bugün

tam anlamıyla maldır. çünkü ankara'da turizm namına hiç bir şey yoktur.
anitkabir'i merak etmiş gayet sıradan, mal olmayan insandır.
anıtkabir'in tarihi ve turistik değeri olduğunu sanan insandır. diğer taraftan sadece anıtkabir için ankara'ya gelmek mallıktır.
301.sokağı, antikacıdaki ünlü ampülleri, türk tarihindeki bazı destanların orjinallerini görmek için ankara'ya gitmiş insandır.
mal mıdır değil midir, ona da siz karar verin artık.
anitkabir i görmek isteyen türk vatandasidir.

evet maldir, anitkabir i, atatürk orman ciftligini, etnografya müzesini, ankara kalesini gezmek istemesi onun malligini ortaya koyar. antalya da 5 yildizli all inclusive bir otelde, havuz dibinde icecegini yudumlamak yerine ankara da ne isi var tabi.

malim, malsin, mal, maliz, malsiniz, mallar.
(bkz: hanım koş kavga var)
(bkz: tarihi degerlerine sahip çıkmayan bebe)
(bkz: anıtkabiri sadece taş olatak gören insan)
(bkz: hayatında hiç müze gezmemiş sözlük yazarı)
erasmus öğrencisidir.
kısacası:
"mal sensin"
"anıtkabir de sana girsin" diyerek cevap verecek olan insandır.
tbmm'nin ulus'taki tarihi binasını gezmek isteyen insandır.
turizm kavramının insana ne ifade ettigine gore degisir efendim. tarihi mekanları gezmekte turistik amacla yapılır, eger senin zeki isportacıların orda ufak anıtkabir heykelcikleri, ataturk posterleri, kupaları, vs. vs. satıyorsa o adam turisttir olmasa bile sen o muameleyi ona yapıyorsun.
kaplıcalarına (Ayaş Kaplıcaları, Beypazarı Kaplıcaları, Haymana Kaplıcaları, Kızılcahamam Kaplıcaları) gitmek istemiş olması mümkün insandır.

müzelerine (Alacahöyük, Alagöz Karargah, AKM, Anadolu Medeniyetleri, Anıtkabir, Atatürk Evi, Beypazarı, Cumhuriyet, Çatalhöyük, Etnoğrafya, Doğa Tarihi, Hattuşas, Gordion, Kurtuluş Savaşı, Mehmet Akif müzeleri) gitmek istemiş olması mümkün insandır.

çevre illerden piknik alanlarının (A.O.Ç., Beyman Ormanları, Çamkoru, Soğuksu Parkı, Dikilitaş Göleti, Elmadağ, Karagöl, Kurtboğazı Barajı, Kirmir Çayı Vadisi, Mogan ve Eymir gölleri) tadına bakmak için gelmiş olması mümkün insandır.

parklarını (Altınpark, Gençlik Parkı, Demet Parkı, Abdi ipekçi Parkı, Güven Parkı, Kurtuluş Parkı, Seğmenler Parkı, Botanik Parkı, Kuğulu Parkı, Dikmen Vadisi, Harikalar Diyarı, Göksu Parkı) gezmek için gelmiş olması mümkün insandır.

tarihi yerlerini (Ankara Kalesi, Kalecik Kalesi, Akköprü, Suluhan , Çengel Han, Zağfiran (Safran) Hanı, Eski Hamam, Karacabey Hamamı, Roma Hamamı, Güvenlik Anıtı, Mimar Sinan Anıtı, Mithat Paşa Anıtı, Ulus Cumhuriyet Anıtıdır, Zafer Anıtı, Ankara Kale içi Evleri, Beypazarı Evleri, Ayaş Evleri, Güdül Evleri, Ağaç Ayak Camii, Alaaddin Camii, Hacı Bayram Camii...) gezmek içingelmiş olması mümkün insandır.

