bugün

kaçınılmaz gerçek olan değişim, çalışmaya başladığında ortaya çıkabilecek adaylardır.
ab en büyük adaydır. fransa ve ingiltere oluşumdan dışlanır.
(bkz: güney afrika cumhuriyeti)
kesinlikle çin dir. ancak abd zayıflayacak gibi görünmüyor.
(bkz: türkiye)
(bkz: inanmak istenilen yalanlar)
(bkz: abd nin zayıflamasından endişe duyulmalıdır)
(bkz: fethullah gulen)
abd'nin zayıflamasının ardından ortaya çıkacak süper güç denemeleri oldukça mantıksız gelmekte. Bu konuda hakkında bazen ABD'nin Dünya'ya getirdiği kan ve göz yaşı nedeniyle intikamcı davranarak yahut muazzam büyüme rakamlarına aldanarak ortaya koyduğumuz çin, rusya ve gibi adaylar ise halihazırda pek gerçekçi değildir.

Burada yapılagelen en büyük hata, abd'yi bir imparatorluk olarak değerlendirip günümüz Dünya'sını da bir Osmanlı - Britanya imparatorluğu zamanında ki gibi düşünüp, "tarih tekerrürden ibarettirden" kurutulamamamızdır. Ne yazık ki ABD imparatorluk halinin çok ötesine geçmiş bir süper güçtür, bugün ABD biz demektir.Yani ABD aslında Dünya'nın tam anlamıyla kendisi demekttir. Bir köşede birilerinin kendi çabalarıyla imparatorluk haline geldiği zamanları çok önceden harcadı. Bugün ABD'nin mali piyasalarının içine girdiği grip hali yeni süper güç adaylarından Rusya'yı tam anlamıyla zatüre etmiştir ve 6 yıllık rezervler %85 oranında erimiş, 3 ay önceye kadar kabadayı olarak BP'yi ülkeden kovmaya çalışan ülke bir anda tm BP çalışanlarının vizelerini yenilemiş ve yeni kuyu ihalelerini açmıştır.

ABD'nin elinden pazar alınması mücadelesi sürüyormuş tarihin her yanındaki imparatorluk savaşları gibi. Oysa gözden kaçan en büyük nokta ne yazık ki şu en büyük pazar ABD'nin kendisidir. Bugün deli gibi büyüyen Hindistan ve Çin'in müşterisi ABD'dir, ABD bu ülkelerin pazarları olarak ilginç bir şekilde artık üretenin değil tükenin sömürgen olduğu bir düzen kurmuştur. Yani günümüz tarihi tekerrür etmiyor, kendisine yepyeni bir sayfa açmışa benziyor.
(bkz: adaylarda istenen sartlar)
çin-hindistan-rusya şeytan üçgeni.
işlerini teknoloji, askeri güç ve nüfusa baktığı bir dünyada sadece 3 ülke yer alabilir.

çin.

rusya.

hindistan.
(bkz: fenerbahçe cumhuriyeti)
(bkz: loompaland)
şu milyarlarca yaşındaki ihtiyar dünyanın dili olsa da bir konuşsa. anlatsa kaç medeniyet kaç süper güç gördüğünü. gerçi dinler miyiz bilmem. zira insan ırkında ihtiyarlık pek muteber bir şey değil. kim dinlesin ki hem bu ihtiyar bunağın anlattığı çılgınca ve eski hikayeleri. toplayıcı dedik, avcı dedik, feodalizm dedik, kapitalizm dedik, bir ara komunizm bile dedik, şimdilerde emperyalizm diyoruz. dünyada işler böyledir hep. yeni bir sistem doğar, yeni bir dünya düzeni oluşur, yeni süper güçler, yeni medeniyetler sonra birden bir kaos baş gösterir ve bu kaos eskisinden daha güçlü ve daha az insani bir sistemi doğurur, yeni bir dünya düzeni oluşur, yeni süper güçler, yeni medeniyetler.
bu alem böyle deveran edip gider. bu bizim için oldukça yavaş gelişen bir süreç, dünya içinse göz atıp kapayıncaya kadar geçmiştir.
içinde bulunduğumuz bu sistem de çökecek gibi gözüküyor, bir kaos başgösterecek ama yenisinin de daha insani olacağını düşünmüyorum ben. hele şu emperyalizm sahnesi biraz zor kapatacak gibi perdelerini dünyaya.
"benden sonra tufan" azizim, "kavaktan öte yol gider" bunun dahası var mı?
ilk önce süper güç kavramını irdelemek lazım. uluslararası arenada süper güç olmak, alonso pite girince f1 yarışında birinci olmaya benzemez.
süper güç, uluslararası siyaset çerçevesinde, var olan en güçlü devlet ya da birlik olmaktan ziyade, hegomonyasını neredeyse tüm dünyaya yaratmış güç demektir. bugün abd süper güç olarak kabul ediliyorsa, ki öyledir, bunun sonucu olarak imf, wb, ito, bm, nato gibi bir çok uluslararası ve ulusüstü kurum ve kuruluşlarda ciddi anlamda söz sahibidir. süper güç olan abd, bu gibi kurum ve kuruluşlarla dünyayı büyük oranda yönetebilmektedir. ingiltere gibi eski zamanlarda dengenin dengeleyicisi konumundaki bir ülkenin bile abd ye yalakalık yaptığını görüyoruz zaman zaman, (bkz: ırak).

