ülkemizin ileriki yıllarda fotoğrafçılık alanında büyük atılım yapmasını sağlayacak olgu.

abazan gencimiz, belki ilkokul arkadaşlarından kendini geliştiren olmuştur diye facebook sayfalarında dolaşırken, ortaokul arkadaşı meriç'in garip ingilizce isimli bir fotoğraf albümüne gözü takılır. bizim ortaokuldaki kara kuru meriç, fotoğraf albümüne taş gibi kızları dizmiştir, fotoğrafların altında da meriç'in ismi yazmaktadır böyle değişik bir fontla. hemen mesaj atılır meriçe "baba naber görüşmeyeli" faslı geçtikten sonra sadede gelinir, bu başarının sırrı sorulur. meriç de başlar anlatmaya, hangi fotoğraf makinelerinin iş yapacağından deviantart'a kadar. gel zaman git zaman bizim abazamız işi kavrar ve modellik ayağına, başka türlü muhabbet edemeyeceği kızlarla iyice yakınlaşır. hatrı sayılır sayıda kız götürür. bir gün meriç'e teşekkür etmek için meriç'in deviantart sayfasına giren bizim ex-abazan meriç'in son çektiği nü resimler karşısında eski günlerini yad etmeden duramaz... her neyse konumuz bu değil; hemen meriç'e bir mesaj daha çeker ve işi nasıl ilerlettiğini sorar. meriç gerçekten işi ilerletmiş çok pahalı bir kaç ekipman daha almıştır...
netice iyi olacaksa sorun değildir.
fotograf çekmek zor değildir, fotografçı olmak zordur.
(bkz: askerligin akademik kariyer uzerindeki etkisi)
üreme iç güdüsü doğrultusunda hareket eden yurdum abazanı günden güne kendini geliştiriyor. taktik ve stratejik çözümlemesini yapıp, donanımını artırıyor. fotoğrafçılık da abazanlığın yeni gözdesi olsa gerek.
(bkz: sürekli büyüyor efendim durduramıyoruz)
eğer başarılı olacak ve dürüst biriyse basından birinin "neden fotografçılık? " soruna verecek cevap gayet içler acısı olacaktır. ama komik olur be olmaz mı?
fotokritik sayesinde bolca örneklerini gördüğümüz , nü fotoğrafı vajinaya zoomlamak olarak algılayan abilerimizin gerçekleştirdiği eylemdir.
onun yerine gel Türkiye'de sinema oyunculuğu yapmanın daha mantıklı olduğu olaydır.ki hem fotoğraf çekmek için gezmekten kurtulursunuz hem de senaristler sayesinde abzanlığını tatmin edersiniz.
(bkz: aşk-ı memnu)
(bkz: fatmagül ün suçu ne)
ipini koparanın eline canon yahut nikon fotoğraf makinası almasının tek açıklaması.
şöyle bir düşündüm de, nereye baksam böyle tiplerden. bölünerek mi çoğalıyorlar nedir. abazanlık insana neler yaptırmıyor ki.

önceden de bu böyle miydi? değildi dostlar. şimdi herkes profesyonel fotoğraf sanatçısı (bak fotoğrafçı demiyom, sanatçısı diyom dikkat ettiysen) olarak ortada fink atmakta. hani eskiden "seviyeli bir sohbete ne dersin?" diyen hanzo vardı ya, işte bu kişi onun günümüze uyarlanmış hali. abazanlığı, entellikle harmanlayıp, yeni alternatif çözümler üreten bir canlı. nereye gitse fotoğraf makinasıyla giden tip.

daha önce abazanlıktan köpek almak diye bir şey vardı hatırlar mısınız. köpeği yürüyüşe çıkardığı zaman kızların "ayh çok tatlıaa" diyerek üzerine saldırıp, gömleğini, pantolonu yırtıp, yalamaya başlayacaklarını umarak köpek bakan dallamalar. işte onlar, köpekle iş çıkmayınca, fotoğraf makinası ve sanatsal faaliyetlere geçiş yapmışlar.

feysbuk hesabınızı düşünün, arkadaşlarınıza bir göz atın, bu tipten en az bir tane göreceksiniz. inanmıyorsanız açın bakın, vallaha, orda. yeminlen. parayı verip aldığı, fakat ağzından dilinden doğru dürüst anlamadığı o "karizma" fotoğraf makinasıyla çekilmiş, tercihen siyah beyaz yahut sepia profil fotoğrafıyla "gizemli" havalara girmeye çalışan ve her gördüğünüzde size "hasssiktir!" çektiren o uyuz tip. evet, işte o piç!

her yerdeler.
aşağılık kompleksi olanlara da bulaşmış sözde merak. eline makineyi alan kız veya erkek, kim varsa entel sanıyor kendini amına koyayım. kızlarda da abazan çok. çektikleri de yılbaşı kartlarından beter. zaten daha çok kendilerini çekiyorlar ya da çektiriyorlar. kız iseler, başka şey de çektiriyorlar adamlara.

