saatlerdir gidişine ağladığım adam. o formayı üstünde bir daha göremeyecek olmak gerçekten çok kötü. ah ulan ahh. eski sevgililerimden birinin arkasından bu kadar ağladığım olmadı amına koyim. sikeyim böyle işi.
ne yaptığını anlayamadığım adam. dün gece telegol de heykelimi niye diktiler anlamadım dedi. bu cümle gözden kaçmadı değil.
büyük adam, hak etmedi bu vedayı, bir galatasaraylı olarak bırak kendi takım oyuncumu sanki çok sevdiğim bir akrabamı bir daha göremeyecek gibi üzüldüm. alex derbilerin, alex bu ligin tadıydı tuzuydu.
büyük kaptan. kendimi bildim bileli izlediğim en iyi futbolcu. kişiliği ve aile yaşantısı ile örnek teşkil eden bir insan. yaptıkları unutulmayacak olan bir fenerbahçeli. bir daha şu ahir ömrümde fenerbahçe'de onun gibisini izler miyim bilinmez. sokaklarda top koşturan çocukların adını avaz avaz haykırışlarına ne yapacaksınız peki? o çocukların gönlünden alex'i kadro dışı mı bıraktıracaksınız? aziz yıldırım ve aykut kocaman artık şampiyonlar ligi kupasını yada über şampiyonlar üstü şampiyon kupasını alıp gelseler taraftarın kırılan kalbini onaramazlar. o taraftar demez mi alın o kupayı münasip bir müzeye koyun diye? alex ile taraftar arasında oluşan gönül bağını koparmaya cüret eden zihniyet hak ettikleri cevabı elbet alacaklardır. bu taraftar her zaman sevdiğine sahip çıktı öyle değil mi aziz başkan? bunu senin herkesten daha iyi bilmen gerekir. kimse fenerbahçe'den büyük değil haklısın.. benden camianın önde gelen isimlerine bir deyişle hatırlatma...

(bkz: yüz verirsen deliye gelir sıçar halıya)
Ağladım, çok canım yandı. Ama ne fayda? Gemi kaptansız kaldı işte. Tutamıyorum şu gözyaşlarımı...

Tanım: kraldır...
ulan bir alex değil diye adam dilimize geçti. Böyle mi gitmeliydi sikeyim böyle işi bir de milliyet haber marsilya maçından sonra keyifle şarkı söylemiş hadi len taraftar bunu yer mi gazeteleri de mi satın aldınız itler
senin yaptıkların ve sana yapılanlar asla unutulmayacak kaptan , efsanemiz .
1 adam vardı, 10 numara giyerdi, 12 numara onu çok severdi. bugün günlerden 1/10/12
*
alışmıştık alex'e duran toplardaki stresli bekleyişimizin baş kahramanıdır. yolun açık olsun. hak etmediğin şekilde gönderildin. bu seni daha da yüceltti. saygı duyulacak futbolcuların başındasın.
--spoiler--

Biraz sonra uçağa bineceğim. O dakikadan sonra, Brezilya size uzak, Türkiye bana yakın olacak. Evet, birazdan peronda yavaş adımlarla yürüyeceğim. Önce arkama bakmak istemeyeceğim, gözlerimle savaşacağım. Çok kısa sürecek. ilk adımda yenileceğim. Başımı arkaya çevirdiğimde milyonları görmek, milyonlarca sevgiyi bırakıp gitmek zor olacak, olmalı.

Dianne’ya sesleneceğim çok kısık sesle. ‘Bak diyeceğim, bak neleri bırakıyoruz…’ Dianne’a gülümseyecek bana. Sıcak bir öpücük kondurabilir o anda, belki hiçbir şey yapmaz. Öylece beklerim ben yine. Bu aşkı ona söylemezsem, buradan nasıl giderim. Sonra kızlarımı kucağıma alacağım, bavulumu bırakıp. Onlar ağlayacaklar. Seviyorlarsa babamı bu kadar, neden gidiyoruz? diyecekler… Susacağız eşimle. Cevap veremeyeceğiz. Kızacağız kendimize.

