bugün

behzat ç. de geçen diyaloglarla gerçeklik kazanan durumdur. la ney evladım?

buyrun bu da ispatı:

http://www.youtube.com/watch?v=XxP4GLSv00M
(bkz: ankara da tiyatro salonlarında yer bulunmaması)

bir de buradan bakmak lazım olaya.
türkiye'nin kaba bir ülke olduğu gerçeğini ne yapacağız denilesidir.
ankaralıların türkçemizin içine ettiğini gösterir.
yalandır.
sen benim daşşamı ye.
ankarıların kabul etmediği ama açıkça görülen gerçektir. susun la yeter özel mesajlarınızdan.
güzel insanlara da sıçratılmış olan bir nev-i yerel faşizm.
evet karşısındakini küçük görebilme potansiyeli vardır. özellikle çankaya güruhunda.
Evet kaba ve yobazı çoktur.
" bir ankaralı olarak kesinlikle karşı çıktığım önermedir, böyle bir önermeyi, ankara'da yaşamamış, kulaktan dolma bilgilere konuşan biri yapabilirdi ancak nitekim öylede olmuş..

ankara;
'la', 'la bebe' kelimelerinin duyulabileceği en samimi şehirdir, çünkü sıradandır burada böyle kelimeler, bunları söylemekle kaba oluyorsam, iftihar ederim kaba olmakla, ankara çinçin'de büyümüş biri olarak, sorarım 'kaba' ne demektir? ya da böyle bir genelleme yapma hakkını insanlar kendilerinde neden bulurlar, oturduğun yerden 'ispat' sıçmak kolay, kolay değildir ankara'da yaşamak, her ne kadar 'kaba' olsakta.."

bu arada behzat ç'den örnek vermiş, arka sokaklar izleyerek türkçe öğrenenler için 'la' kelimesi kaba gelir tabi lan.
la bebe
lan
k'lerin g veya h diye okunması
oyun havaları
pavyonlar.
Sadece Ankara olarak sınırlandırılmaması gerekir. Hele ki son yıllarda uğratılan kültürel erozyon sayesinde kabalık, başkasının hakkını gasp etmek, hırsızlık popüler bir hal almış durumdadır.

Lafta herkes insancıl, inanışlarından dolayı insan sevgisine sahip ama yanı başındaki insana saygısı yok.
5 aydır ankaradayım ve buradaki sakinliği, hoşgörüyü 20 yıldır istanbulda göremedim.
Kaba değil samimi.
La kardaş kim Demiş kaba maba?
Hayır mı kardaş , anğaranın bebesine kaba diyecek adamın alnını garışlarım la ben..
Anşante, monşante, mercidaabık!!
neden sadece ankara diye sorarak duruma katılacağım hede.

gidin bi yozgat'a ordaki insanlar size ne gözüyle bakıyor?

gidin bi diyarbakır'a adamlar doğru düzgün Türkçe konuşamıyor, pkklı desen dayarlar ağzına keleş namlusunu.(yemez) orda burası kürdistan deseler ağzını açamazsın.

gittin doğuya ordaki insanların saçma sapan konuşması şive olur, neden konu Ankaralılar olunca kaba oluyor? trakya şivesi tatlı olurken neden ankara şivesi itici geliyor?

Doğuda da Batıda da Anadolu da da kullanılan şivenin özü Türkçe değil mi sonuçta?

not: ben Diyarbakır'a gittim çok kibar birkaç insana rastladım ama Ankara'da öyle değil demeyin lütfen. istanbul'da doğup büyümüş Diyarbakır'a atanmış memurları değil, yerlileri kastediyorum.
bir doğuluların kaba olması kadar olamaz.
Insan olsalar keske biraz.
yalandır. daha geçen gün romantik bir akşam yemeğine otururken bir karının götünün altına sandalyesini ittim.
yalan olmakla beraber "öyle olsa ne olcak" diye düşündürendir.

(bkz: bizde ortam böyle)
başkent yapılmanın bile yaramadığının kanıtıdır. eşeğe altın semer vursan eşek yine eşek.
ANKARALILARIN iNSAN OLUP OLMADIĞI BiLE TARTIŞMAYA AÇIKTIR. EHEHE.

HADi iYi GECELER...
Dogallardir. Dogasinda her insan bir nebze kabadir.
tartışılabilir gerçek. fakat bu kadar kötü türkçe ile yazar olmak pek tartışılabilir değil. devrik başlığın 32. entry'si bu.
cümle bile kurmayı beceremeye malların eleştirdiği ankaralılardır.

"kaba olması gerçeği..." (bkz: ankaralıların mal olmadığı gerçeği)ni bize göstererek mallarla ankaralılar arasındaki farkları
göstermesi bakımından da faydalı olmuştur.