üçüncü nesil bir yazar. hoşgelmiştir.
gogol un ''bir evlenme''sinde ki acayıp kadın karakter. tüccar kızıdır kendileri. ve dört tane koca adayı vardır. seçemez bir türlü yok armudun sapıydı, yok üzümün çöpüydü. sınavda oynamak için çok arayıp bulduğum bir tiradı vardır. sabahlara kadar uyutmaz beni...
Düşünceli yazar. Hoşgelmiş.
Çağan ırmak ın kabuslar evi serisinin 12.filmi olan bir kış masalında bilge şenin gençliğini oynayacağı için sevinçten uçan yazar...
Anton Çehovun kaleminde hayat bulmuş bir kadın karakterdir; Agafya Tihonovna.
ertürk akşun'un beklenen ikinci kitabı. aşkın, tutkunun, zaafın, cesaretin kitabı...

son zamanlarda tavsiye edeceğim kitapların başında geliyor agafya.
bir aşk nasıl aşk olur, nasıl acı çeker, nasıl arzular, nasıl dokunur, nasıl sever?...
ve en önemlisi de;
bir aşk nasıl cesur olur?

agafya, bu soruların, aşkın ve tüm bastırılmış duyguların kitabı.

kısa tanıtımı;

--spoiler--
1917 de Dünya birden bire değişmişti. 1. Dünya savaşının tam ortasında, Rusya’da işçiler devrim yapmış, büyük Rus asilzadeleri, toprak sahipleri, soylu kişiler ortada kalıvermişlerdi. Tam 3 yıl iç savaş sürdü. Bu arada 1. Dünya savaşı sona ermişti. işçilerin Kızıl Ordusu karşısına, asilzade Ruslar Beyaz Ordu’yu kurmuşlardı. işte devrimden hemen sonra yavaş yavaş 1918 de itibaren Rusya’daki zengin ve asilzade Ruslar, Baronlar, Baronesler, Prensler, Kontlar, Düşesler… ülke dışına kaçmışlardı. Ama asıl büyük göç 1920 yılının Ocak ayında başlamış, Kasım ayına geldiğinde Beyaz Ordu yenilmiş ve 70.000 kişilik ordu tüm teçhizatıyla istanbul’a gelmişti. Dünya tarihinde ilk defa bir ordu başka bir ülkeye göç ediyordu. Bundan sonrada bir kez daha tekrarlanmamıştır bu olay. ilk ve sondur. O yüzden tarihte önemli bir yeri vardır. işte bu büyük göçte birde kadın vardır. Adı Agafya’dır Dadısı ile birlikte istanbul’a gelmiştir. Yolda ingiliz bir gazeteci ile tanışmış ve bu adamla ilişkisi olmuştur. istanbul’da ise Japon konsolosluğunda çalışan, asil bir samuray ailesinden gelen, annesi Rus babası Japon ama Ruslara benzeyen Tegami ile tanışır ve aralarında büyük bir aşk başlar. Her aşk gibi sorunludur, ama kapıda sakince bekleyen hep başka bir sevgi vardır, bu ingiliz gazeteci Anton’dur. Anton Agafya’yı beklerken Türk ulusal hareketine girmiş, Türklerin yanında savaşmıştır. itihatçı Fahri ile yakın arkadaş olur ve ingiliz istihbaratından aldığı bilgileri Türklere aktarmıştır. Bir gurbet hikayesidir Agafya. Bir aşk hikayesidir, bir intikam hikayesidir. Sefaletten ölenlerin hikayesidir. işgal istanbul’unun hikayesidir. Ölümlerin, güzel kadınların hikayesidir. Beyaz Ruslar istanbul’da üç yıl kalırlar. Tüm eğlence hayatını değiştirirler. ilk defa dans salonları açılır, sinemalar, Maksim gazinosu, Garden Bar, dans eden güzel kadınlarla ilk defa karşılaşır Türk erkeği. Trajik hayatlar, Mustafa Kemal, Enver Paşa, Çerkes Ethem, Mustafa Suphi.Agafya bir aşk hikayesidir ama belki de Türk tarihine cesurca bir bakıştır. Agafya bir intikam hikayesidir, ama bir dönemin romanıdır aynı zamanda. Asilzade ailelerin düşüşüdür, açlıktan ölümüdür. Agafya aşk’la sevgiyi karşılaştıran, Aşkın mı? Sevginin mi? Daha büyük olduğunu anlatan bir dönem romanıdır. Ölümler, kan , gözyaşı, gurbet, savaş, cesaret, ihanetin romanıdır.
Bal rengi gözeleri olan, uzun boylu, yüzünde çok hafif çilleri olan, kalçalarına kadar sarı kızıl saçları olan, 24 yaşlarında, bir yanı çocuk bakışlı, bir yanı asi bir kadın. aşkı tutkuyla yaşayan, sevgisine bağlı, ama kimseye boyun eğmeyen bir kadın işte Agafya.
--spoiler--

Agafya Kızıl bir direniştir, erkeklere ve hayata karşı...