Bir el yükselecek başımdan yukarı. Hüzün kokacak baştan sona. O el hiç inmek istemeyecek. Hep veda sürsün, gitmek anlamını yitirsin ve unutalım bu terkedişi dileyecek. Arkamı o bayrağa dönmek olacak en zoru. Eli yere indirdiğimde, hızlıca hareket etmeliyim. Birkaç saniye daha beklersem, önce kızlarımı salacağım geriye. Sonra biz yürüyeceğiz Fenerbahçe’ye… içimden sayacağım tek tek. Ve o an da ayaklarımı çok şık bir hareketle uçağa doğru çevireceğim. Dayanamayacağım. Çökmek isteyecek dizlerim. Karıma tutunacağım, kızlarıma dua edeceğim…

Arkadaki şarkıları bırakmak en zoru, en acı vereni bu olacak. Duymak isteyip, bekleyemeyeceğim mesela. Her haftasonu sevemeyeceğim tekrardan. Şükrü Saraçoğlu'nda gol sevinci yaşamaktan öte, bir taraftarı dünyanın en mutlu insanı yapamayacağım… Üzülüyorum. Kapılar açılacak birazdan. Beklemekte fayda var az daha.

Birkaç sene kaldı bu sahneyi yaşatmaya size. Duygularımı tahmin edemezsin büyük Fenerbahçe taraftarı. Sizden ayrılmayı düşünmek, aile fertlerinden birini kaybetmek gibi olacak, olmalı.
Ama daha var, o şık hareketi yapmaya daha süre, o ellerin kaldıracağı kupalar var.

Benim adım Alex De Souza

--spoiler--

Not: Hiç spoiler vermemiştim, büyük kaptana kısmetmiş.
fenerbahçe tarihinin en çok gol atan adamı.

kaptan, fenerbahçe kaptanı. iki çapulcu p*zevenk seni sadece sahalardan silebildi, yüreklerimizden asla.

ve sen,
artık
dimağımızda 10 numara.
saraçoğlunda 12 numara.

güle güle kaptan.
artık fenerbahçe'nin her galibiyeti üzüntü, her mağlubiyeti sevinçtir benim için.

klişe not: bir eski fenerbahçe taraftarı.
gidişiyle kendimi adeta sevgiliden ayrılmışım gibi hissettirmiş eski kaptanımız...
(bkz: tülay geri dön nolur)
kendisini bu duruma düşürenleri asla unutmayacağım futbolcu. kimse aklından çıkarmasın, 10'un dışında kimse bir alex değil. metristeyken sonuna kadar savunduğum aziz yıldırım benim için bitmiştir.

(bkz: çubuklunun hakkını verenler asla yalnız kalmaz)
gidişiyle bir devri kapatan futbolcudur. evet, son 10 yılda türkiye ligindeki rakiplerine ve özellikle ezeli rakiplerine karşı bariz bir üstünlüğü olan fenerbahçenin bunu sağlayabilmesindeki baş etken ne azizdir ne de başka biri. bunu sağlayan alextir.
o öyle bir oyuncuydu ki ayağına gelen her topta rakiplerini strese sokmuş, taraftarına güven vermiştir. fenerbahçenin çok zorlandığı hatta dağıldığı birçok maçı şapkadan tavşan çıkararak kazandırmıştır. birçok maçı tek başına almıştır. yıllar yılı taktik tahtasına ilk yazılan isim olmuştur, avrupada türk liglerinde oynayan takımlarda yer alan en çok gol atan yabancı, bu topraklara gelmiş en istikrarlı, en beyefendi oyuncuydu. öyle ki gidişinin rakip taraftarları dahi üzdüğünü görüyoruz.

bunlar giriş kısmıydı. hayır çok uzatmayacağım fakat edecek iki çift lafım var. kim okur umrumda değil sadece söylemek istiyorum...

