bugün
- sigara içmenin insana verdiği zevk8
- icardi190527
- hamas bir terör örgütüdür15
- suriyeliler suriye'ye dönsün12
- vatandaşlık farkı alan otel24
- bir kadının yemek ısmarlaması15
- erkeğe ne hediye alınır34
- futbolcu ismiyle nick almak12
- 1 m dolara bu bebeğe sertçe tokat atar mısınız19
- anın görüntüsü13
- icardi1905 silik olsun kampanyası19
- şehirler arası aşk yaşamak9
- true'nin porno arşivi kaç gb8
- sözlükte ateist gibi takılan yahudiler10
- aleyna tilki10
- sözlük kızından gelin olmaz21
- herkes güncel fiyatını yazabilir mi9
- arkadaşlar sizden bir şey rica edebilir miyim22
- ağaç gövdesi gibi bacakları olan kadın14
- sözlük yazarlarının tatlıları8
- alınan en güzel iltifat14
- kızımın kiminle yatıp kalktığıyla ilgilenmezdim9
- cumaya gidenlerin çok azalması10
- bik bik'in balona binmesi34
- en yaşlı özelliğiniz9
- 170 boyunda olduğum için hep reddedildim23
- sabah aç karnına içilen bira13
- ideal duş alma sıklığı14
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi13
- artificialintelligence9
- kız mı erkek mi belli olmayan yazarlar8
- adanada polisin saldırganın ayağına sıkması14
- icardiyi tokat manyağı yapmak12
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız9
- millet açsa neden kafeler tıklım tıklım14
- 27 nisan 2024 fenerbahçe beşiktaş maçı23
entry'ler (67)
yüksek ihtimalle bakir olmayan bir erkekle evleneceği/beraber olacağı için çokta sorun teşvik etmeyen bir durumdur. bekaretin yalnızca var ya da yok olarak tanımlanabileceği gerçeği 'bekaretini kaybetme' gibi bir deyişin olguyu açıklamada ya da tanımlamada ne derece gereksizce sarf edildiğini düşündürüyor!
(bkz: evlenmeden bekaretini kaybetmeyi göze alan erkek)
(bkz: evlenmeden bekaretini kaybetmeyi göze alan erkek)
ambient/post-rock grubu mononun son albümü hymn to the immortal windın çıkış parçası.
(bkz: bikini diyeti)
(bkz: ozon tedavisi ile 10 dakikada selülite son)
(bkz: organik ürünler pazarı)
(bkz: celebrity)
(bkz: ozon tedavisi ile 10 dakikada selülite son)
(bkz: organik ürünler pazarı)
(bkz: celebrity)
semih kaplanoğlunun yusuf üçlemesinin ikinci filmidir.***
kötü oyunculuklar, minimalist bir anlayış yakalamak uğruna kısa tutulan diyalogların eğretiliği ve gereğinden uzun süren tek plan çekimler filmi benzerlerinin kötü bir kopyası olmaktan öteye taşıyamamış.
sembolizmden yararlanmaya çalışılırken balık,yılan gibi oldukça basit simgesel öğelerin kullanılması, folklorik olması dolayısıyla özgün olarak nitelendirilebilecek hikayeyi orijinallikten uzaklaştırıp vasatın altına taşımış.
yönetmen, sanat yapıyorum ifadesinin sinemadaki karşılığı olarak üçleme, minimalizm ve sembolizm öğelerine odaklanmış fakat sanata yönelik pek birşey elde edememiş.
kötü oyunculuklar, minimalist bir anlayış yakalamak uğruna kısa tutulan diyalogların eğretiliği ve gereğinden uzun süren tek plan çekimler filmi benzerlerinin kötü bir kopyası olmaktan öteye taşıyamamış.
sembolizmden yararlanmaya çalışılırken balık,yılan gibi oldukça basit simgesel öğelerin kullanılması, folklorik olması dolayısıyla özgün olarak nitelendirilebilecek hikayeyi orijinallikten uzaklaştırıp vasatın altına taşımış.
yönetmen, sanat yapıyorum ifadesinin sinemadaki karşılığı olarak üçleme, minimalizm ve sembolizm öğelerine odaklanmış fakat sanata yönelik pek birşey elde edememiş.
hepinizin anasını ... sloganıyla işe koyulan, yetkisizliğin faşizmin önünü kesen yegane şey olduğuna inanan yurdum insanıdır.
aklıma direkt the twilight saga new moon filmini getiren hadisedir. pek muhterem jacob kardeşimiz de filmde soyunmak için adeta an kollamaktadır.*
http://www.youtube.com/watch?v=7e_zTABSBTM
http://www.youtube.com/watch?v=7e_zTABSBTM
evire çevire seni öyle bir döverim
bir o kadar dayak da ben yerim netekim
elindeki çoksa az olanla paylaş
nasıl müzisyen bilemiyo'm şu serdar ortaç
koyudan açığa doğru tüm renkler ton ton
benim memurum işini bilir dediydi tonton
bir elimde mikrofon kafamda da ponpon
uçuyo'n dediler bana yere de kon kon*
bir o kadar dayak da ben yerim netekim
elindeki çoksa az olanla paylaş
nasıl müzisyen bilemiyo'm şu serdar ortaç
koyudan açığa doğru tüm renkler ton ton
benim memurum işini bilir dediydi tonton
bir elimde mikrofon kafamda da ponpon
uçuyo'n dediler bana yere de kon kon*
insanları tüketim ürünü haline dönüştürecek prosesin en önemli adımıdır bu. elinizdeki ambalaj/hayat/imaj bir süre sonra sizi daha yenisini tüketmeniz için zorlayacak ve sevdiğinizi sandığınız insanı tükettirecek. sonra yenisini, daha sonra bir yenisini tüketeceksiniz ve sistemin bir halkası olarak aynı zamanda tüketileceksiniz. fark ettiyseniz bu kısır döngüde insanların iç dünyalarına dair hiçbir şeye yer yok, dolayısıyla aşka tamamen kapalı.
özünde aşk düşündüğümüzden basit ve ulaşılabilir, bir olay karşısında aynı anda gülmek ya da üzülmek belki de. önemli olan kendinin farkında olabilmek yalnızca.
özünde aşk düşündüğümüzden basit ve ulaşılabilir, bir olay karşısında aynı anda gülmek ya da üzülmek belki de. önemli olan kendinin farkında olabilmek yalnızca.
işten, okuldan, insanlardan arda kalan zamanı kendine ayırmaktır. uzun süreli yalnızlık insanın kendine tahammül edebildiğinin göstergesidir ayrıca. gereksiz insanlarla kurulan saçma ilişkilerin doğal olarak meydana getirdiği sorunsalların peşinde koşmak yerine kaliteli bir hayatı tercih etmektir...
hayatı kapitalizmin değil, insan olmanın getirdikleriyle yaşamaktır. minimalist bir yaşam insanı tatmin edebilecek tek yaşam tarzıdır, insan eğreti olarak gördüğü her şeyden arınabildiği kadar arınmalıdır.
aşk olsa olsa sevgililer gününde sevgilinin tuttuğu özel uçakta bulutlara dokunabilmek olabilir.
(bkz: sobalı evde oturamam diyen kız)
(bkz: sobalı evde oturamam diyen kız)