27 nisan 2009 bostancı da polise direnen eylemci

3 kişidir. biri de kadındır.

(bkz: göte göt diyememek)

--spoiler--
şiddette dayandığı için tasvip edilmez olsa da yıllarca düzene egemen olmuş halkların haklarını, özgürlüklerini, yaşam hakkını gasp eden zihniyete karşı duran ve bunu yaşamı pahasına gerçekleştiren insandır.
--spoiler--

yaptıkları meşru gösterilemeyecek insandır.

*birileri adına eylem gerçekle$tiren terörist orospu çocuklarıdır. hakettiğini geç de olsa bulmu$tur.
darısı diğerlerinin ba$ına.

(bkz: bu memlekette göte göt denir)

can almıştır. eylemci değil, orospu çocuğudur.

edit: Eksileyen hassiktirsindir.

dayak attığında polislere küfredenlerin, polis vuranları özgürlük savaşçısı ilan etmesine neden olmuş teröristtir.
not: insan olan, masum insanları vuranların eylemini zaten tasvip etmez.

polise direnen eylemci falan değildir bu kastedilen kişi. önce onu bir açıklığa kavuşturalım. bu katil, hiç yoktan polise saldıran, karşılık alınca da tabanları yağlayıp bir eve saklanan ve burda ele geçmemek için başka insanların da ölmesine ve yaralanmasına sebep olan rezil bir şakidir.

bu dübürzadenin ismi orhan yılmazkaya. birkaç ay içerisinde birçok beyinsizin ellerindeki broşürlerde; içi boş bir kibirle dolu, bilimsel görünümlü, saçmasapan yazılarında ve duvar afişlerinde "yılmazkayalar ölmez" ya da "egemen güçlerin yaptığı 27 nisan katliamı" kıvamında yüzsüzce ifadelerle, sanki hiç yoktan evi basılmış da öldürülmüş gibi anılacağı kesin gibidir bu fitneci piçin.

kendi tabiriyle "emekçi" kesimden bir polisin şehit olmasına ve o sırada oradan geçmekten başka hiçbir suçu olmayan masum bir insanın hayatını kaybetmesine sebep oldu. egemenlerle savaşmak için harika bir plan gerçekten. bu davar, o mükemmel aydın(!) anlayışıyla yediği bu halt ile egemen güçleri öyle bir paniğe soktu ki, duyumlarıma göre rahmi koç bugün bu olay yüzünden darlanıp kahvaltıda 1 bardak yerine 2 bardak çay içmiş stresten. sonra bir iki saniye de kaşınmış. devrim tarihine notu düşülsün.

radikal'e göre saldırgandır.

bbc'ye göre de kuvvetle muhtemel "abd'nin terörle savaş" jargonunun dışında tanımlanacaktır tarafsızlık gereği.

diğer taraftan belli kalıp sloganları tekrarlayan herkes o sloganların doğrultusundadır diye bir kural da yoktur. meselâ türk solu buna örnek olarak gösterilebilir.

ölümüne inandığı bir dava sonucunda öldüğü ise mutlak, sosyalisttir, ya da başka büyük hedefleri olan insanların yoldaşıdır, orasını bilemiyorum.

bildiğin teröristtir.

(bkz: orospu çocuğu)

ideolojik pozisyonuna göre sıfatı değişecek olan kişidir. kendinden olmayanı terörist diye yaftalamak kolaya kaçan ve sistem içi bir açıklamadır.

ne kadar kendinizi paralasanız da askeri jargonda bile adı silahlı militandır.

nacizane bir tavsiye her silahlıya terörist diyen önce oturup terörün tanımını yapmalıdır ki uluslararası hukuk bile terörün tanımını henüz yapamamıştır.

ezberlenmiş sloganlarla savunulmaya çalışılan eli kanlı şerefsiz bir katildir. yok işçinin emekçinin hakkı için savaşıyormuş, devrim yapacakmış.şehit olan polis, hayatını kaybeden vatandaş maaşlı çalışan emekçi değildi de holding patronu muydu?
iki insanın ailesinin ocağını yaktın da devrim mi yaptın o.ç.?

daha trajikomik olanı ise, sözde faşizmle mücadele ettiğini sanıp insanları faşistçe katleden bu şerefsiz katili, davası olduğunu sanıp ezberlerdiği salak cümlelerden başka birşey bilmeyen klavye devrimcilerinin savunmasıdır. eğer inandığınız ideoloji masum insanları faşistçe katletmek ise söze gerek yok...

edit:gelen eksilere bakılırsa birileri o.ç. lafını üstüne alındı galiba.

kendini bir b.k sanan kişidir.

küfür etmemiştir.bu anlamda erdemlidir.

