bugün

nefis ve enfes bir eşrefoğlu rumi şiiridir ama en iyi şiiri bu değildir en iyi şiiri
(bkz: ey gönül)

adı aşk

dünyayı hiçe satmaktır adı aşk
döküp varlığı gitmektir adı aşk
sendeki şekeri ellere sunup
zehiri kendin yutmaktır adı aşk

bela yağmur gibi gökten yağarsa
başını ona tutmaktır adı aşk
bu dünya bir ateş denizi sanki
ona kendin atmaktır adı aşk

var eşrefoğlu rumi bil gerçeği
yaşamayı yok etmektir adı aşk
ne hissediyoruma verilebilecek en güzel cevaptır.
(bkz: adı sevda)
karşılıksız aşk sonunda bütün umutların bitip tükendiği anda kendiliğinden ağızdan dökülen kelimelerdir..sadece adı aşktır..kişiye göre acıdır ,ızdıraptır kederdir..neden diye hep sorar durur kendi kendine..aşk değilse nedir bu diye ? belkide eşrefoğlunun dediği gibi dünyayı hiçe saymaktır aşk,döküp varlığı gitmektir,zehiri kendin yutmaktır aşk..
(bkz: adı aşk sebebimin)
zülfü livaneli tarafından seslendirilmiş türküdür.
"Cihânı hîçe satmaktır adı aşk
Döküp varlığı gitmektir adı aşk

Elinde sükkeri ayruğa sunup
Ağuyu kendi yutmaktır adı aşk

Belâ yağmur gibi gökden yağarsa
Ana kendini atmaktır adı aşk

Var Eşrefoğlu Rûmî bil hakîkat
Vücudu fânî etmekdir adı aşk" *
adı aşk!

hayata başladığın andan veda etme zamanına kadar tattığın lezzetler arasında tadı damağında kalan tek duygu buysa,

acısı kahrolma; sevinci ise var olma kavramınsa,

korkulardan saklanma, sancılardan korunmanın en etkili ilacı senin için o'ysa...

o'nsuz soğuk, fırtınalı geçen kışlar, o'nunla en güzel ve seyredilmeye doyulmayan baharlara dönüyorsa,

ellerini bırakmamak için yüreğin peşi sıra o'nun ardında sürükleniyor fakat acıyı hissetmiyorsa,

yeryüzü, gökyüzü, o'nun yüzüne benziyorsa,

bildiğin ve bilmediğin bütün kelimelerin tek tercümesi o'nun adını oluşturan harflerle sınırlıysa,

yanında iken saatler kısacık ve doyumsuz, yokluğunda ise uzun ve yorumsuz kalıyorsa,

hasreti sol tarafını felç eden bir hastalık gibi saplanıp kalıyorsa aciz bedenine,

sen dermansız, tıp çaresiz, anne şevkati bile yetersiz kalıyorsa bu illete,

o'nsuz doğan güneş soğuk, uyandığın her sabah zifiri karanlık geliyorsa yorgun gözlerine,

sesi iştahını açıyor, tek sözü kalp ağrını alıyor, bir gülüşü ömrüne ömür katıyorsa,

o'nunla gezdiğin bahçeler cennetten birer parça, o'nsuz kurak çöller gibi geliyorsa,

o'nu her andığında yüzün senden habersiz tebessüm ediyor ve baktığın heryer toz pembe görünüyorsa,

en kısa ayrılıkta bile kalbinin büyük bir yük altında ezilir gibi inleyen sesini duyuyorsan,

her yol o'na çıkıyor, her bilet o'nun şehrine kesiliyorsa alternatifsiz,

o'nu anlatırken yorulmuyor, aşk sözlerinden sıkılmıyor ve sevdanı yüreğine sığdıramıyorsan bir türlü,

en sevdiğin şarkı o'nun sevdiği, en sevdiğin şehir o'nun ikamet ettiği olmuşsa eğer,

uyumadan önce son düşündüğün, uyandığında ilk aklına gelen o'ysa,

o'nu içeren hayaller eşsiz, o'nsuz olanlar ise sahipsizse,

sıkıntıya düştüğünde bütün çözümler o'nu işaret ediyor ve parmakların sadece o'nu tuşluyorsa,

şiirler o'nu anlatmaya yetmiyor, bıraktığı boşluk dolmuyor ve hiç kimse o'nun yerini tutmuyorsa,

hayatının anlamı, ömrünün en güzel anı ve kalbinin tek arzuladığı o ise;

o halde aşıksınız,
artık aşktır sizin adınız...! ! !
sevgilinin adı aşktır.
kendisi yalan.