bugün

uktedir.

açık toplum ülkemize soros tarafından dayatılan, işbirlikçi bazı üniversitelerin ve sivil toplum örgütlerinin yardımlarıyla türk kamuoyuna benimsetilmeye çalışılan bir amerikanlaşma hareketedir. açık toplum hareketinin temeli farklılıklara alışmak ve onları kanıksamak, benimsemek olarak tarif edilebilir. bu farklılıklar etnik, dinsel, dilsel veya fikirsel olabilir. son zamanlarda yaşadığımız türklüğe hakaret suçları ve bu suçların avrupa tarafından savunulması açık toplum çalışmalarının bir sonucudur. ülkemiz açısından düşünmeye devam ettiğimizde açık toplumun fonksiyonları, örneğin; kendisini türk olarak görmeyen bir türkiye cumhuriyeti vatandaşınında rahatlıkla yüksek mevkilere yükselebilmesi başbakan, cumhurbaşkanı vs. olabilmesi ve bu halinden dolayı görevinden edilmemesi olarak belirtilebilir. esasen açık toplumun en belirgin örneğini bugünkü başbakan recep tayyip erdoğan ile yaşadığımızı söyleyebiliriz. kendisi gürcü kökenli bir türk vatandaşıdır ve fakat hiçbir platformda gururla türk olduğunu söyleyememektedir. açık toplum eski osmanlılık yeni türkiyelilik olarak tarif edilebilir.

açık toplum düşmanları, uluslararası para simsarı macar yahudisi george soros ve türevlerinin batı adına ülkemize karşı açtıkları emperyalist savaşı gören ve buna dur diyen vatansever kimselerdir. türklüğün bu ülkede alt kimliğe indirgenmemesi ve bütün vatandaşlarımızın antiemperyalist bir bilinç ie türk kimliği altında huzur içinde, onuruyla yaşamasının mücadelesini veren, atalarımıza ve onların aziz hatıralarına sahip çıkmaya çalışan kimselerdir.
karl popper'ın iki ciltlik eserinin adıdır. *
onemli bir konudur. bir gun acik toplum olacaz nasil olsa ama zamani iyi ayarlamak lazim suan ulke buna hazir mi degil mi anlamak lazim amerikanlasma surecini bitirdik zaten kiyafetler yiyeycek urunleri televizyon radyo heryer amerikan bunu durduralim kureselesmeyi deyip durdurlamaz.. bilim alaninda gelisme lazim ki bu da zor simdilik.
eskiden emperyalizme karşı olanları komunist olmakla suçlayan, yine eskiden biricik koruyucuları amerika'ya aşık olan milliyetçilerin "jetonlarının geç düşmesi".
Karl Popper teorisinde dışımızdaki gerçeklik algımızın mükemmel olmadığını söylüyor, ki doğrudur. gerçeklik algımızı sınırlandıran, yönlendiren ve manipüle eden ise yine aynı sistemin kullanımı(dır.lı zaman kalıbı kullanacağım, bir bok biliyorum sanılacak)

teorinin iddia ettiği açık toplum, tamamı (ya da en azından olması gereken kadarı) algısı mükemmele yakın bireylerden oluştuğunda ve bu bireyler mutlak bilgiyi suistimal etmediğinde gerçekleşebilir.(ya da bana öyle geliyor) aksi halde atomu parçalamakla yapıldığı gibi toplumu (içindeki bireylerin ruhlarıyla birlikte) darmadağan etmek için de kullanılabilir.

hikaye hep aynı yani, "dolayısıyla büyük ve değişmez doğrular konusunda ısrar edilmemesi ve gerçekliğin kimsenin tekelinde bulunmadığı görüşü, Açık toplum fikrinin de temelini oluşturur." diyor gerçekliği yaratanlar, sanrılara sebep olanlar ve inanıyor olup bitene tv'den bakanlar.
iki ciltlik karl popper kitabıdır. özellikle hegel ile ilgili yazdığı yerler beni epey gülümsetmişir. ikinci ciltte popper hegel'i yerden yere vururken * gerçi * * marks'i da eleştirmiştir ama onun niyetini daha halis bulduğundan daha sevecen davranmıştır. popper, açık toplum ve düşmanları'nı yazdığı sırada, hitler, başarıdan başarıya koşmaktadır. avrupa'nın hemen hemen tümü fethedilmiş, bu fetih, rusya'nın içine kadar yayılmıştır. bu yüzden popper kitapta totaliter olarak tanımladığı bu sistemleri (tarihin yasaları olduğunu savlayan marksist ve hegelyen paradigmaları ayrıca ırkçı- faşist paradigmayı) çürütmeye çalışmıştır. zaten tarihte nedensellik ve ereksellik olduğuna inanmaz. tarihe yasalar atfeden düşünce kuramlarına tarihsicilik adını verir. onun eleştirdiği tarihsicilik, hegel ve marks'ın belirlenimci tarihsiciliğidir. popper, özellikle de milliyetçi tarihçiliğin doğasının anlaşılmasına en büyük katkıyı sağlayanlardan da biri olmuştur. ona göre, milliyetçi tarihsicilik, bize tarihi öznel amaçlarla kurgulayan tarihsiciliğin en radikal örneğini sunmuştur.