zorunlu edit :(#2527951)

küfür etmenin adam öldürmekten daha(!) büyük bir suç olduğunu anlamamıza sebep olan şerefsiz bir katildir, hamam böceği gibi şerefsizce gebermiştir. küfür etmemiştir ancak masumları katletmiştir. öldürdüğü insanların aileleri şu anda göz yaşı dökmektedir fakat küfür etmemiştir(!). 16 yaşındaki gencin annesi oğluna bir daha sarılamayacaktır fakat küfür etmemiştir(!). şehit polisin çocukları bir daha baba diyemeyecektir, fakat küfür etmemiştir(!).

allah sizi ve sizin gibi faşist teröristleri savunan klavye devrimcilerinin cezasını versin...

edit:gelen eksilere bakılırsa şerefsiz lafını sütüne alındı birileri...

(bkz: kufur yanında az kalır)

şimdi ben bu sözlükte emre belözoğlu2na küfürden ceza yedim ya kabul. hadi ona sesimizi çıkarmadık. şimdi ben bu insan olmayan insanımsı yaratıklara küfür etsem yine mi ceza yerim diye merak ediyorum. ve eğer başıma bir iş gelmeyecekse o.q.ç. q (ceza yememek için!) diyorum.

uludağ sözlükte halk kahramanı ilan edilmesini beklediğim it.

her nedense bu tarz bir betimleme bana 14 yaşındaki pkklı ergenin yediği boku (polise taş atmak) çocuktur diye hafife alma tavrıyla benzer geliyor. olmadı biberonla ayı besleyen pkklı da diyebiliriz.

çatışmanın kuralları vardır; "ölenler olur". iki taraftan da hem de. o yüzden x kişisinin düşman gördüğü y kişisine ateş açması ve öldürmesi çatışmanın mantığı içinde doğrudur. polis o adama ateş açarken kendine düşeni yapar, o adam da polise ateş ederken üstüne düşeni.

ama insanların üzerine rastgele ateş açmak insanlığa sığmaz sevgili seyirciler.

bazı ibnetörler ölen mikrop için halk kahramanı diyor. embesil, halk biziz ve bize göre ölen kahraman değil o. çocuğunun önde gideni. bide kanını son damlasınıa kadar direnecekmiş. senide senin gibi düşünenleri de kanının son damlasına kadar .....yim.

(bkz: içindeki teroristi devlete teslim et)

polis telsizine kendinden önceki teröristlerin de adlarını söylemiş ittir.

kasıtlı olarak eylemci diye nitelenen terorist...

birtakım kendini bilmezleri galeyana getirerek, işte solcuların kalleşliği, devrimciler böyle teröristtir, komünistler katildir gibi hönkürmelere neden olmuş eylemcidir.

herşeyden önce solculuk, devrimcilik, antiemperyalistlik hiç bir şekilde eşkiyalık yapmayı telkin etmez insanlara. eşkiyalıkla bir yere gidileceğini de salık vermez. ülkemizde birtakım komprador devrimciler ki halkın büyük çoğunluğunun aklına sol denildiğinde bunlar geliyor, fikirsel bazda gelişmeye açık olmadıklarından ve komprador yani emperyalist malı olduklarından ancak bu tarz eşkiyalıklarla kendilerini göstermektedirler. tekrar ediyorum bu tarz adamlar emperyalistler kucağında oturan tiplerdir, bu nedenle yaptıkları eşkiyalık başkalarının emirlerini yerine getirmekten başka bir şey değildir. aynı eşkiyaların sağ tarafta, ülkücüler içinde de yuvalandığını biliyoruz. bu iki emperyalist maşası tarafı 80 öncesinde emperyalizm pek güzel vuruşturmuştur. halkın aklında da sol namına o işbirlikçiler kalmıştır.

denizler'in bu eşkiyalarla alakası yoktur. denizler, işi eşkiyalığa götürdüğü için mahirlerle ayrılmışlardı zamanında. 68 kuşağı türk solu demektir, tam bağımsızlık demektir. 68'i emperyalizmin kucağında oturan katiller ve eşkiyalar temsil edemez, yad edemez! türk solu'nun ulusal sol'un, ulusal sosyalizm'in tarihinde asla ve asla eşkiyalık yoktur ve var olması da mümkün değildir!

türk solu, marksizm'i temel doktrin olarak değil yöntem olarak kabul eder ve uygular. bizim doktrinimiz kemalizm'dir. devrimimiz cumhuriyet'tir.

ölen biri polis iki yurttaşımıza allah'tan rahmet dilerim.

yaşasın ulusal sol, yaşasın türk solu, yaşasın tam bağımsız ileri türkiye!

ulusal sol için: http://www.turksolu.org/ulusal_sol.htm