bugün

akillara nietzsche'nin "umut iskenceyi uzatir" sözünü getiren parca, umudun agiti.

(bkz: şahrud ve seyduna)
(bkz: sen hic mi bahar görmedin)
(bkz: ayşe özaltın)

ah,
koruyabilseydim böylesi zamanlar için eşkıyalığımı,
çapraz fişekliklere mermi diye sürerdim yalnızlığımı.
sonra da bir dağ başının pusatında,
sisin gümüşten yatağına çekerdim geri kalanımı.
meğer teslim etmişim dürbünlerin uzağı yüreğimi,
iki çıplak silah gibi üzerime çevrilen,
bakışını ağzına sürmüş gözlerine.

şimdi böyle çaresiz,
lal,
bilmediğim bir dille
nasıl konuşur, nasıl korurum kendimi?
yolu yok, serde eşkıyalık var
gelir en yanında kendimi öldürtürüm…

deli gönül, ahmak gönül,
bıkmadın mı boşluktan?
o yar seni terk eyledi
uyan deli gönül uyan.
seni seven terk eyledi,
nedir kapanmayan yaran?
umut bazen işkencedir,
bitmeyen zalim gecedir
yüz çevirmek, "bitti" demek
bilemezsin yar, nicedir.
"bitti" deyip çekip gitmek
bilemezsin ne acıdır.

susuz güllerin kederiyim bu gece
o kadar!
gerisi masal,
gerisi leyl-i lal..
dikenleri budanan güllerin kederi..

görecek günlerin mi var,
ömür dediğin kaç bahar?
her hayat özgünün sayar,
uyan deli gönül uyan.
her hayat özgünün yaşar,
nedir kapanmayan yaran?..
aşağıdaki adresden dinleyebilirsiniz.

http://www.youtube.com/watch?v=e0a7truk5n4
"umut bazen işkencedir, bitmeyen zalım gecedir" sözleriyle insanın bam teline vurur.