bugün

annlerin çocuklarına uygulamaktan hoşlandığı küçük eziyetlerdir.

bunlara örnek;

maaile yemek yenmektedir. tam masaya oturursunuuz!..
-miella çatal versen bana unutmuşum almayı.
-peki anne.. (çatal gelir. tam sandalyeye yaklaşırsınız..)
-miella su koysana dedene.
-iç ses:hasbinallah..: tamam
-su gibi ömrün olsun yavrum ( (bkz: ağzını şapırdatan dede). yemek bitince de mutfağa yakın tuvalete gidecek ve tuvaleti gürütüyle kullanacaktır.)
-yemek biter. masayı silersiniz yardımım olsun diyerek.-
-aa masayı silip kaçıyo şuna baksana. bulaşıkları da yıka. hiç düşünüyo musun bu kadın yeni geldi yorgundur bilmemnedir..
-tamam. (bulaşıklar da yıkanır. tam bilgisayar karşısına yayıla yayıla oturacakken yine anne:

-bi mutfak yerlerini de siliver.. kırık dökülmüştür günah. der.
miella'nın uysal günüdür. kaderine dünden razı mutfağı da siler.
-mutfağı silmişken holü de geçiver.
(bu bütün evi geç demeden önceki can yakan aşamadır. alıştıra alıştıra söylemektedir anne. ki bütün ev silinir.)

anne o gün alışveri yapmıştır. ertesi gün "kızlar" diye hitabettiği 40 yaş ve üstü teyzeler eve gelecektir besbelli. çınlayan kahkahalar, dedikodunun dibine vurma.. siz kaçabilecek delik ararken anneniz listedeki bir olmazsa olmazı (bkz: çörekotu) mesela unutmuştur. tam şıpıdık terliklerinizle evden çıkacaksınızdır aklına gelen bir iki şeyi daha söyler. eve geldiğinizde de:

-ayy ayy ayy sen çıktın aklıma geldi .....da alıncaktı. o olmazsa bu yemek bişeye benzemez. hadi koş koş.

mesela tam derse oturursunuz. (en çalışmayana bile ilham geldiği zamanlar vardır. açarsınız kitabı, şarkı mırıldanarak teste başlarsınız.birden içeriden bir ses:)

-derse oturdun biliyorum ama arabanın bagajından şu alınacaktı..
şaka niyetine de olsa kolunuzu kemiğinizi etinizden ayıracak derecede çimdiklemesidir.
akşam baban gelsin, o zaman görürsün...

babaya bir şey söylenmez ama baba gelene kadar ömürden ömür gider * .
Alışveriş sırasında, denemekte olan pantolunun bel kısmına elini sokup çekiştirerek, beden kontrolü yapmak. Bir de giysileri hep daha bol aldırmak isterler.
sabahın köründe öğlen oldu diyerek uyandırmasıdır.
ayrıca aynı anneler sabahları uyandırdıkları saati yarım saat ileri atıp söylerler.

saat 07.00
--hadi hadi hadi saat 7.30 olduu.

yine sabahları tekrarlanan bir ritüel vardır mesla bizim evde:

annem öğretmen. benden biraz daha erken uyanıyor. evden de erken çıkıyor. uyandığından 45 dakika sonra beni öperek falan uyandırması gerekirken o uyanır uyanmaz odama girer ve:

1)gürültüyle toka-parfüm aranır, otlanır.
2)şarkı mırıldanarak gardrobumdan giysi araklar.
3)fön makinesini baş ucumdaki tuvalet masasının yanındaki fişe takarak çalıştırır.

sonra hadi sen o günden hayır bekle.
sabah sabah odayı girip perdeleri sonuna kadar açması.*
terlik fırlatmak.
tokken yemek tıkıştırmak.
hiç bir anne çocuğunun kötülüğünü istemez diyerekten yorumlayalım.

+taze fasulye yiyormusun ?
-olur, ama az koy anne.
+(tabak ağzına kadar doldurulur ve) al oğlum.
- ?
kocaman terlikle yaklaşmasıdır.

(bkz: polaris)
Düğünlerde yapılan '- Hadi kalk iki dön' işkencesi.
baba kaynaklı tehdit savurmak. "bak babanaın kulağına da gider bu işi. "
saat yediye çeyrek varken kalk oğlum saat yedi buçuk deyip ufak çaplı bir geç kalma korkusu oluşturmak gibi bir işkence.
Yaş 21'e yaklaşmasına rağmen hala 7 yaşında gibi mıncırarak sever sizi.
(bkz: her sabah ekmek almaya yollarlar)
sabahın dokuzunda elektrik süpürgesini kulağının dibinde çalıştırmaktır.
arkadaşlarla program yapılmıştır, gece dışarıda olunacaktır sonra da arkadaşta kalınacaktır. güzel güzel hazırlanılırken, anne işten arar yok evi temizledin mi? yok köpeği çıkardın mı? yok yemek yap, anne eğlenmeye halim olsun istersen denmeye çalışırken anne duymamazlıktan gelir ve devam eder gitmeden önce köpeği bir daha çıkar, kedilere yem ver, tozları da al kızım hadi. anneeeeeee diye isyan edecekkende ben işten geleceğim bir de onları mı yapacağım, sen eğlenmeye gidiyorsun da bilmem ne...

sanki bizim ev sadece dışarı çıkılacakken temizleniyor sanki ev hep pis...

kısaca benim annem çin işkencesini çok seviyor!

he bir de eve gelir arar, salondaki televizyonun tozunu almadın mı diye. pes artık denir ve konuşma sonlandırılır.
- anne canım sıkılıyor.
- sıkı can iyidir kolay çıkmaz...
telefonla konuşurken ısrarla ve inatla kapıyı açmaya çalışmak.
mutfaktan anneye su getirilir;
- su getirirken ilacımı da getir
+ tamam anneee...
- bi de peçete getir
+ tamam anneee...
- benim odaya da uğra gözlüklerimi de al
+ tamammm...
- lambaları açık unutma sakın.
+ ayyyyy...
beğenilmeyen yemeği nasıl olduysa bir gün sonrasına da bırakabilmek.

''yine mi'' denildiğinde ''beğenemedin mi'' demek.
cristiano ronaldo gibi terliğe faso verip kafaya vurmak.
işten yorgun gelinir eldeki çanta ve torbalar koridora bırakılır
ve anne başlar kaldır onları ordan
5 dak sonra
kaldır onları ordan
2 dak sonra
kaldır o çantaları

veeee cinnet anı.
kışın soğuğunda uyandırmak için yorgan çekmek, perdeleri açmak, su dökmekle tehdit etmek, kalkmakta direnilirse su dökmek, modem saklamak, yemekte ne var sorusuna 'yemek' diye cevap vermek, ısrar etmek, ısrar etmek.