son olarak ankara'nın tarihi yeri yok diyenlerin cehaleti karşısında gülüp geçen insandır. e herkes arama motoru gibi çok şey bilecek diye bir kural yok.
aşağıda belirtilen mekanları gezmek için gelmiş olabilir;

Ankara Kalesi: Frigya Kralı Midas tarafından M.Ö. sekizinci asırda yaptırılan kalenin; Galatlar, Romalılar, Bizanslılar ve islam orduları tarafından genişletildiği, Selçuklular tarafından tamir edildiği biliniyor. Kalede Hititlere ait eserlerin bulunuşu, Hititler zamanında yapıldığına işarettir. Eshab-ı kirama ait çok sayıda kabirlerin bulunduğu, fakat zamanla izlerinin kaybolduğu tahmin edilmektedir. Ankara kalesinin iki burcu vardır. Kuzeydeki burç kısmen tamir görmüştür. Burada Türk bayrağı dalgalanır. Güneydeki burç ise tamire muhtaçtır. Kaleden Ankara şehrinin yüzde doksanını seyretmek mümkündür.

Gavur Kalesi: Haymana yakınında olup, Hitit devrinden kalmadır. M.Ö. 1450'de yapılmıştır, üzerinde Hitit kıyafetlerini belirten kabartmalar yer almaktadır.

Kalecik Kalesi: Kalecik ilçesindedir. Romalılar devrinden kalmadır. Sarp bir tepe üzerindedir.

Hacı Bayram Camii ve Türbesi: 1427'de büyük alim Hacı Bayram-ı Veli tarafından Hemedanlı Ebu Bekr Mehmed'e yaptırılmış ve 16. asırda Mimar Sinan tarafından tamir edilmiş, zarif bir de minare eklenmiştir. Caminin yanında bulunan Hacı Bayram-ı Veli ve yakınlarının bulunduğu türbe, 1947'de yapılmıştır. Caminin mihrabı açık mavi ve siyah çinilerle süslüdür. Ceviz oymalı minberi beş köşeli yıldız motifleriyle işlidir. Ahi Şerafetullah türbesi ise caminin karşısında bulunmaktadır.

Ahi Elvan Camii: Samanpazarı semtindedir. 1382'de Ahi Elvan Mehmed Bey tarafından yaptırılmıştır. Sultan Çelebi Mehmed 1413'te camiyi tamir ettirmiştir. Ceviz oyma minberi, Türk oymacılığının şaheseridir.

Alaaddin Camii: Ankara Kalesi içinde 1198'de Selçuklu Sultanı ikinci Kılıçarslan'ın oğlu ve Ankara valisi olan Muhiddin Mesud Şah tarafından yaptırılmıştır. Önünde tarihi bir çeşme vardır. 1361'de Lülü Paşa, 1434'te de Şerife Sünbül Hanım tarafından tamir ettirilmiştir. Ankara'nın en eski camisidir. Ceviz ağacından yapılmış olan minberi, Türk oyma sanatının nadide eserlerindendir.

Aslanhane (Ahi Şerafeddin) Camii: Atpazarı semtindedir. 1290'da Ahi reislerinden Şerafeddin tarafından yaptırılmıştır. Dış duvarlarında bulunan arslan figürleri yüzünden bu isim verilmiştir.

Cenabi Ahmed Paşa Camii (Yeni Cami): Öncebeci semtinde olup, 1566'da Anadolu Beylerbeyi Cenabi Ahmed Paşa tarafından yaptırılmıştır. Yeni Cami ve Ahmediye Camii adlarıyla da tanınır. 1802, 1887 ve 1940'da tamir görmüştür. Beyaz mermerden yapılmış minber ve mihrabı çok güzeldir. Caminin sol tarafında bulunan türbelerde Azimi ve Cenabi Ahmed Paşa türbeleri yer alır.

