bugün

Esnediği sırada 6456644 tane sure okuyabilen ulu kadın.
hayalet. çünkü ben doğmadan ölmüş. babaannemi ise bize anlattığı masallarla ve küfürleriyle hatırlıyorum. rahmetli iyiydi ama iyi de küfür ederdi. o küfür edince küfürü yiyen dahi gülerdi.
harçlık isteyince sütyeninden para çıkarırdı canım anneannem. bir de yağsız tavada kara lahana üzerinde hamsi yapardı bütün apartman felç olurdu.
Evlerinin direği o yıkılırsa hepsi yıkılır.
Çok özledim. *
Naftalin kokusu ve namaz kılarken sırtına çıkmam geliyor.
deyince demem gerektiği.
Hiç görmedim , annem çok küçükken vefat etmiş.
mına goduumunun şehirli nostaljikleri sizi...
tavuklu saat falan diyenler mesela...

anneanne ayrı bir yaratıktı...
nine/nene demekten ayrı idi...o kadın farkını bilemesede.

hele de ulan anne tarafında ilk torundum...
zaten osmanlı gibi kadındı.

güvendi... onun tarafından sevildiğini bilmek güzeldi.... güven verirdi.
bir yandan dokunulmazlığın vardı ama öte yandan mahcup olmamak sorumluluğu idi.

kıramayıp çarşıya gidip ihtiyaç olan şeyi almaktı yola düşüp... başkası para verse gitmeyeceğin bir mefaseye...

rol modelin... tırstığın adam...baban denen insandı... anneanneye saygı sevgi duyan bir baba görürdün canlı örnek karşında.

koca evi o çevirirdi... kimseyi zorlamadan...küstürmeden... bir de üstüne, bunu benden istiyorlar diyerekten yapan teyzelerinin falan olduğu...

ama anneanne ya...
yaşlanır senin gözünün önünde...
gün gelir... gün gelir... ölür...
şu an yazarken bile gözün dolar ağlarsın..

hayatından bir insan çıkar...
sadece senin değil teyze dayı kuzen enişte gelin... bir ton insanın hayatından bir insan çıkar.
çıkar gider....

baban ölür sen sadece iki oğul falan ağlarsın ardından.

anneannen ölür...
herkes ağlar..

hele büyükbabanın ağladığını düşününce ve görünce...

keşke ben ölseydim dersin...elinden bir şey gelmez.

edit: alayınızın aq...ulan zaten içiyordum...ne vardı lan hatırlatacak....
https://www.youtube.com/watch?v=MfUUetRW-m4
Sürekli ilenip, tv ile kavga edip duran, yaşlı bi karadeniz kadını. Rahmetli sevmek nedir bilmezdi herhal.
“ yavrum “ deyip gülüşü, iskambil öğretmesi, elinizi tutup dolaştırmasıdır.
Huzurevi
14 senedir yatalak huzur evinde kalıyor 1 swnedir felan ziyaret yoktu işte geçen hafta annemle gitmiştik bugü de ben gittim istediği meyveler vardı onları götürdüm böyle biraz kendimi şey gibi anlatmış oldum ya neyse asıl konu bu değil bir amca vardı 7 çocuğu varmış 2 oglu yada kızı 70 binlira parasını almış harcamışlar sana bakacağız diye sonra bakmamışlar sonra bi kadın geldi 20 senedir babama ben bakıyorum 90 yaşında dedi kocam öldü 6 çocuğu var hicbiri ilgilenmiyor bende artık huzurevine vermek istiyorum dedi
Anneannem ise 7 çocuğu var iste ama aynı hikaye
Bugün ziyarete gidince ilk defa tekerlekli sandalyeyle dışarı çıkardılar yani benim gördüğüm ilkti yada uzun süredir çıkarmıyorladır 90 yaşında olmasına rağmen ne oldu bi yere mi gideceğiz derken ki gözlerinde ki ışık gözümden gitmiyor yani siz ne kadar evladıniza değer versenizde hiçbir çocuğunuz sizin ona değer verdiğniz kadar vermiyor evet değer verenler var ama 6 7 çocuktan biri oluyor en fazla yani insanoğlu çiğsüt emmiş lafının çok doğru olduğunu bugünde anladım.
Survivor yarışma programında gönülleri fakir sanıp üzülmesi ve namaz kılarken onlara dua etmesi aklıma geldi. Torunu işin içinde çalışmasına ve her şeyin cast olduğunu her bölüm anlatmasına rağmen.
hiç göremedim kendisini. tek çocuk olduğum için de muhtemelen torununu çok severdi ama erken göçmüş bu diyarlardan maalesef.
drama queen.
Evlatları arasında ayrımcılık yapan bir kadın.
Anne ikilemesi.
yatarken üzerime bir şeyler atmaya çalışır. Zaten beton gibi yorgan varken sabaha kımıldayamadığım için uyandığımda bir kaç battaniye, yelekler, ceketler ve başıma atılmış bir kaç şal bulurdum. Anneanne öldürecek miydin, doru söle¿
Sarımsaklı köftesi ve başka hiç bir yerde o kadar güzelini yemediğim bazlaması. Ördüğü kazaklar, patikler. 10 torununun hepsine 3 kuruş emekli maaşından artırarak yaptığı düğün bilezikleri.
Ananem kadar yakın olan başka bir kadın geliyor. Çok iyi insan kendisi, küçüklüğümü de bilir. Aslında Annem ile babamın gençliklerini de biliyor. Koyu CHP'li ve Gerçekten Müslüman bir kadın kendisi. Hatta kendi yakınlarına da siyasi görüşlerinden dolayı çok kızar, onlarla tartışır ancak hakaret etmez, kalp kırmaz. Bazı insanlar gibi "çağdaş" görünümlü yobaz değildir çünkü.

Bana bakınca ise, güler bazen. Bir şey söylemesine gerek bile kalmaz. Ancak o gülüşüyle çok şey anlarım, utanırım...
Mutfağındaki bakliyat sandığı.
içerisinde hep abur cubur olurdu.
bir çocuk gelse kapıya veririm diye aldım derdi soranlara. Öyle güzel bi adap vardı eskiden. Çocuk sevindirmek diye.
Çok küçük yaşta kaybettiğim için aklıma o sandık gelir hep.
hint dizilerini izlerkenki ciddiyeti ve hevesi.
sürekli bir yerlerinin ağrıması.
lokum.
sütlaç.

Onun gibi sütlaç yapan tanımıyorum. kaç kişi defalarca denedik, yok olmuyor! Sözde hepimize o öğretti.
Halloween kutlayalım diye eve getirdiğim balkabağından kabak tatlısı yapması.

Şaka amk gavur eniği miyiz biz.

Mısır ekmeği.

Ulan mısır mı değişti yoksa biz mi beceremiyoruz anlamadım ama o tadı bir daha alamadım hiçbir ekmekten.
Koyu renkli,fazla motifli oturma odası halıları.