sözü şuraya getiriyorum, abd zayıfladı diyelim. ha diyince öyle bir süper güç çıkmaz ortaya. yapılan yorumlara bakıyorum, çin, hindistan, rusya, ab deniliyor. bu ülke ve birliklerden hiçbiri kısa vadede süper güç olacak adımı atacak kadar uzun bacaklı değildir. ilk olarak şunu belirtmeliyim, süper güç olmak için dünya kapitalizmini yönetmek lazım. bütün uluslararası pazarlarda söz sahibi olmak, sermaye akışlarını kontrol etmek, finans örgütleri aracılığıyla ikinci ve üçüncü dünya ülkelerinin ekonomilerini, ticaretlerini ve zaman zaman da rejimlerini kontrol etmek lazım. misal hindistan, evet güçlü bir ülkedir bugün ekonomik olarak. fakat süpergüç olma potansiyeline kesinlikle sahip değildir. bir kere hindistan ve çin gibi ülkelerin en büyük ekonomik gelişim kaynağı nüfuslarıdır. bu da güven veren bir kaynak değildir. kaldı ki bu iki ülkenin bugün güçlü olarak algılanmasının en büyük nedeni de rezervlerindeki amerikan dolarıdır.

rusya, soğuk savaş döneminde bile abd nin önüne geçememiştir, kaldı ki bugün bile rusya sanıldığı kadar bir süper güç potansiyelinde değildir. evet oldukça güçlü bir ülkedir fakat süper güç değildir, yakın zamanda da olayamayacağının garantisini veririm inanmayanla iddiaya girerim 100 amerikan dolarına.

farklı bir açıdan bakaçacak olursak, abd ekonomisinin çökmesi demek, tüm dünya ekonomilerinin çökmesi demektir. evet bu kadar net bir durumdur. bugün ülkelerin kişi başına düşen milli gelirleri gibi ölçüm yöntemleri tamamen amerikan doları baz alınarak yapılmaktadır. birçok uluslararası sermaye hareketleri, uluslararası ticaret ya da her türlü yatırımlar ve finansal dolaşımlar tamamen amerikan doları eksenindedir. zaman zaman euro nun da küçük de olsa böyle bir role büründüğünü söyleyebiliriz fakar hiçbir zaman abd dolarının yerini alamaz.

abd dolarının, o yeşil banknotların, kağıt parçalarının teminatı amerika birleşik devletleridir. yani abd olmasa bu elimdeki 100 dolarlık banknot 100 marktan farksızdır. ha, belki antika değeri olabilir. amerikan doları, uluslararası bir fizibiliteye sahiptir. bugün her ülke rezervlerinde sırf kendi göt korkularına amerikan doları tutmaktadır.

şöyle duyumlar da var, hindistan ve çin, dünyadaki toplam dolar rezervlerinin yarısından fazlasına sahipmiş. ve bu iki ülke istese amerikan ekonomisini batırabilirmiş. evet doğru, iki ülke bu veriye göre istese ellerindeki dolarlar sayesinde batırabilirler amerikan ekonomisini. fakat bu yalnızca onların ekonomisinin batması değil, bütün dünya ekonomilerinin batması demektir. uluslararası bir finansal kriz demektir. bu yüzden bu amerikaya karşı bir sıikastten ziyade, canlı bombalık yapmaktır, hindistan ve çin adına.

süper güç konusuna tekrar dönecek olursak, abd den sonra süper güç olma potansiyelini en çok taşıyan oluşum, avrupa birliğidir. eu. fakat bu ab bile, yalnızca potansiyeli en yüksek ülke ya da ülkeler birliğidir. bunun için ilk olarak ab nin siyasi kimlik kazanıp, avrupa birleşik devletleri olması gerekir. bu geçişi başaırlarsa benim de abd çözülmese bile favorim ab dir. fakat bu aşama geçilmediği müddetçe, ab sittin sene bir süper güç olamaz.