Hacı Musa Camii: Demirtaş Mahallesinde olup, 1461'de Hacı Musa tarafından yaptırılmıştır. 1923'de tamir gören cami, dikdörtgen şeklinde kerpiç duvarlıdır.

iki Şerefeli Cami: Ulucanlar semtindedir. 1674'te Resul Efendi tarafından yaptırılmıştır. Bu yüzden Resul Efendi Camii diye de bilinir. Minaresi iki şerefeli olduğu için bu ismi almıştır.

Karacabey Camii: 1440'ta ikinci Muradın komutanlarından Karacabey tarafından Mimar Ebubekir oğlu Ahmed'e yaptırılmıştır. Caminin yanında bir imaret bulunur. Bu yüzden imaret Camii diye de bilinir. Bahçenin sağ tarafında Karacabey'in türbesi vardır.

Karanlık Mescid: On altıncı yüzyılda Elhac Hasan tarafından yaptırılmıştır. Sabuni Mescid adıyla da anılır. Küçük mihrabı geometrik desenlerle süslüdür. Kapısı ile kitabesi, istanbul Türk-islam Eserleri Müzesinde bulunmaktadır.

Saraç Sinan Mescidi: Atpazarı'ndadır. Sultan ikinci Gıyaseddin zamanında 1288'de Elhac Siraceddin tarafından Mimar Yusuf bin Kulhasan'a yaptırılmıştır. Caminin yanındaki türbede sekiz sanduka vardır.

Zincirli Cami: 1687'de Şeyhülislam Ankaralı Mehmed Emin Ankaravi tarafından yaptırılmıştır. 1879, 1911 ve 1937 yıllarında üç kez tamir görmüştür. Alt kısmı kırmızı Ankara taşından yapılmıştır. Üst kısmı tuğla, çatısı da ahşaptır. Minberi çiçek ve geometrik şekillerle süslenmiştir.

Bünyamin Camii: Alaş'tadır. On altıncı asırda Şeyh Bünyamin Ayaşi için yapılmıştır. Caminin kuzeydoğusunda Şeyh Bünyamin'in türbesi vardır.

Akşemseddin Camii: Beypazarı'nda, Şeyh Akşemseddin adına yaptırılmıştır. Bir kaç defa tamir görmüştür. Minaresi tek şerefelidir. Alt katında dükkanlar vardır.

Kurşunlu Cami: Beypazarı'nda Sadrazam Nasuh Paşa tarafından 17. yüzyılda yaptırılmıştır. Kubbesi kurşunlu olduğu için bu isimle anılmaktadır.

Türbeleri: Ankara'da bulunan türbeler taş ve tuğladan yapılmış sade türbelerdir. Başta Hacı Bayram-ı Veli hazretleri olmak üzere, Ahi Şerafeddin, Gülbaba, Karyağdı Karacabey, Yörükdede, Şeyh Behaeddin, Kesikbaş, Ahmed Taceddin, Şeyh Sadreddin, Şeyh Mustafa Karababa ve Kadı Çelebi türbesi bulunan büyük zatlardan bazılarıdır.

Hanlar: Ankara'da çok sayıda han vardır. Kurşunlu (Mahmud Paşa) Kervansarayı, Yeni Pirinç Hanı, Çengelli Han, Çukur Han, Taşhan, Bakırhan, Suluhan, Tuzhan, Pembehan, Attarbaşıhan, Nasuhpaşahanı ve Ayazaik bunlardan başlıcalarıdır. Bugün bu hanların çoğu yıkıntı halindedir.

Hamamlar: Ankara'nın çeşitli yerlerinde tarihi hamamlar vardır. Bunlardan bazıları şunlardır:

Eski Hamam: Ulus'ta olup, 15. asırda yapılmıştır.

Karacabey Hamamı: 1444'te Varna Muharebesinde şehid olan Karacabey adına yaptırılmıştır. Çeşitli zamanlarda tamir görmüştür.

