bugün

şöyle ki;

anayasamızın 4. maddesi koruyucu bir kuraldır. koruduğu maddeler ise anayasanın 1, 2 ve 3. maddeleridir. ilk üç madde şöyledir;

madde 1.; türkiye devleti bir cumhuriyettir.

madde 2. ; türkiye cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk devletidir.

madde 3. ; türkiye devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. dili türkçedir.

bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır.

millî marşı ;istiklal marşı;dır.

başkenti ankara;dır.

bu maddeleri koruyan 4. madde ise ;

anayasanın 1 inci maddesindeki devletin şeklinin cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile, 2 nci maddesindeki cumhuriyetin nitelikleri ve 3 üncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez.

ilk bakışta bir sorun göze çarpmıyor gerçekten de 4. madde var olduğu sürece ilk üç madde koruma altında. e peki ya 4. madde ortadan kalkarsa?
bu sorunun cevabı normal şartlarda malesef ortadan kalkabileceği doğrultusunda. çünkü; 4. maddenin içinde sadece 1, 2 ve 3. maddelerin değiştirilemeyeceği yazıyor 4. maddenin değiştirelemeyeceğine dair bir ibare yok.
yani sonuç olarak eğer ki yasalar çerçevesinde 4. madde ortadan kalkarsa anayasanın değişemez denilen bütün maddeleri ortadan kalkabilir.
yasa koyucu acaba bu ayrıntıyı atlamışmıdır yoksa göre göre mi böyle yapmıştır bilinmez o da zira ayrı sorundur.

zaman zaman bu mesleğin en tepesinde bulunanların dahi tartıştığı bu hadise umarım bu devletin başına hiç bir zaman çorap örmez.
ileride daha iyi bir sistem ortaya çıkarsa anayasanın değiştirelemez maddelerini bozmadan bir değişiklik yapılabilmesi için bilerek, istenerek açık bırakılmıştır. paniğe gerek yok.
4. maddeyi değiştirebilecek adam, böyle bir madde içermeyen yepyeni bir anayasayı da yürürlüğe sokabilecek güçtedir. o yüzden "4. madde kaldırılırsa ne olur" diye telaşlanmaya gerek yoktur.
bahsi edilen tehlike sistem mekanizması içerisinde eritilmektedir. şöyle ki eğer siz dördüncü maddeyi değiştirmek isterseniz, doğrudan ya da dolaylı olarak, karşınızda devleti rejimi bulursunuz. dördüncü maddeyi değiştirmeye çalışmak devlet rejimini değiştrimek demektir. bunu yapabilecek güç sadece siyasi bir örgütlenme olamaz, silahlı da olmalıdır. zaten olay bu noktaya geldiğinde tehlikeden fazlasının oluştuğu görülecektir.
hukuk dersi almış biri için olmayan tartışmadır. anayasada her şeyin açıkça yazmasına gerek yoktur bazı hükümler kapalı bir şekilde yorumla ortaya çıkar. anayasanın 4. maddesinin değiştirilmesini teklif etmek ilk üç maddenin değişmesini teklif etmekle dolaylı olarak aynı olduğundan anayasaya aykırıdır.
sistem mekanizmasının içinde eritildiği tabi ki aşikardır. fakat ne olursa olsun bu bir çelişkidir zira benzer anayasaların bir çoğunda değişmez maddelerin korunduğu maddenin içinde koruyucu maddenin de değiştirilemeyeceği açık bir şekilde yazar.

burda sadece bir çelişki vardır. tabi ki orda acıkca yazmıyor diye önüne gelen bunu değiştiremez ama ne olursa olsun hala fakültelerde bu konuşuluyorsa hukuk dersi almış birinin de bunu konuşması gayet normaldir.
yoktur boyle bir sey. dorduncu maddede o maddenin degisitirilemeyecegine dair bir ibare olmasi yersiz olurdu. bahsi gecen madde ilk uc maddeyi korumakadir, koruyucu madde zaten degistirilemez; bu hukuksal cerceveden bakildiginda bir gercek. duz mantikla bakmamak gerek. tehlike aranacaksa maddeye bakmak buzdaginin gorunen kismina bakmaktan baska bir sey degil zaten. ilk uc maddeyi degistirmek gibi bir yola bas koymus bir adam dorduncu maddeyle neden ugassin ki... o is oyle olmaz zaten, madde degistirmekle rejim mi degisir.

