bugün

"arapça öğrenin o zaman" , "sizin beyniniz kısıtlı olm" ve "sen yabancı müzik te dinliyon ama" şeklinde cevap verilen soruymuş aynı zamanda. nedir bu arapça aşkı anlamıyorum ben kusura bakmayın.
samimiyete bakar önce. samimiysek eğer dilin önemi kalkar, kalbe bakılır.

(bkz: süre ne lan)
(bkz: virgülden sonra bir boşluk)
(bkz: noktadan sonra bir boşluk)
(bkz: dâhi anlamındaki de)
kul: allah'ım sen beni, ailemi koru.
allah: what's the fucking going on. what are you talking about? **
(bkz: siz hala bunları mı tartışıyorsunuz)
kişiye, başlığa açıklama olarak soruyla cevap verilebilir.

'sen allah ı o kısıtlı beyninle ne kadar anlayabildin ki, o nun seni anlayıp, anlayamıycağını sormaktasın?'

elbette kainatı yaratan Allah, kendi yarattığını, konuşmasına bile fırsat vermeden anlar. bırak konuşmasını, aklından geçen herşeyi bilir. o nun seni anlayabilmesi için bir dile ihtiyacı yoktur. dil, biz insanların birbirini anlaması için geçerli bir araçtır. kişi, dua etmek istediğinde tabiki kendini ifade ediceği dili tercih eder. fakat Allah ın kelamı arapça gönderilmiştir. arapça, ağır bir lisan olduğundan, dilimize tercümesi de zor olmaktadır. arapçadaki pek çok kelimenin türkçede karşılığı ne yazıkki bulunmamaktadır. bundan dolayıdır ki, duaların arapça ezberlenmesi şahsi kanaatimce, olması gerekendir. bunun yanı sıra, edilen duaların anlam ve içerikleri araştırılmalı, öğrenilmelidir.
beynini gereksiz yere eskitenlerin cümlesi. bunlara şunu sormak gerekir;
-peki sen türkçe müzikten anlamıyormusun da yabancılara takılıyorsun?
Allah akıl dağıtırken evde yorgan altında fosur fosur uyuyan kişilerin çıkartığı saçma söylem...
allah yirmi sekiz harften ibaret değildir. hangi dile okursanız okuyun, hangi dilde yakarırsanız yakarın. kuran buna izin vermektedir. kuran'da buna yasak koyan hiç bir hüküm yoktur. tam tersine kuran'ın anlaşılmasını isteyen ve insanların allah ile samimi bir iletişim halinde olmasını emreden yüzlerce ayet mevcuttur. siz bakmayın hadis kitaplarına tapan ve cennet dili arapçadır diyen emevi faşistlerine. allah'ın insanları anlaması için dillere ihtiyacı yoktur.
burju'ya istinaden arapça okumak faydalıdır demek için arapça bilmemiz gereklidir. bilmiyorsak anlamadığımız birşeyi okumamız hiç bir mana taşımaz. zaten olması gereken de türkçe olması, türkiyenin yüzde kaçı okuduğu duayı biliyor, namazları anlayarak kılıyor?
(bkz: google translate)
allah'ın o dilleri yaratanları da yaratan olduğundan gerkesiz bir soru. ayrıca 'o' bize şah damarından daha yakın olduğundan bırak dili kalbinden geçeni de bildiğinden çok manasız.
allah ile konuştum haberler iyi... evet, konuştum diyorum bakın, üstelik arapça da bilmiyorum. demek ki haberler iyi...

(bkz: isallah suphaneke dinimiz amin)
bu soruyu, dini çürütmek amaçlı olduğunu sanan embesillerle tartışmamak gerekir; sadece bir ironidir.
allah türkçe duadan anlayabilir teorik olarak, işin sakat yönü pratikte türkçe bilen birinin okuduğu duaların manasını anlamasıdır.
(bkz: soru şeklinde başlık açmak)
13-14 yaşındayken bizim sık sık sorduğumuz soruydu. sırf bu soruyu sorarak dini çürüttüğümüz falan sanardık. tabi biz büyüdük, biz büyüdükçe o zamanlar 2-3 yaşında olan veletler 13-14 yaşına geldi, onlar sormaya başladı. döngü.
dua insan içindir. allah namuhtaçtır. anlaman için türkçe okuman tavsiye edilir.