hayatının her anını mutlu geçirmek istemenin bedeli olarak hayatın anlamsız hale gelmesi bunun yanında yaşanılan hayatın anlamlı olması için ise sürekli mutluluktan vazgeçilmesi gerektiğini savunan ve kişiyi seçim yapmaya zorlayan önerme.
mutlu anlar hayatımızda sınırlıdır. ama anlamlı bir hayat geçirmek isteyen birisi için mutlu anlar değerlidir önermesini akla getirecek durumdur.
(bkz: sen mutluluğun resmini yapabilir misin abidin)
heroes'un birinci sezon ondokuzuncu bölümünde linderman'ın nathan petrelli'ye yönelttiği soru.

edit: evet, tamam bölümü aramaya üşendim kıçımdan salladım. doğrusu onsekizmiş. ama teselli olacaksa yaklaşmışım yinede...
düzeltme için lambro'ya teşekkürler.
Eğer anlamlı bir hayat size mutluluk getirmiyorsa hayatın da bir anlamı yoktur zaten.
insan mutlu olabildiği sürece hayat bir anlam kazanır, bu durumda mutlu hayat...
sorunun aslı "lümpen bir hayat mı*, ızdırap dolu bir hayat mı*" şeklindedir.
xlarge soru. genişliği; birine ait olan anlam diğerinin anlamsızlığı, ötekinin ya da ötekileştirilmiş olanın mutluluğu diğerinin mutsuzluğuna karşılık geldiğindendir, ettiğindendir, yaptığındandır. bu gep ile pekiştirilesi geniş soruya gösterilecek yegane mukabele, gizli anlamlar ihtiva eden bir başka soru bknz.dır: (bkz: oksimoron mu totoloji mi)
cevabı mustafa olan sorudur.
(bkz: bir anket gördüm sanki)
heroes adlı dizinin dünkü bölümünde ortaya çıkmış bir soru.

ne arıyorsan odur beklediğin hayat.. ki bence anlamlı bir hayatı elde etmek daha zordur.. ve sana getirecekleri de o derecede paha biçilemez..
yaşamda mutlu olmak için gerekçeler bulunmuşsa anlam merkezleri de oluşmuştur denilesi durumdur.
ya da tersinden söylenebilir.
iki kelime arasında bir terçihi seçmek isteğini bildirir, fakat ikiside olmazsa hayatta eksik yaşanılmış bir durumdur.
anlamsızlıkların, öylesine yaşamanın vermiş olduğu mutluluk her zaman geçici olur. süresi uzun olur, kısa olur bu bilinmez ama mutlak aynı sona varacağı kesindir. hatta o kadar sert bir tokat gibi vurur ki mutluluk giderken yüzünüze, izlerini uzun süre ne kalbinizden ne de beyninizden atamazsınız. anlamı olan herşey güzeldir. mutluluk anlam kazandıkça paylaşılır kişinin kendisiyle ve etrafıyla. hayatınıza ne kadar anlam katarsanız o kadar mutluluk dağıtırsınız.
cnbce'de yayınlanan six feet under adlı dizide her bölümünde üzerinde durulan bir konudur ayrıca.
yanitina gore ekarakter analizi yapilabilecek sorulardan biridir. mutlu bir hayati secen kisi, basitce, cogu gerceklerden ve mantiktan uzakta olmayi secer. gercekleri bilen, realist ve mantikli kisiler ise anlamli hayati secerek mutlu olurlar. mantik kazansin!
ikisini de veremeyecek insanlar sorar bu soruyu,hayatta her zaman ikiden fazla seçenek vardır ve hayat doğ-büyü-oku-evlen-çocuk yap-öl kalıplarının dışında kişinin kendisine ve topluma faydalı yaşadığı sürece anlamlıdır,bazen bir okyanustur içi dışına bir damla çıkmaz o ayrı.
daha çok melankolik insanların aklını çelmeye yönelik hazırlanmış bir sorudur.
çünkü melankolik adam hüznü sever. hüzünden mutlu olur. gerçi o da mutlu olarak hayatına anlam katmış olur ki melankoli burada sadece bir araç olur. bu entry de benim işin işinden çıkamayıp, kafayı sıyırdığıma delalet eder...
hayatın anlamlı olması bir amacı olması demektir yani bu olmalı bir amaç uğruna çaba harcamank ve sonunda bunu başarmak da mutlu bir hayatı beraberinde getirir.
mutluluk ve anlam kiyaslanamaz iki kavramdir.zira anlam mutlulugu kapsar.dolayisiyla kimse bir secim yapmak zorunda degildir.
(bkz: anlamlı bir hayat mı yoksa mutlu bir hayat mı)
beynin makul biçimde çalışmasını engelleyen hormonların salgılanmadığı anlarda ki bu hayatın yüzde 98 civarını teşkil eder, ikisi de mümkün değildir. genelde hayatlar mutsuz ve anlamsız şekilde yaşanır. milan kunderaya göre ise hayatın biçimi hüzün içeriği mutluluktur. ancak o kadar geniş bir perspektif sahibi olmanın getirileri arasında sözlük yazarlığı yoktur. hasılı tercih hakkımız yoktur. aşık olmak ve sarhoş olmak gibi istisnai durumlar yaratılarak hormon ayarlarımızla oynayabiliriz.
hayatın anlamını keşfedersen mutlu olursun!!!
mutlu olmak için yaşıyoruz. mutlu olursak zaten hayat anlamlı olur. toplumun ve hayatın sınırladığı çizgiler içinde yaşamak hayatın anlamlı olduğu anlamına gelmez.
c) hiç biri
şıkkını seçmiş kimsenin arayış çabası sorgusudur.