bugün

çok ama çok zordur. bu işin eğitimini almış bir uzman olarak hemen bilgiler vereyim kardeşlerime.

akademik kariyer yapmanın aşamaları
1-ales'e girip en az 80 ve üzeri puan almak+yds'yi kazanmak
2-yüksek lisans için mülakata girmek ve kazanmak (torpil gerekebilir)
3-yüksek lisansı başarı ile tamamlamak, not ortalamasını yüksek tutmak
4-onlarca kaynaktan yararlanıp yüksek lisans tezini yazmak (çok zahmetlidir)
5-proflardan oluşan jüri karşısında çatır çatır tez savunmasını yapmak
6-tekrar ales sınavına girip iyi bir puan alarak doktora'ya başvurmak
7-doktora derslerini geçmek (çok zordur, ömür törpüsüdür)
8-doktora tezini hazırlamak (öldürmez süründürür)
9-doktora tezini savunmak, kurula etkili gerekçeler sunmak
10-tekrar ales'e ve dil sınavına girip atanma beklemek...

maaşlar iyi, meslek saygın ama devlete kapağı atıp iyi bir fakülteye yerleşirsen. yoksa doktora yapıp özel sektörde 2000 lira maaşla çalışırsın.
diğer kariyer türlerinden önemli bir farkı bulunan kariyerdir . sürekli araştırmayı , incelemeyi , okumayı gerektirir . bununla da kalmayıp okuduklarının ve araştırdıklarının üzerine yeni birşeyler eklemeyi de gerektirir . bilim literatürüne yenş birşeyler eklenmeyecekse boşa harcanan yıllar anlamına gelir ki bu da kayıp bir insan yaşamı ve boşa harcanan ülke kaynakları anlamına gelir .
türkiye için sadece disiplinli olarak günü gününe inek gibi çalışmaktan ibaret olan sıkıcı,vasıfsız bir eylemdir.
bir profösörün ağzından "işi bilen sektörde çalışır,bilmeyen akademisyen olur."
(bkz: mühendislik fakültesi)
yapmayın.
ben yaptım, hem de torpilim de olmadan yapabildim.
Ama torpil sadece girişte lazım değil; bunun doçentliği var; ulusal dergilerde makaleyi kolayca basabilmek var.
bunların hiç birinde açık çek olmadan yaptığım, uluslararası yayınlar da eklediğim bir akademik kariyerim var.
Ama kifayetsiz muhterislerin domine ettiği bir alan akademya; kendileri bozuk sizi de bozuyorlar, en azından moral olarak.
yapmayın, değmiyor.

not: yaw, siz yine de yapın. belki sizler düzeltirsiniz.
kıldan tüyden nem kapıp çok şey söyleyip hiçbirşey anlatamama sanatı.
düşün insanlar buna ömrünü veriyor. çok inanan bile var. bazen düşünüyorum ya inandığımız hiçbirşey gerçek değilse? aynen bu yola ömrünü adayanlar gibi. koca ömrü çöp kelimelere heba eden binlerce nefer var. hele de sosyal bilimlerde e yani diyesim geliyor. sanırım ana sorum şu bilim bilim için midir bilim insan için midir? ne var yani sanatta soruldu diye burda da olmayacak mı? neyse bakıyorum araştırmalara x'in y ile ilişkisi nokta nokta örneği. geçelim bunları arkadaşım pratik faydalar her zaman fikri yaşatır. gerisi çöptür. milyon tane kuralın içine sıkışıp bir derdimizi basit ve anlaşılır şekilde anlatamadık. ne kadar anlaşılamazsak o kadar eğitimliyiz. vay be ne demiş adam veya kadın ne demiş bilmem. bir şey anladıysam ne olayım...
Ömür boyunca okumak, öğrenmektir. Hayat boyu öğrenciliktir bir nevi, ders çalışmayı gerektiren bir meslek hayatınız olur.

Ve şahsım adına konuşacak olursam hiç bana göre değildir.
bir zamanlar yaşama sebebimdi. ilk atılımımda tüm şartlar elveriyorken şerefsiz bir hoca yüzünden izin verilmedi sonrasında da ben vazgeçtim. küstürdüler. içimde bir yaradır.
eğer incelediyseniz hemen hemen tüm tezlerin birer "sentez" olduğunu ortaya neredeyse hiç yeni bir fikir,proje katılmadığını farkedersiniz. dolayısıyla türkiye için akademik kariyer ego tatmini ve sıkıcı inek işinden öte değildir. tabii tüm bu saydıklarım mühendislik fakülteleri için geçerli . iş edebiyat ya da sanata gelince muhteşem şeyler ortaya çıkıyor olabilir.
yüksek lisansa başlayan her biçare öğrenicinin "hayallerini süsleyen kariyer" olarak öne sürdüğü -belki de inanmak istediği- ve ancak yüksek lisans öğrenimi boyunca edindiği tecrübeler sonucu diplomasını alır almaz unuttuğu kariyer çeşididir.
Yüksek lisans bu sene bitiyor. Bakalım doktora yapacak mıyım? Yaparım herhalde. Allah yürü ya kulum dedi.
çokça sürünme, bolca araştırma, sayfalarca okuma, gecelerce harcanan emek; sonucunda bir elin parmaklarını geçmeyen bilimsel yazın üretimi ve komik bile sayılmayacak bir maddi getiriden mütevellit kariyer çeşitlemesidir.
bazen sevgi için vazgeçilendir.
not ortalaması yerlerde sıçan çoğu tanıdığımın hayali. abi biraz gerçekçi olsana sen, hayatında bir makale okumamışsın, ödeve kaynakça koymayı bile bilmiyon, alttan ala ala hazırlık da dahil senin okuduğun yıl sayısında millet tıp bitirmiş. çıkmış yds ales kasıyom diyo, bi git allasen. yemin ediyorum akademi kelimesinden soğudum şu son senemde ya.
Elimde olmayan sebeplerden ötürü 10 0 geriden başladığım hede.

2015 de -10 dan başladım.

Şu sıralar -5 deyim. Sıfıra ulaşmak en büyük hayalim. Her yıl 1 artıyor gibi ama bilemiyorum.

Yavaş ilerlememin bir başka sebebide belki yeniden -10 a düşmemek içindir. Sağlam adım atıyorum, bu da yavaşlatıyor.
yüksek lisans + yabancı dil + doktora kombosu ile taçlandırmayı düşündüğüm kariyer tipidir.