bugün

cıbıldak gözle izlediğim, sahadaki en dikkat çeken oyuncunun galatasaray'da ilk kez forma giyen mehmet topal olduğu, galatasaray'ın 2006-2007 sezonunda kaçırdığı penaltılara bir yenisini daha eklediği turkcell süper lig müsabakası.
(bkz: Allahın sopası yok)
hayatımda gördüğüm en komik penaltılardan birinin çalındığı maç olmuştur. hasan şaş'ın arif erdem'den biraz daha ders alması gerekecek sanırım...
sonucu, maçın hakkını yansıtan karşılaşmadır. zira, iki takım da maçı kazanabilcek konuma getirmiştir, ancak beraberlik en adil sonuç olmuştur.

eric Gerets, karşılaşmaya tek forvetle başlayıp üç forvetle bitirmiştir. ama sanmayın ki, forvet sayıları arttıkça galatasaray'ın pozisyon sayısı da artmıştır. aksine, özellikle ilk 60 dakikada denizlispor'un çok net pozisyonları harcadığı da söylenmelidir.

maç boyunca, galatasaray defansı çok açık vermiştir. defanstaki bu zaaf çok açık bir şekilde görülmektedir. öyle ki, denizlispor'lu selahattin son vuruşlarda biraz daha becerikli olabilseydi, takımına maçı kazandırması işten bile değildi. uzun lafın kısası, galatasaray'ın bu sezon en büyük sıkıntıyı çekeceği bölge olarak defansı göstermek herhalde kahinlik olmayacaktır.

galatasaray'ın yeni transferlerinden junichi inamoto hemen hemen hiç sahada gözükmezken, mehmet topal takımın iyileri arasında yer almıştır. genç oyuncu, ön libero mevkinde zaman zaman isabetli pasları ve kaleye gönderdiği şutlarla etkili olmuş ve takımın Hasan Şaş ile birlikte ayakta kalan isimlerinden olmuştur.

Hakem, galatasaray adına bir penaltı yaratırken, bunun dışında genel olarak ortada bir maç yönetmiştir. penaltı pozisyonunda hiçbir müdahele yoktur zira. maçın gei kalanında da, hakem bol bol sarı kartını kullanmıştır.

Maçla ilgili bir ayrıntı da, hakemin, fifa'nın yeni talimatı ile "hakeme en ufak bir itirazda dahi sarı kart gösterin" uyarısına rağmen, cihan haspolatlı'nın yan hakemi resmen azarlamasına herhangi bir ceza vermemesi olmuştur. bu da göstermiştir ki, fifa bizim sahalarda pek etkili değildir *

Denizlispor ise, bu maçta güzel bir mücadele ortaya koymasına karşın, takım genel olarak yusuf'un etrafında şekillendiği ve bu oyuncu dışında birşey üretemediği için ligde oldukça zorlanacak gibi gözükmektedir.
ümit karan'ı kadroya almayan, necati ateş ve hasan kabze'yi ikinci yarı oyuna sokan, hakan şükür'e 90 dakika katlanan eric gerets'in ateşle oynadığı maçtır. böyle yanlış seçimlerle şampiyonlar ligi maçlarına çıkarsa o seksen bin kişilik atatürk olimpiyat stadı kendisine dar gelir. * * *
(bkz: beraberesaray)

+maç kaç kaç
-1-1
+kim önde
- ???
iliç'in kaçırdığı penaltının tezimi çürüttüğü maç..
mac 1 1 bitmistir.
hakan sukur futbolu birakmiycaksa bari gs'yi biraksin dedigim mactir.
70.dakikası 1-1 beraberlikle geçilen maç. galatasaray, hakan şükür önderliğinde inanılmaz gol pozisyonları harcamaya devam ediyor. ümit karan'ı kadroya almayanların, bordeaux maçında böyle bir hataya düşmemesini diliyoruz.
an itibariyle galatasaray'ın sasa ilic ile bir penaltıdan yararlanamadığı maçtır. bir penaltı laneti var ama ne iştir anlamadım. * * *
dk.23'te iliç'in penaltı kaçırdığı maç. galatasaray bu sezon penaltı kaçırma rekoruna doğru koşuyor sanırım.*
11.dakikada yusuf şimşek'in attığı gol ile denizlispor'un 1-0 öne geçtiği maç.
kaptan yusuf'un 15. dakikada attığı golle denizlispor'un 1-0 öne geçtiği maç.

edit: 11. dakikaymış.
galatasaray'ın 2-0,2-1 gibi kaçamak skorlarla kazanacağını düşündüğüm maç..
3 gün sonraki 12 eylül 2006 galatasaray bordeaux maçı sebebiyle kafa ve fizik açısından galatasaray' ın kendisini vererek oynayamayacağı karşılaşma. herhangi bir sakatlık olmaması arzu edilen ve sonucu gözümde pek de önemli olmayan karşılaşma.

çünkü asıl hedef,

(bkz: türk olmayan takımları yenmek)