olmayan icecek tukebildiginiz versiyonudur. Bu surecte karbonhidrat alimi dusurulup, proteine yuklenilir ve 1.200 kalori alinmasi hedeflenir. 3 haftada ciddi etkisini gorursunuz.
5-2 diyeti ise haftanin 5 gunu standart kalori miktari ile devam edilen ancak 2 gunde max 500 kalori alinabilen diyettir.
Yogun spor programinda onerilmez.
Kilo vermede Çok işe yarayan beslenme biçimi. Akşam 19.00'da yemek işini bitirmiş oluyorum ve ertesi sabah 11.00'a kadar Bir şey yemiyorum. 16 saat aç kalıyorum. O 8 saat içerisinde de az ve sağlıklı beslenmeye çalışıyorum.
kahvaltıyla sorunlarını halleden bir insan olduğum için uygulayamadığım beslenme türüdür. Olmuyor hocam benim sabah saatlerce bir şeyler kemirmem lazım.
Hücrenin kendini "arındırma ve yenileme" mekanizmasına temelde "otofaji" deniyor. Otofaji ve aralıklı oruç aslında çok basit bir kurala dayanıyor.

Yemek yesek de yemesek de vücudumuzda hücre yenilenmesi gerçekleşiyor. Ancak aç kaldığımızda otofaji hızlanıyor ve eğer bir hastalığımız varsa da hızla iyileşiyor.

Kısaca oruç ya da aralıklı açlık bu iyileşme sürecinin en önemli ve temel uygulaması.

Yapılan bilimsel bir araştırmada, gün içerisinde 14 saat gibi bir süre aç kalan kişilerin yağ yakarak kilo verdiği ve kan şekerinde iyileşme görüldü. Birçok doktor ve diyetisyen, düşük karbonhidratlı veya yüksek proteinli besinleri tercih ettiğinde insanların oruç ya da aralıklı oruç sürecini daha kolay geçirdiğini belirtiyor.

Hipokrat (d. MÖ 460 - ö. MÖ 370) ve ibn-i Sina gibi tıp dünyasını derinden etkileyen (d. 980 - Haziran 1037) büyük hekimler kadim öğretilerinde belirli bir süre aç kalmanın insan sağlığına olumlu etki ettiğini söylüyor. Hipokrat'ın öğretilerinde 3 günlük bir şifa orucundan bahsettiği görülüyor. Ancak bunu daha uzun tutanlar da var. Örneğin ibn-i Sina, bazı ağır hastalıklardan kurtulmak için bir haftadan daha uzun süren açlıklar yapılmasını tavsiye ediyor. 20'nci yüzyılda modern tıpla birlikte bu yöntem unutulsa da 2000'li yılların başlarında bu uzun açlıklar yeniden popüler hale geldi ve sağlığa olan olumlu etkileri hala araştırılıyor.

"Oruç tutarken vücuda dışarıdan herhangi bir gıda girmediği için bağışıklık sistemi sindirimle uğraşmaz. Çünkü vücudun enerjisinin yüzde 30-40'ı sindirim için gerekli enzim ve asitleri üretmek için kullanılır."

"Aç olduğumuzda bağışıklık sistemi tüm enerjisini vücudu temizlemeye yönlendirir."

"Aç bir vücut dışkıyla karaciğer ve bağırsakları, öksürük ve nefesle akciğerleri, hapşırma, gözyaşı, kulak ve burun akıntısıyla beyni, idrarla böbrekleri ve terlemeyle kanı hızla temizler. Kısaca vücutta birikerek bizi hasta eden ve iltihaplanmaya neden olan tüm metabolik atıklar hızla dışarı atılır. Bu ağır çalışma sırasında çok fazla enerji harcanır. Bu enerjinin temini için vücuttaki glikojen ve yağ depoları kullanılır."

Oruca devam edildiğinde 3. ve 4. günlerde kan tamamen temizlenir. Temiz kan, damarların duvarlarında oluşan kolesterol, toksin ve kireç tabakasını çözmeye başlar ve böylece vücuttan atar.

Teknik olarak oruç depolanmış yağları yakar, fazla kiloları eritir ve vücuttaki kirleri temizler. Her gün yemek yendiğinde vücut depoladığı atıklardan temizlenemez ve yenilen yiyecekler nedeniyle vücut daha fazla metabolik asit depolar.

Doktor Aidin Salih, aralıklı orucun bir günden fazla yapıldığında vücuda olan etkisini şöyle açıklıyor: "Oruca devam edildiğinde 3. ve 4. günlerde kan tamamen temizlenir. Temiz kan, damarların duvarlarında oluşan kolesterol, toksin ve kireç tabakasını çözmeye başlar ve böylece vücuttan atar. Hatta böbrekler de kum ve taşları temizler. Artık vücut depolarındaki glikojen de tamamen erir ve vücut hızlı bir şekilde temizlik sürecine girdiği için bağışıklık sistemi kusma, sivilce, çıban, yara, kaşıntı gibi reaksiyonlarla bu temizlik sürecini maksimum seviyeye getirir".

(bkz: https://tr.euronews.com/2...vucuda-faydalari-nelerdir)
Ben bu diyeti yaparken öğünlerime alkolü dahil etmiştim bir ara 7-8 kilo vereyim derken 4 kilo almıştım. işte hayat bazen böyledir...
Dr. Mike Hansen, aralıklı oruç olarak bilinen popüler beslenme düzeninin, insülin duyarlılığı söz konusu olduğunda egzersizle karşılaştırılabilir olduğunu açıkladı.

https://www.sabah.com.tr/...-yapmaya-gerek-kalmiyor/3