ankara yı sevme nedenleri

klimalı şehir olduğu için seviyorum. doğal klima. yazın bile sabahları ve akşamları serin.

kültürün başkentidir kardeşim. o kadar.

ankara gibi bir şehrin varlığını bilip yaşadığı şehrin kıymetini bilmek.
(bkz: istanbul)

(bkz: sorry this page is not available)

anıtkabir.

sevdiğiniz herkes ankaradadır.

(bkz: osman pamukoğlunun son açıklaması)

sevdiğin varsa katlanırsın ankaraya demiştin.öyle işte

ankara sebepsiz sevilendir. gencligin en guzel gunlerini avmlerde tuketmek olsada sevilendir. kizilay sevgilidir sakaryada bira icip karanfile dogru suzulurken dost kitape evinin yanindaki muzik markette calan muzikle duygulanip hemen ilerdeki eylemcilere sinirlenmek birkac adim daha atip baykus cafede sevgiliyle bulusmaktir. devrik cumleler kurdugun halde entryyi yollamak ise can sikintisi ve ankara bunaliminin bir parcasidir.

(bkz: yenimahalle)

gururlu kentin güçlü çocukları diye kendilerini tanımlayan ankaragüçlüler..

1- (bkz: anıtkabir)
2-hiç gitmemiş olmam.

Guzel duygular hissettirmesi.

en güzel orandan istanbula dönüyorsun.

çünkü memleketim. ister istemez sevmek durumunda kalıyor insan.

hey ayın 15.de hesabıma yatan maaştır.

Çok düzenli bir şehir olmasıdır.

sakarya caddesi tek nedendir bir antalyalıya göre. başka yoktur.

insana bir sorumluluk yükler ankara. hep bir nizamiye havası var sokaklarında. biri höött dese esas duruşa geçecek onlarca insan barındırır bünyesinde. insanların politik havayı solumaktan ozon tabakaları delinmiştir. sokaklar çoktan tedavülden kalkmış cesetlerle dolu. kedileri bile sokakta çöp karıştırmaya sabah iştimasıyla başlar. genci, yaşlısı, haylazı, zibidisi ve hatta takım elbise, bond çantayla iş başı yapan konsomatrisler tek tip yaşar orda. yüzlerde hep bir kendi olamama mutsuzluğu, nahoş bir ciddi olma çabası var. insanoğlu işte; kim daha çok üzüyorsa, kim daha çok acı cektiriyorsa, kim daha çok zarar veriyorsa ona gider şuursuzca. oysa düşünse o sokaklar geceleri el ele, kol kola gezen genç sevgililerin çığlıklarıyla inlemeli, o yaşlılar önü açık gömlekleriyle torunlarını parklarda gezdirmeli,o haylazlar yolun ortasında yürümeli, o konsomatrisin sol elinde bir sigara, mini bir etek ve göğüs çatalını ortada bırakacak bir elbiseyle en kutsal meslek olan beden işçiliğini icra etmeliydi. bu yüzden benim ankarayı sevme gibi bir nedenim asla olmadı, olamazda..

turkiyenin en medeni sehri olmasi.

nem yok. yalnızca nemi aratmayacak şiddette kuruc sıcak var.

bulutları burda çok güzeldir hiçbir yerde olmadığı kadar.

yahya kemal ankara'nın en çok nesini seviyorsunuz sorusuna "istanbul'a dönüşünü" demiş.
ama ankaralılar da boş kalmamış '' siz ankaranın neyini seviyorsunuz? '' sorusuna onlar da '' yahya kemal'in istnbul'a dönüşünü '' demiş taşı gediğe oturtmuşlar.

dostlar vardır, gerisi yalandır.

çok kıymetlilerinin orda olması.