ha bu arada dipnot olarak şu bilgiyi de vereyim size, bugün dünyada dolaşan amerikan dolarının neredeyse yarısının hiçbir karşılığı yoktur. yani, yalnızca kağıt parçasıdır. amerikan merkez bankasının, kendi ekonomilerini ve ailelerini kurtarmak için sürekli karşılıksız para basmalarından ve piyasaya sürmelerinden dolayı hayalet paralar dolanıyor ortalıkta. bu da abd nin ve ekonomisinin bugünkü bilinen dünyada ne demek olduğunu gösterir.
buzul çağından önce türkiye'dir. ama öncesini kestirememekteyim şu vakit.
+tum adaylar burda mi? evet sessizlik lutfen, arkadasim sessiz olalim ama,
+simdi abd zayifladigina gore yeni bir super guc lazim, siz adaylardan istegimiz surdan form alip doldurmaniz..

20dk sonra

+evet bana verin, cin guzel, kanada tamam, rusya tamam gec soyle, ispanya, ispanya? pek sansin yok ama tamam sen de gec, ingiltere tamam, zall? zall sen ariyorsun burda?
-abi moderasyon olarak yeni bir acilim yapalim dedik de.
+ama hocam kisisel olarak basvuru kabul etmiyoruz ki,
-ya yapiver bir guzellik.
+off tamam, bak surda kopegin yaninda kucuk bir cocuk var cizgifilm karakteri gibi, elindede acaip bir sey, onun yanina geciver abi.
-eyvallah gozumsun..
(bkz: kürdistan)
şaka değil, kaç yıl sonra olur bilmem ama bu şekilde üremeye devam ederlerse çinlileri bile asimile etmeleri muhtemel.
üç dediler ulen, korunun biraz, kondom fabrikaları kapanacak bu gidişle.
san marino futbol milli takımı..
real marduklular.
abd nin zayıflamasını açıklayamayacağım için böyle güç adaylarıda yoktur.
(bkz: abd yi düşmez kalkmaz sanmak)
(bkz: Uludağ Üniversitesi)
muhtemelen, bizlerin ömründe görülemeyecek kadar uzak bir olay hakkında yapılan fikir jimlastiğidir.
çin: tamamına yakını amerikan sermayesidir ve son 15 yılda kapitalizmin iyice nüfuz etmesiyle birlikte içten içe kaynamaya başlamıştır. haftalık 5 dolara çalışan çin işçisi, iki sokak ötedeki mc donalds'ta bir menü bile alamadığını, 6 ay çalışıp bir levi's kotu anca alabildiğini görmeye başladığından beri kazan kaynamaya başlamıştır. çin önümüzdeki 15 yıl içinde bölünmeye mahkumdur.

avrupa birliği: bırakın dünya süper gücü olmayı, bölgesel anlamda bile bir bok beceremeyen ve artık dağılma sürecine giren birliktir. birliği kuran ilk 12 ülke, sonra katılan ve kene gibi birliği kemiren fakir ülkelerden rahatsızdır. göt kadar bir kıbrıs veya malta bile karar mekanizmalarında belirleyici olmuştur. almanya ve fransa liderliğinde yeni bir oluşum kaçınılmazdır ve hala askıda olan ve sadece savunma amaçlı olduğu öne sürülen batı avrupa birliği (bab) buna en iyi örnektir.

rusya: tarihi boyunca batı ülkelerine kazık atmasıyla ünlüdür. küresel güç olmak pek umurunda değildir, sadece bölgesel yayılmacılık geleneği ona yetmektedir. ayrıca, yer altı zenginliklerini satarak ve yeni kuşak oligarklar yaratarak ne kadar daha durumu idare edeceği belirsizdir. ayrıca, bir malın alıcısı kalmazsa, satıcı olmak pek de avantajlı bir durum değildir. kapitalizm virüsünü o da kapmıştır ve süreçten kurtuluşu yoktur.

maalesef, dünya ekonomisinin hala %80 kadarını amerika birleşik devletleri ve amerikan menşeeli sermaye yönetmektedir. geçen gün haber ajanslarında açıklanan dünya savunma (silahlanma) harcamalarına ait rakamlarda görüleceği gibi abd 808 milyar dolar ile tüm dünyanın toplamından fazla silah almaktadır. küresel güç olma hevesindeki yukarıda yazdığım diğer ülkeler ise hem savunma, hem ekonomi alanında hala el siki ile (..aslında amerikan) gerdeğe girmekten öteye gidememişlerdir. dünya düzeninde olsa olsa dengeleyici unsur olurlar başka da bir bok olamazlar.

ama yine de "düşmez kalkmaz bir allah" deyip bekleyelim birkaç yüzyıl daha..
(bkz: bölgesel süper güç)
(bkz: ben)
kesinlikle rusya.dememize kalmadan farkettirir zaten kendisini.