Şengül Hamamı: On sekizinci asırda yapılmıştır. istiklal mahallesindedir. On dokuzuncu asırda tamir görmüştür. Çifte hamam durumundadır.

Medreseler: Selçuklu devrinde ilim merkezi olan Ankara, Osmanlı devrinde de bu durumunu muhafaza etmiştir. Özellikle Fatih devrinde Ankara'da ilim en yüksek noktasına ulaştı. Melike Hatunun yaptırdığı Kara Medrese meşhurdur. Hacı Bayram, Zincirli, ipekçioğlu, Kağnı Pazar, Mermerzade, Aliağa, Sevdediye, ibadullah, Doğanbey, Minharoğlu, Seyfeddin, Karabey, Kethüda, Saz Abdullah, Taşköprüzade, Sarı Hatip, Mustafa Paşa, Sarı Kadın, Ayazade, Seyfiye, Yeğenbey, Yeşil ilahi, Saraç Sinan ve Sultan Alaaddin Ankara'da bulunan medreselerin önde gelenlerini teşkil ederler.

Ankara evleri: Eski Ankara evleri mimari, iç düzeni ve süslemeleri ile Türk mimarisinin en seçkin örnekleridir. Dolap kapakları, tavan ve raflardaki ağaç oymacılığı Türk oymacılık sanatının şaheserleridir.

Anadolu Medeniyetleri Müzesi: Anadolu'nun muhtelif bölgelerindeki kazılarda ele geçen eserler burada sergilenmektedir.

Diğer müzeler: Ankara müzeler bakımından çok zengindir. Devlet Demiryolları Müzesi, Sağlık Müzesi, Hayvanat Müzesi, Tabiat Tarihi Müzesi, bu müzelerden bazılarıdır.

Anıtlar: Ulus Mdanında Zafer Anıtı, Etnografya Müzesi ve Orduevi önünde Atatürk Anıtları, Yenişehir'de Güvenlik Anıtı ve Polatlı'da Sakarya Şehidleri Abidesi başlıcalarıdır.

Milli Kütüphane:Türkiye'nin en büyük ve en modern kütüphanesidir. Çok değerli eski eserler vardır. Nükleer saldırı dahil her türlü tehlikeye karşı korunabilecek şekilde inşa edilmiştir. Birbirinden değerli el yazma eser özel kasalarda saklıdır. Dünyaada tek nüshası bulunan Muradname buradadır.

Augustus Tapınağı: Tapınak iki bölümdür: Birinci bölüm, Frigyalılar zamanında Men adına M.Ö. 2. asırda yapılmıştır. ikinci bölüm; Galat Kralı Pylamenes tarafından M.S. 10. yılda Roma imparatoru Augustus adına yapılmıştır. ilk yapıldığında 4 duvardan ibaretti. Sonradan çevresi sütunlarla kuşatıldı. Manisa'daki Artimes Tapınağına benzer. Kitabede, Augustus'un 57 senelik iktidarı anlatılır. Bu tapınak, Hacı Bayram Camii'ne bitişiktir. Osmanlılar devrinde burası medrese olarak kullanıldı.

Tulianus Sütunu: M.S. 4. asırda dikilmiştir. Ulus semtinde Hükumet Meydanındadır.

Roma Hamamı: M.S. 3. asırda Roma imparatoru Caracalla tarafından yaptırılmış olup, 500 sene hamam olarak kullanılmış ve M.S. 8. asırda yangın neticesi yıkılmıştır. Çankırı Caddesi üzerindedir. Hamamda pek çok eski para bulunmuştur. Soğuk ve sıcak olarak iki kısımdır.

Gordion: Polatlı yakınında, Yassıhöyük köyündedir. M.Ö. 8. asırda Frigya'nın başkenti olmuştur. Hitit, Asur ve Frigya devrinin önemli bir şehri idi. 1950 senesinde yapılan kazılarda Frigyalılara ait saray, Hitit mezarlığı ve Midas'ın mezarı bulundu.

