bugün

Baklava çalan yıllarca yatar ama milyarlarca dolar çalan başçalansa serbest şuan. Allah istese müdahale edebilir. Ama etmiyor neden acaba. Ben o paraların o kişinin elinden alınıp halka dağıtılmasını umuyorum.
biz aciz, nefes almadan, yemek yemeden, su içmeden, sıçmadan yaşamayan insanların sorgulayamacağı kavram...
insanların gerekli adaleti uygulayıp, yeterli olmaksızın yeterli olsa bile hak olarak da mutlaka haklıdan yana gerçekleşecek olan adalettir. er ya da geç, hiç beklenmeyen anda veya zaten en sonunda ama mutlak gerçekleşecektir.
Bu dünyada yoktur. inanç vardır olayın sonuçuna göre kılıf uydurma "kötülük yaptı bak bu yüzden oldu beter olsun beter" zihniyeti güçlü insanlar tarafından sömürülen çoğunluktur inandığınız gibi yaşamak ile yönetilmek arasında ince bir çizgi vardır aman dikkat.
Tartışılmaz. Adaleti yaşamla sınırlı zanedenlerce yoktur, biz tokuzdur diğer insanlar açtır, bunu sebebi Allah'ın adaletsizliği midir yoksa insanların doymak bilmeyen egoları hırsları ve bencilliği midir?

Siyah adam beyaz adamı sevmez, çünkü onlar varken kendieri hep zayıftır, beyaz adamsa Allah'ı suçlar, sen varsan bu insanlar neden aç diye.

Kısacası, ahiret inancı sağlam olan insanın bu yönde bir kaygısı yoktur, olmamalıdır.
iyi güzel anlatıyorsunuz da allah ım neden bu kadar zulme müdahale etmiyor. Müdahale etse Kimse ona karışamaz. Dünya da, insanlar da, tüm evren de onun. Biz müslümanlar bu dünyayı güzelleştiremiyoruz. Huzurlu bir yer yapamıyoruz.
Bizim gücümüz ne israil e ne abd ye ne çin e ne de rusya ya yeter. Ama allah hepsini perişan edebilir. Tüm islam alemi küçücük bir israille baş edemiyor. Biz çok aciziz.
dünyada adalet eşitlik filan olsa o zaman bir anlamı olmaz ki, herkes mutlu herkes sağlıklı herkes güzel. neyin adaleti! o zaman adalet diye bir kavram olmazdı.
insanın içindedir iyi de kötü de, o teraziyi bizim kurmamızı ve adaleti bulmamızı ister allah. her şey insanda başlar insanda biter.

bir kör dünyaya gelir, bir de gözleri ışıl ışıl olan. ikisi de yaratanı arar ve allah ikisinden de razıdır. kimine göre gözleri açık olan şanslıdır, dünya da bir çok şeyi görmüştür tatmıştır. kimilerine göre kör olana allah kolay kolay kimsenin göremediği başka pencerelerden bakmayı nasip etmiştir.

her zaman biri diğerinin penceresinden bakmak ister. karnın açken tok gibi, tokken aç gibi yapamazsın. hayat zıtlıklarla doludur, öyle olmalıdır.
Yer etmedi adalet duygusu içimde benim,
çünkü ben, ömrümce adle boyun eğdim.
perdeli gözlere tam görünmesi çok yakındır. bu nasıl bir tecellidir ya rabbi, zaten harfiyyen tecelli etmektedir.
bazen yok olduğuna insanın inandığı adalet.
Allah erteler ama unutmaz.
yeterince açıktır;

10/44- Şüphesiz Allah insanlara hiçbir şekilde zulmetmez; fakat insanlar kendilerine zulmederler.

11/111- Şüphesiz Rabbin onların her birine, yaptıklarının karşılığını tastamam verecektir. Şüphesiz Rabbin onların yaptıklarından hakkıyla haberdardır.

36/54- O gün kimseye, hiç mi hiç zulmedilmez. Size ancak işlemekte olduğunuz şeylerin karşılığı verilir.
zalimi hemen cezalandırmaz. erteler. ona da bir şans verir. belki tövbe eder hatasını telafi eder diye. öyle bir adalettir ki sevaba göre ayrı ayrı ödül verir günahın yüküne ağırlığına göre de ayrı ayrı ceza verir. şüphe yok ki bağışlamak ister.
çok hızlı ve beklenmedik bir şekilde tecelli edecek adalettir.
adaleti bizzat tanımladığına göre keyfidir.
Adalet mi varmis yada bizim mi haberimiz yokmus dedigim baslik.
Anlamak sabır ister.
hiç şaşmaz.

bu konuda emin olabilirsiniz.
adalet oznel bir kavram olduguna gore, olabilir.
-beyfendi allah in ataleti var midir?
+adalet mi? adalet ne arar la dünyada. iste zabahinan geliyon dünyaya yiyon küregi sümsügü sonra gidiyon...
-anladim beyfendi ama ben ataleti sormustum.
+haaaaa atalet. tabi canim atalet her türlü.

diyalogunun geçtigi kavramdir.
bir murtaza mutahhari kitabı.
determinist kafayla anlaşılmayacak adalet anlayışıdır.

çünkü her şeyin bir nedeni varsa kötülüğün de bir nedeni vardır. nedensellik zorunluktan çıkan bir şey olduğu için ilk neden( ki kendisi bu kafaya göre tanrı oluyor) her şeyin sorumlusudur.

yani eğer tanrının bir adaleti varsa öncelikle suçlu olduğunu kendine itiraf etmesi lazım gözüküyor.
Allahin adaleti her daim isler.bize ancak sabretmek düser.
Sebepler içerisinde, her o olay yaşandığında herkes aynı sonucu alır demektir. Yani, “birinin kalbini kırarsan, o gün işinde başarısız olursun” gibi bir ilahi adalet tabusu kullanılamaz. Ama Allah’ın anlattığı ilahi adalette, birinin kalbini kırar, üzersen, Allah sana seni üzecek bir şeyler yaşatacaktır. Bu direk konuyla ilgili de olabilir, konuyla ilgisi olmayan bir şey de olabilir. işte bu Allah’ın iradesindedir. Allah’ın muhakkak bir şekilde yaptığımızın karşılığını verecek olması, Allah’a güvendir ve inançtır.
Ayrıca, olasılık hesapları da önemlidir. Mesela, hayatınızda yanlışlar yaptığınız bir zamanda, çok önemli bir iş toplantısına, bir trafik kazası sebebiyle geç kalmanız ve işi alamamanız bir ilahi adalet olabilir. Bundan önce, 100 kere geçmişsinizdir o yoldan, hep rahattır yol. Ama tam da o gün, sizin geçeceğiniz saati kilitleyecek şekilde bir trafik kazası söz konusudur. Bu tesadüf müdür? Yüzde kaç ihtimaldir bunu yaşama olasılığı? işte bu yüzden insan kendini sorgulamalıdır. Yanlış bir şey yapıyorsa, o yanlışından vazgeçmelidir. Eğer pişman olursa ve düzeltirse hatasını, belki, o işin olmaması o kişi için daha güzel olur ve daha da iyi bir iş çıkabilir.
güncel Önemli Başlıklar