şişt birader! şişt kııız! onları facebook'una, bokuna, fotoğraf sitelerine yüklediğinde, yorumlara cevap yazarken imla hatası yapma. entel olmadığın çakozlanıyor. ayrıyetten de, iyi derecede ingilizce bildiğini yazma iş bulma sitelerine. kendi dilini yazarken, kesme işaretini doğru yere koyamıyorsun daha.

gel, götümün fotoğrafını çek. ben beceremedim.
herkesin soyadını "photography" şeklinde değiştirmiş yanılgısına kapılıyor insan sonra araştırıp duruyor ve şu sonuç çıkıyor: türkiye'de tahminen 120bin kişinin soyadı "photography". anlaşılmayan bir taraf var. yabancı ad, soyad almak serbest mi oldu?
o değil de iyileri arada kaynayıp gidiyor. abazanların diyorum fotoğraflarla gayrimenkul haricinde pek ilgilenmem. bence gayrimenkul fotoğraflerı çok daha seksiler. diğerlerinden ise her yerde var.
bütün erkekler abazan olduğu için fotoğrafçılığa da yatkındırlar. o yüzden kadın fotoğrafçıların sayısı oldukça azdır.
en çok acıdığım erkek tipi. alırlar ellerine bir makine. bir de kalıp yazı çıkartırlar kendilerine her fotoya ekleyebilecekleri -photography by cellim- tarzı bişey. tamam o artık fotoğrafçıdır. şimdi sıra güzel olduğuna inandırılmaya gelecek aptal kızdadır. ayy fotoğraf mı, model mi olucam, çok güzelim galiba diyip bu salak kızlar da kabul eder tabi. halbuki erkek kızın orasını burasını açıp fotoğraflarını çekecek, off the record çekimleriyle evde mastürbasyon yapacaktır. bir senaryoda karşılıklı iki insan da aptal olur mu. işte bu olayda oluyor. erkek abazanlığından ve kızı kullanmaya çalışmasından dolayı, kız da gerizekalılığından, kendisini kullandırtmasından, kendisini güzel sanmasından dolayı benim için ağzına ağzına vurulası, dönerek ters tekme atılası karakterlerdir bu olayda. son olarak da bazı fotoğraflar siyah beyaz, kahverengi tonlarda olmalı ki facebook'taki birkaç kişi tarafından, 'wooow süper çıkmışsın canım :-)' tepkisi garantiye alnmalıdır.
En azından abazanlık vesilesiyle bir sanat öğrenmiş / öğrenmeye çalışmış erkektir. Üstelik o kadar da üzerlerine gitmeniz -şahsi fikrimdir- hoş olmamış. Erkek hayatı abazanlık etrafında dönmüyor mu zaten? Bugün çok para kazanmak isteyen erkek, yardım kuruluşlarına yardım yapmak için mi ister, yoksa daha güzel kadınlarla beraber olmak için mi? ya saçınızı başınızı şekilden şekile sokmanız, metroseksüel olmak adına kıçınızdaki başınızdaki kılları aldırmanız ne için? Kendinizi kandırıp, fotoğraf çekmekten zevk alan insanları böylesi saçma bir genellemenin içine sokmanız, o kişinin değil, ancak sizin ayıbınızdır. Hayat herkese, geniş omuzlar yahut tamamen sizin dışınızda gelişmiş güzel bir surat ve boy pos vermiyor. Dolayısıyla bu amaçla fotoğrafa yönelen insanları böylesi hor göremezsiniz. Ne yapsın ya, bir çıkar yol aramış ve bu yolu bulmuş. Doğrudur yanlıştır, varsa bir tanrısı onunla görür hesabını. Kimseyi de ilgilendirdiğini sanmıyorum.

not : fotoğrafçıyım.