suçu yargı tarafından kanıtlanmış ve 6 yıl bilmem kaç küsür ay ceza almış, futbolu kirleten, büyük bir camianın adına leke süren ve sonra utanmadan ''şike yaptıysam fenerbahçe için yaptım'' diyebilen, içeriden çıkmak için koca bir camiayı kullanan, galatasarayın şampiyonluğundan sonra sportif alanda başarısızlıktan dolayı zaten istifa etmesi gerekirken gerekeni yapmış gibi gösterip kendisine yalvarılıp kulübe tekrar başkan yapılmasını sağlayan, ezeli rakipleriyle dalga geçme geleneğini başlatıp kutuplaşmaları ve düşmanlıkları arttıran, taraftarlara maç içinde mikrofonla ayar veren bir adam bu kadar mı gözünüzü kör etti de şimdi alex'in gidişinden sonra ona tepki veriyorsunuz? şimdi mi yani beyler? maske yeni mi düştü yani?

gelelim aykut efendiye...
nasıl bir adam olduğu hakkında ali şen döneminden beri dedikodular vardı da inanmazdım. yani inanmak istemezdim. bir futbolcu bu kadar düşmez, düşmemiştir demiştim. ama şimdi lafımı geri alıyorum. sen ki geldiğin ilk günden beri alex'siz oynamaya alışmalıyız diyen biri olarak, bu kadar yıl onu neden oynattığının izahını yapabilir misin? hayır onu yok sayıyorsun ya peki onsuz bir oyun şablonun var mı? rıdvan hep geveler der ki aykut'un oyun anlayışı 4-3-3 pas oyunu. o yüzden mi 2 yıldır her büyük maçta korkak futbol oynuyor bu takım?

sözün özü...

fenerbahçe'nin türkiye deki hegamonyasını bir süreliğine(belki 3 yıl belki 5 yıl) sona erdirecektir onun gidişi. çünkü onsuz oynamaya bu takım alışkın değil.

ona yapılan bu büyük saygısızlık kolay kolay unutulmaz.

not: galatasaraylıyım
evinin önü galatasaraylı beşiktaşlı trabzonlu formalılarla doldu alex. sen aziz yıldırım'ın diğer takımlarla aramıza ördüğü demir parmaklıkları kırmayı başarmış tek adamsın. bugüne kadar aldığın paranın hakkını sonuna kadar verdin. şimdi sen sus alex biz senin yerine konuşacağız. seni gönderenler gitmeden o malum takımın adını ağzıma almayacağım. gitmen gerekiyordu belki ama böyle değildi be 10 numara!
Efsanedir, bazı insanların düşüncesizce darılttığı, fenerbahçe takımından ayrılmış efsanedir. Bugün alex in gitmesinde rol oynayanlar yarın pişman olacaklardır. Fenerbahçeye bundan sonra gelecek olan efsane kim olursa olsun bir alex değil gözümüzde.
yazacak çok şey var ama ağlatan adam. şampiyonluk gidince bu kadar üzülmemiştim arkadaş ben.
türkiye'ye gelen bir sporcu davulla zurna ile karşılanır,rezalet bir biçimde gönderilir.haksızlıkların ülkesi türkiye'dir burası.
bu sadece alex de souza'nın başına gelmedi.mircea lucescu galatasaray'ı şampiyon yaptığı akşam kovuldu.
Biraz sonra uçağa bineceğim. O dakikadan sonra, Brezilya size uzak, Türkiye bana yakın olacak. Evet, birazdan peronda yavaş adımlarla yürüyeceğim. Önce arkama bakmak istemeyeceğim, gözlerimle savaşacağım. Çok kısa sürecek. ilk adımda yenileceğim. Başımı arkaya çevirdiğimde milyonları görmek, milyonlarca sevgiyi bırakıp gitmek zor olacak, olmalı.

Dianne’ya sesleneceğim çok kısık sesle. ‘Bak diyeceğim, bak neleri bırakıyoruz…’ Dianne’a gülümseyecek bana. Sıcak bir öpücük kondurabilir o anda, belki hiçbir şey yapmaz. Öylece beklerim ben yine. Bu aşkı ona söylemezsem, buradan nasıl giderim. Sonra kızlarımı kucağıma alacağım, bavulumu bırakıp. Onlar ağlayacaklar. Seviyorlarsa babamı bu kadar, neden gidiyoruz? diyecekler… Susacağız eşimle. Cevap veremeyeceğiz. Kızacağız kendimize.

