kısa ve kesin yoldan malı götürmek için eşsiz imkanlar sunar. bunların listesini cebine koy, git bir tanesine tezgahı kur, gelsin paralar, servet, gelsin mevki, beleş seyahatler, artık aklına ne gelirse... bu gerizekalı toplumların ellerinde avuçlarında ne varsa "allaaah", "din", "peygambeeer" diye götürür, topraklarının en güzel parçalarını parseller ve kafanıza göre satabilirsiniz. ne hukuktan, ne haktan, ne de adaletten anlamadıkları için salak salak ağzınızın içine bakarlar. bir iki tane de kiralık kalem bulup kendinizi övdürürseniz yani sürekli reklamınızı da yaparsanız, boş hayallerle, aslı olmayan vaatlerle bu dingillerin beynini şişirirseniz kimse artık sizin tezgahı bozamaz, yedi nesliniz kral olur. deneylerle sabittir...
allah demeyenin islam düşmanı olduğunu idda edecen cahillerin yaşadığı toplumlardır. inanç allahla kul arasında olup siyasete alet olunmamalıdır ama bunlar müslümanlıklarının maşa olarak kullanılmasında diretirler.
tahtakale insanların olduğu toplumlardır. döviz kurlarını tahvil bonoları imkb'den daha iyi bildiklerini sanıp milleti dolandırıyorlar.
Reform döneminde para verip cennetten yer satın alan insanlarla aynı kafada olan tiplerdir.
o toplum biz değiliz bozulmamış bir din elimizde mevcut ha eski antik tantik dönemler için yok kilise bilmem nesi ne verecekmiş arsa mı şu an gülerek yazıyorum.
avrupa nın karanlık çağda sıklıkla yaşadığı olay...

peki nasıl kurtulmuş avrupa bundan ?

adamlar ister istemez ticaret yapan gemilerle gelenlerden ve o zaman onlardan çok daha ileri olan doğu roma'lılardan (Bizans diye biliyoruz) eskiyi ve olayın esasını öğrenir...

sonra ağzı açık bir şok geçirir. Bize ders kitaplarında bu afallayıp kalan avrupalıya rönesans yaşıyor diye öğrettiler ama düşünün bir.

adamın zamanında dünyanın düz olduğu ve evrenin ortasında olduğu (bizim islamist yobazlar gibi) düşünülürken. bir anda eski zamanda dünyanınn çapı (Gayet yakın bir tahminle) Güneşin çapı (Gayet yakın bir tahminle) dünyanın güneşin etrafında döndüğü ve diğer gezegenlerinde, dünyanın güneşten uzaklığı (Gayet yakın bir tahminle) gibi bilgileri biliyor...

hatta buhar makinesi bile yapıyorlarmış (ancak bu buhar motorunun ne boka yarayacağını henüz keşfedemeden hristiyan yobazlar iskenderiyeyi yakıp yıkıyor ve hoşgeldin karanlık çağ)

eh 1400 lülerin avrupası bunu düşünürken o sırada yanına "sana cennetten yer satalım 100 altına" diye gelen papaza

"eeeaah yetti beeaa" deyiveriyor...

işte bu yetti beaa avrupanın yobazlara başkaldırısı oluyor...

ve adamların sekülarizme bu kadar takık olmalarının nedeni bilmem kaç yüzyıl iki kıçıkırık din adamının daha güzel yaşaması için insanlığın önüne nasıl da engel olduğunu farketmesi.

insan tamahkardır. din zayıf noktadır. ve bunu hep kullanacaktır. Avrupa da s.kertiyor kiliseyi ve şimdi o yapıyor biz bakıyoruz...
Muz Cumhuriyeti uygundur efendim.
Geri kalmış toplumlardır.
(bkz: usa)

orada yaşamış olanlar bilir.
allah kitap diyene oy veren salak toplumlardır.
görsel

buyrun...
bir ibretlik tespit değil ama yine de iyi bir çıkarım.
tecavüzün gırla gittiği ilkel topluluklardır.
Yaratıcıya başka isimlerle hitap eden diğer toplumlardan farkı olmayan toplumlardır.
Bütün mesele dindarlar ve dini suistimal edenlerin arasında olanlarla ilgilidir.
Telefonla profesörler dolandırılıyor bu ülkede, allah diyen dolandırılınca bütün dindarları mal gibi göstermek anca başka bir malın yapacağı iştir. inşallah başınıza aynısı gelir.