ama kisisel dusuncem maddeleri koruyan bir maddenin pek de gerekli olmadigi yonunde. anayasayi degistirebilecek bir cogunlukla iktidara gelenler zaten anayasayi pek de takmamaktadir, zira arkalarinda halk desegi var dusuncelerine gore. ornegin ben ilk uc maddeye baktigimda bayrak ve milli mars haricinde su an pek de gecerlilikleri kaldigini maalesef goremiyorum, sekil olarak varlar. ataturk milliyetciligine bagli olmayan, toplumu huzursuz, insan haklarina saygisi olmayan, milli dayanisma ve adalet duygusu yerlerde, milleti kutuplastirilmis, turkce oldurulmus, padisahlik gibi yonetilen bir ulkede degil miyiz, bende mi bir sorun var yanlis goruyorum. makamlar seklen yerinde olsa ne olur yahu.

ayrica maddelerden ziyade anayasayi total olarak kim koruyacak; yargi ve ordu. etkisizlestirilen veya etkisizlestirilmeye calisilan yargi ve ordu. bu sekilde dorduncu maddeyi degistirmeye gerek de kalmayacaktir. rafa kaldirip yerine istedikleri kitabi koyuverirler.
tehlike yoktur.
referandum ile bal gibi değişiklik yapılabilir.
bir anayasa maddesinde "ahanda yazıyorum bu maddeyi değiştiremezsin" diye bir kullanım olamaz. yani 4üncü madde de 4üncü madde değiştirilemez yazamaz.

şimdi işin tehlike kısmına gelecek olursak..

açık bir tehlikeden bahsetmek olanaksız, cünkü aerozeppelin'in de yukarıda belirttiği gibi, bu maddenin toplum tarafından özümsenip bilinmesi ve rejimin korunmasına tehdit oluşturacak herhangi bir değişiklikte bulunma çabası, gene rejim, halk ve devlet tarafından direnişle karşılaşacaktır.

ha ilk üç maddede hiç bir değişikliğe gidilemez mi? elbette gidilir, gidilebilir, gerekli görüldüğünde de gidilmelidir. nasıl ki atatürk ankara'yı başkent yapmıştır, zor koşullar altında başkentinizin yerini değiştirip, meclisi taşımanız gerektiğinde ne yapacaksınız? kanunsuz bir iş yapmadan 2 saatlik bir oturumla önce 4üncü maddeye değişik bir ek ile başkent değiştirilebiliri eklersiniz. sorunlarınız kanunsuzluktan cıkmış olur.

fakat bahsedildiği gibi bu değişiklikleri yapabilmek için halk desteği yani meşruiyet şarttır.
dördüncü madde ilk üç maddeyi koruma amaçlı konulduğuna göre onun değiştirilmesi ilk üç maddeyi de etkiliyeceğinden ilk üç madde içeriklerine göre değiştirilmesi olanaksızdır.
güven, özveri ve tecrübe isteyen işlerden biridir 4. maddeyi değiştirmek. varsa ona sahip biri çıkar açıklar ben bunu değiştireceğim diye sonra görür gününü. o yüzden dert etmemek gerekir.
bir darbe anayasasından daha büyük olmayan tehlikedir.
demekki gözden kaçan bir konuymuş ki akp bunu değiştirmeyi aklına getirmemiş veya oha bu kadarda olmaz demiştir. gerçi anayasayı tümden değiştirmeye çalışan akp utanmaz bunu da yapar.
değiştirilemez olduğu için değiştirilmesi sıkıntılıdır. dördüncü madde bir nevi koruma altındadır ve ilk dört madde kolaylıkla değiş(tirile)mez.
(bkz: bunu alın burdan)
kanuna karşı suç işlenmiş olur. hukuk devleti ilkesini taşıyan bir devlette bunun yapışması söz konusu bile olamaz.
Olmaz dediğimiz herşeyi full hd bize izlettiren sistem, bizi yavaş yavaş dişlerinin arasında ezmeye devam ediyor.

Başlığı açtığım 2009 yılı için bir hayal ürünü olan bu tartışma, bugün televizyonlarda tartışılır bir vaziyete geldiyse soğuk suya atılıp yavaştan pişirilen kurbağa ile hayatlarımız arasında ciddi bir benzerlik var demektir.
(bkz: anayasanın 4 Maddesi)