bugün

eğer daha önce tanık olunmadıysa şok edici bir durumdur. şimdiye kadar ev ahalisi izlediği için o da izliyor diye düşünürken, kimsenin televizyon başında olmadığı şu saatlerde oturmuş maç izlemekte ve hatta ciddi ciddi ekrandan gözlerini ayırmamaktadır. şaşılası şeydir. ya bunca zamandır izlemek zorunda bırakıla bırakıla bünyesi alıştı ya da severek izlemekteydi de biz bilmiyorduk!

edit: vallaha izliyor. 1 saattir 'aptal,topa baksana salak, bak bak şapşal şapşal bakıyor' gibi yorumlarda bulunuyor
27 eylül 2006 liverpool galatasaray maçında, hakan şükür'ün hasta hasta oynadığını duyduktan sonra, gelen liverpool golünün akabinde yaptığı "amaaan, 40 yaşındaki adamı sakat sakat oynatıyorsunuz, futbolcu mu yok başka" yorumuyla beraber, maç izlemesinin tarafımca yasaklanmasıyla gelişen olaylar bütünü.
ekrana bakıyor gibi gözükse de aslında başka şeyler düşünür. en heyecanlı anda sorduğu alakasız sorularla size de maçı izletmez.**
babanın evde, kumandayı tekeline almış alması sonucu, annenin sinirden oturup maç izlemesine sebebiyet veren olaydır...ayrıca efe hatunların kendilerini erkek gibi gösterme çabasının ürünüdür...
eğer mac yemek saatine yakın bi zamanda başlamış ise; ac kalmanıza neden olcak olay.
anne galatasaraylıysa eğer özellikle şampiyonlar ligi maçlarını izlerken hakan şükür'ü, "aman yazık çocuğun eli ayağına dolaşıyo çok üstüne gidiyolar bu çocuğun", "bunun neresi ofsayt"* demesi muhtemeldir. çok eğlencelidir. koltuktan düşeceğini sanabilirsiniz ama endişelenmeyin. bişeycik olmaz.
sadece galasaray'ın uefa maclarını ve türkiye'nin dünya kupası maçlarını izlediyse ilginç bir olaydır diğer zamanlar imkanı yok sizede izletmez.*
şimdi siyahlılarmı lacivertlermi gibi sorular sorarak insanı çileden çıkarırlar.
sırf sizin hatırınız için maç izledikleri zaman, takımınızın gol yemesine sevinebilirler. aslında onlar için gol olması sevinmelerine yeter de artar bile. sizin uyarınızla kendilerine gelip, ama gol oldu demeleri yediğiniz golün sinirini bir anda alır götürür.
izlenen maç milli takım maçı ise birkaç dua okunur, ekrana doğru üflenir, inşallah, maşallah diye diye gerçekleşen eylem olur.
--spoiler--
galatasaray-real madrid süper kupa finalinde cincon penaltı kazanınca deli gibi seviniriz arkadaşlarla.

annem: ne oldu ne oldu ?
ben: penaltı oldu !
annem: galatasaray mı kazandı ?
--spoiler--

bütün maçı da izledi, bütün olayı da anlattık yani.
annem için yemek gibi su gibi genel bir ihtiyaçtır.
biz verilmeyen faul/penaltıya anlık fevri bir tepki gösterip maça geri dönerken, yandaki haksızlığı kaldıramayan yüreğin 5-10 dakika boyunca haksızlık yapıldığını söyleyip durmasıdır.
kocası çok izlediğinden, izlenmeye değer bir şey var mı diye göz atmasıdır.
insanla dalga geçmek veya sinir etmek için soruyormuş gibi alakalı alakasız bi sürü soru sorar. olmadık anlarda heyecanlanır falan. maç keyfinizin içine eder.
anneler maç izlememeli. aşırı heyecanlanıyolar. futbolcu düşünce sağlık durum için endişelenip, topa kafa attklarında acaba kaç beyin hücresi ölmüştür diyip üzülüyolar. gol olduğunda attıkları çığlıkları saymıyorum bile. üzüntüyü de sevinci de coşkuyla yaşıyolar. maçı bırakıp oturup anneyi izlemekle sonlanır genelde maç keyfiniz.
annem izler, severde hatta ama pozisyon tekrarlarında heyecanlanması beni üzer. aynı pozisyonda 3 bazen 4 kere heyecanlanması üzücüdür, uyarmak mı? bir yere kadar.