bugün

ideolojik olarak birbiriyle alakası olmamasına rağmen, türkiye toplumunda görülebilen olay.

70'lerde solcu olan bir çok kişi, 2000'lerde Kemalist ideoloji çerçevesinde, çağlayan - tandoğan - gündoğdu meydanlarına toplandı.
Hıyarlık değilde riyakarlıktır.
70'lerdeki türkiyedeki solun büyük bir kısmı kemalizm'e dayanmasından kaynaklanan sebebtir.
(bkz: FKF'de büyük bir öğrenci kısmının hem milliyetçi hem de solcu ayaklarında takılması)
2020lerde sağcı olarak devam edecek sirkülasyondur.
dünyanın döndüğünü anlayabilen insandır.
bir mağara adamı veya bir uzaylıyla aynı yöntem ve araçlarla etkileşime geçemiyeceğini idrak edebilecek kapasiteye sahiptir.
sol düşünce kavramının ne olduğunu algılamak gerek sol denince akla sadece komünizm, sosyalizm gibi ideolojiler mi geliyor. he bunlar geliyorsa ideallerinden sapmış kişidir. çünkü kemalizm o ideolojiler kadar totaliter bir rejim değil, malum rejim karşıtlarının bile iktirada gelebildiği bir ülke yarattı. he eşitlik, düşünce özgürlüğü, karşıt düşünceler saygı, tam bağımsız türkiye, demokratik bir ülke kavramlarıysa solcu düşünceden anlaşılan algı, hala idealleri uğruna yaşayan bir insandır. malum 1900'lerin başında koca bir padişahlık, krallık rejimini yıkıp, geçici çözümlerlede olsa ülke iradesini halka vermiş bir kişinin kurduğu ideolojiden bahsediyoruz. daha kuduğu cumhuriyet bir yüzyıl bile demeden cumhuriyet karşıtlarını başa getirecek kadar demokatik bir hal almışsa ve bundan duyduğu rahatsızlığı çağlayan - tandoğan - dündoğdu gibi meydanlarda eylem hakkını kullanarak dile getiriyorsa. bu adam burada aklı şaşmış tonlarca ergenden, siyasi felsefe okumayan bir ton cahilden daha değerli ve daha idealisttir.
sadece türkiyede olacak durumdur. ilginç olan solun askeri savunmasıdır ki tam trajikomedi.
sağcılar solculuk hakkında konuşurlarsa bu tip tespitler yapabilmektedirler. bilmeden tespit yapmaya örnektir.
öngörülemeyen gelişmelerden biri olan akp'nin doğuşu, iktidara gelişi, orada uzun süre kalışının yol açtığı çaresizlik halinin "güçleri birleştirme" düşüncesiyle farklı fraksiyonların bir araya gelerek "şimdi bunlarla biz nasıl mücadele edeceğiz" diye düşünülmesi olayıdır. türkiye'deki sol gruplar azınlık oldukları için güçlü sağ karşısında böyle tutarsızlıklara girişebiliyor.
1970 lerde solcu olarak adlandırdıklarımız kimlerdi..

deniz gezmiş ve mahir çayan değil mi?

mesela mahir çayan ın kemalizmi anlatan 2 sayfalık yazısı müthiş gerçekçilik ve berraklık taşır.

1970lere solcu olarak giren kişiler kemalizmden beslenmişlerdir..

1989 dan sonra hayaller yıkıldığında tekrar kemalizme sarınıldı..

(bkz: attila ilhan)
Bazı şeylerin hala farkına varamamış kukla gibi kullanılıyor olmakla eşdeğer.
70 lerde dinci milliyetçi 2000 lerde liberal demokrat olmak gibi saçma sapan bir şey.
(bkz: 70 lerde milli görüşçü 2000 lerde cemaatçi olmak)
toplumsal ve politik değerlemeler uzağında, sadece komiklik olarak görülemeyecek durumdur. çeşitli sebepleri vardır bazısı seçmen yorgunluğu der ben buna inanmam mesela. biraz daha konu ülke koşulları, mevcut iktidarlar, 68 kuşağı, küreselleşme ve belki de en mühimi artan duygusallık ve hassaslaşmayla ilgilidir.
babam hep geçmişte işçi partisine oy verdiğini dile getirir durur. tabi o dönemler dünyada ve türkiye'de sol rüzgarların estiği dönemler. gene mehmet ali aybarlar, hikmet kıvılcımlar, babamın oy verip 15 tiplinin milletvekili olarak meclise girdiği behice boran'lı dönemler!
seçmen yorgunluğu bir kılıftır da komedi de değildir durum. şuan kemalist diye dalga geçilen birçok insanın bu ülke için fazlaca emek verdiğini düşünürüm. her ne kadar muhafazakar ve statikliği içselleştirmiş olsalar da ülke ve dünya dönüşümlerinden uzak değerlenmemesi gereken mevzudur bu! yoksası tekdüze değerleme olur!
(bkz: laiklik te bir yere kadar)
dönek soros'çu, liboş'un söyleyeceği sözdür.
güncel Önemli Başlıklar