Bir el yükselecek başımdan yukarı. Hüzün kokacak baştan sonra. O el hiç inmek istemeyecek. Hep veda sürsün, gitmek anlamını yitirsin ve unutalım bu terkedişi dileyecek. Ark...
amı o bayrağa dönmek olacak en zoru. Eli yere indirdiğimde, hızlıca hareket etmeliyim. Birkaç saniye daha beklersem, önce kızlarımı salacağım geriye. Sonra biz yürüyeceğiz Fenerbahçe’ye… içimden sayacağım tek tek. Ve o an da ayaklarımı çok şık bir hareketle uçağa doğru çevireceğim. Dayanamacağım. Çökmek isteyecek dizlerim. Karıma tutunacağım, kızlarıma dua edeceğim…

Arkadaki şarkıları bırakmak en zoru, en acı vereni bu olacak. Duymak isteyip, bekleyemeyeceğim mesela. Her haftasonu sevemeyeceğim tekrardan. Şükrü Saraçoğlunda gol sevinci yaşamaktan öte, bir taraftarı dünyanın en mutlu insanı yapamayacağım… Üzülüyorum. Kapılar açılacak birazdan. Beklemekte fayda var az daha.

Birkaç sene kaldı bu sahneyi yaşatmaya size. Duygularımı tahmin edemezsin büyük Fenerbahçe taraftarı. Sizden ayrılmayı düşünmek, aile fertlerinden birini kaybetmek gibi olacak, olmalı.
Ama daha var, o şık hareketi yapmaya daha süre, o ellerin kaldıracağı kupalar var...
dünyada en sevdiğim futbolcu adam gibi gitseydi izmir'den kalkıp uğurlamaya gitmeyi son 3 senedir düşünüyordum.
Ama sen fenerbahçe'den büyük değilsin, berabere kaldığımız yenildiğimiz maçtan sonra sevinemezsin, trübüne çıkamazsın, twitterdan camiayı karıştıramazsın, hocayı cezalandırmak için k.paşa maçında bile bile takım arkadaşlarınla beraber yatışa geçemezsin.
senin hocanın zaten aq ama sen de yanlış yaptın kaptan hemde 3 4 kere üst üste, kadro dışı kalmayı hakettin ama tek başına değil!
yolun açık olsun herşey için teşekkürler yaşattığın bütün mutluluklar için ama hataların olduğunu unutma.
(#16688563) vakit tamam.
bir galatasaraylı olarak gidişine üzüldüğüm futbolcu, ve evet artık o bir efsane, şimdi dikin adamın heykelini. adam kadro dışı bırakılmadı, efendi efendi, gitti, sadece tek bir teşekkürle, ve futbolcu kaybettiniz ama taraftar kazandırdınız diyerek. top tekniği muazzamdı, evet faul almayı da biliyordu, ama bu adam insandı her şeyden önce, adamdı. bakalım fenerbahçe alex'siz ne yapacak? bakalım aykut başarısız olursa, takım içinde hizipçilik var diye ağlayabilecek mi? neyse efendim umarım fenerbahçe taraftarı bu adama gereken değeri verir, bizim için hagi neyse, fenerbahçe için alex odur.
Sonraları Hagi gibi gelmesinde... Çünkü gidişi çok mazlum olmuştur bir Galatasarayli olarak uzulmusumdur. Merak etmeyiniz efendiler Aykut adamsa istifa eder sabah...
kendisine yazık edilen kaliteli futbol adamı!
şimdi sen gidiyorsun ya, herkes sana benzeyecek.

Yalnız suç senin değil. Öyle bir hale geldi ki iş, kibirli bir teknik direktörle ve hırsız bir başkanla çalışır hale gelmiştin.

Sen dik durdun. Eğriler kendini belli etti.