Elmadağ: Ankara'ya 25 km uzaklıkta bulunan ve kışın devamlı karla örtülü olan Elmadağ'daki Elmadağ Dağ Evi ve Elmadağ Kayak Merkezi kışın Ankaralıların en çok uğradığı yerlerden biridir. Burada kış sporları çok yapılır.

Kızılcahamam: Selçuklu mimarisinin hususiyetlerini taşıyan hamamları vardır. Çam ormanları ile çevrili vadi, memba suları ile yazın ideal bir dinlenme yeridir. Kaplıcaları romatizma, nevralji, nefrit ve kadın hastalıklarına iyi gelir. içmeleri ise mide, karaciğer ve safra kesesi hastalıklarına şifalıdır. Maden suyu meşhurdur.

Haymana, mağara ve kaplıcaları: Turistlerin gezdiği yerler arasındadır. Kaplıcaları, çocuk felcine, kadın hastalıklarına, romatizma ve nefrite iyi gelir. içmeleri ise idrar yolu hastalıklarına faydalıdır.

Atatürk Orman Çiftliği: Yüzme havuzu, hayvanat bahçesi ve çeşitli tesisleri ile bir gezinti mahallidir.

Gençlik Parkı: Şehir merkezinde bulunmaktadır. Çay bahçeleri, gazinoları, havuzu, lunaparkı ve diğer eğlence yerleri ile ideal bir dinlenme merkezidir.

Gezilecek turistik yerler: Çubuk Barajı, Gölbaşı, Karagöl, Söğütözü, Ayaş Beli, Dikmen (Çuldağ), Beyman Ormanları, Sarıyar barajı, Soğuksu, Beypazarı Tekedağı, Karagöl ormanı, Deliktaş ormanı, Milli Park, Çamkoru önemli turistik yerlerdir.

Kaplıcaları: Ayaş kaplıcası romatizma, nevralji, kadın hastalıkları ile kırık ve çıkıklara iyi gelir. Ayaş içmesi ise safra taşı ve böbrek kumları olan hastalar için istifadelidir. Karakaya Kaplıcaları romatizma, nefrit, kadın hastalıkları, çocuk felcine şifalıdır. Karakaya içmesi mide rahatsızlıklarına iyi gelir. Beypazarı Kaplıca ve içmeleri de çok faydalıdır.

not : çeşitli kaynaklardan derlenmiştir.
not2 : üstsüz karı yoktur ama yine de gezip görülecek mekanlardır.
yerli turist kavramını bilen insandır.
Bir Eskişehir gibi değildir. Eskişehir'e insanlar genelde gezmek için giderler. Turlara da katılıp bu iç Anadolu'daki şehri görmek isterler. Ancak Ankara'ya genelde insanlar işi düştüğünde gelmişken hadi bir gezelim modunda olur. Ankara'nın elinde daha fazla imkan varken bu konuda Eskişehir daha öndedir.
anakara yabancılar için gidilecek yerdir.(destination). bizler için zaman kalırsa gezilecek bir yerdir.
Ankara Anıtkabir dışında gidilecek gezilecek görülecek bir şehir değildir, gerek gri beton yığınları gerekse öküz ve soğuk insanları sebebiyle zaman kaybıdır, ha bu Ankara kötü bir şehir demek değildir. Ankara güzelse Anıtkabir sayesinde gideceksin Anıtkabiri ziyaret edip hiç dolanmadan tekrar ayrılacaksin o şehirden anca öyle güzel. Öküz Ankaralılara selam olsun medenilesmeniz dilegiyle.
Genelde kapadokya ziyareti için gelen Çinli turistlerin uğrak yeridir ankara. Bir gün kalıp, Anıtkabir ziyaretinden sonra ayrılırlar.
Parası olmayan ahlaksız puştun tekidir.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar