bugün

yanvar, azerbaycan türkçesi'nde ocak ayı anlamına gelmektedir.

20 Ocak 1990'da Sovyet Ordusunun Baku'ye girisi 1988'de Karabag'daki Ermeni bolucu hareketi ve Ermenistan'in bu bolgeyi kendi kontrolu altina almak icin cabalar gostermesi sirasinda Azerbaycan halkinin kendi vataninin savunma amaciyla giristigi ve surec icerisinde Moskova'dan bagimsiz olma mucadelesine donusen siyasi gelismelerin icinde onemli bir donemectir. 20 Ocak'ta Sovyet Ordusunun Baku'de yaptigi katliam Azerbaycan halkinin bagimsizlik mucadelesini bastirma girisimidir.

20 Ocak'a giden surec Azerbaycan halkinin kendisine Ermeni saldirisi ve Moskova'nin adaletsiz tutumuna yonelik gelismeler isiginda sekillenmistir. Bu katliam 1988'den itibaren gelisen olaylarin Azerbaycan'daki siyasi gelismelerin Ocak 1990'da durumu daha da gerginlestirdigi noktada yapilmistir. Ocak 1990'da Azerbaycan'da siyasi tansiyon artarken, Moskova'nin aldigi bir karar durumu daha da gerginlestirmistir. SSCB Yuksek Sovyeti Prezidyumu (Baskanlik Divani)'nun 15 Ocak 1990 tarihli "DKOB ve Bazi Bolgelerde Olaganustu Hal Ilan Etme" karari, ozellikle de bu kararin 7. maddesinde Azerbaycan SSC Yuksek Sovyet'ine uygulamanin kapsamini Baku ve Gence illerine genisletme onerisinde bulunmasi Azerbaycan halki tarafindan adaletsiz olarak degerlendirilmis ve tepkiyle karsilanmistir.

Halkin 16 Ocak'ta arabalarla Baku sehrinin giris yollarini ve sehirdeki askeri birlik yerlesim bolgelerini barikatlarla kusatma altina almasi uzerine o sirada Baku'de bulunan SSCB Yuksek Sovyet'ni olusturan iki meclisten biri olan Birlik Sovyet'inin Baskani Primakov, SSCB Komunist Partisi Merkez Komitesi Sekreteri Grienko ve SSCB Komunist Partisi Sube Muduru Mihayilov kamuoyuna Baku'de olaganustu hal ilan edilmeyecegini aciklamislardir. Bu sirada Azerbaycan Halk Cephesi (AHC) yonetimi Moskova'nin 15 Ocak'ta aldigi kararin Azerbaycan halkina hakaret anlamina geldigini ve kararin cumhuriyetin egemenligine aykiri oldugunu ifade ederek Azerbaycan Yuksek Sovyet'ini 20 Ocak tarihine kadar olaganustu toplantiya cagirmistir. 17 Ocak'ta halka duyurulan bu cagrida, ayrica, barikatlarin kaldirilmasi ve sehirde olaganustu hal uygulanmaya calisilmasi durumunda karsi koymamasi istenmistir. Bu gelismeler uzerine, SSCB'nin Azerbaycan'daki denetimini kaybetmesi ihtimali belirince son care olarak SSCB Yuksek Sovyeti Prezidyumu 19 Ocak'ta "Baku Kentinde Olaganustu Hal Ilan Etme" karari almistir.

Karar 20 Ocak saat 24.00'den itibaren gecerli olacakti. Fakat, 19 Ocak saat 19.27'de Azerbaycan televizyonunun, daha sonra ortaya ciktigi uzere, SSCB KGB'si tarafindan bombalanmasi sonucu bu karar konusunda halk bilgilendirilememistir. AHC yoneticilerinin son anda haberdar olduklari olaganustu hal kararina uyarak halkin evlerine gitmesi yonundeki telkinleri etkili olmayinca Sovyet Ordusunun 20 Ocak'ta atesli silah kullanarak Baku'ye ve Azerbaycan'in diger bolgelerine girisi sonucunda resmi aciklamalara gore 133 kisi oldu, 611 kisi yaralandi, 841 kisi gozaltina alindi ve 5 kisi kaybolmustur.

Sovyet Ordusunun Baku'ye giris sebebi konusunda cesitli aciklamalar yapildiysa da, donemin SSCB Savunma Bakani Orgeneral Dimitri Yazov'un daha sonra Izvestiya gazetesine verdigi demecte ordunun Baku'ye AHC kurumlarini dagitilmak amaciyla girdigini aciklamis olmasi Moskova'nin o donemdeki niyeti konusunda onemli bir isarettir. Ote yandan, Primakov'un 17 Ocak'ta AHC Baskani Elcibey'le gorusmesi sirasinda AHC Baskaninin demokratik secim isteklerine iliskin olarak "bundan sonra SSCB'den ayrilmaya bir adim kalir" ifadesi de Yazov'u onaylar niteliktedir. Ayrica AHC Genel Merkezi'nin basilarak aranmasi, bir cok AHC uyesinin goz altina alinmalari ve ardindan 25 Ocak'ta AHC'nin resmi yayin organi Azadliq gazetesi ile Daglik Karabag'a Yardim Komitesinin yayini Azerbaycan gazetesinin basiminin Baku Olaganustu Hal Komutani tarafindan durdurulmalari da Sovyet Ordusu'nun mudahalesinin kime karsi oldugunu acikca gostermistir.

20 Ocak katliaminin ardindan, AHC liderleri Tofiq Gasimov, Vurgun Eyubov, Necef Necefov ve milletvekilleri Anar ve Bahtiyar Vahabzade'nin cabalari ile 21-22 Ocak tarihlerinde olaganustu toplanan Azerbaycan SSC Yuksek Sovyeti olaganustu hal uygulamasinin durdurulmasi ve ordunun Baku'den cikarilmasini istemistir. Azerbaycan SSC Yuksek Sovyeti 20 Ocak katliamini sorusturmak icin bir 16 Kisilik parlamento komisyon olusturmustur. Komisyon Ocak 1992'de yayinladigi nihai raporunda bunun Azerbaycan Turklerine karsi agir bir suc oldugunu, esas gayesinin Azerbaycan'in bagimsizliginin onlenmesi oldugunu belirtmistir. Raporda Donemin SSCB Devlet Baskani Gorbacov, Savunma Bakani Orgeneral Yazov, SSCB KGB Baskani Kryuckov, Icisleri Bakani Bakatin ve diger ust duzey Sovyet yetkililerin bu katliamdan zincirleme olarak sorumlu olduklari sonucuna yer verilmistir. Ayrica Baku katliamindan bu kisilerle beraber totaliter komunist sistem, SSCB Komunist partisi oligarsi liderligi, KGB, Icisleri Bakanligi ve devlet propaganda makinesi esas suclular olarak degerlendirilmistir.

Komisyon sorumlularin cezalandirilmasi icin dava acilmasini ve katliamin dogurdugu sonuclarin degerlendirilmesi icin BM'ye basvurulmasini onermistir. 19 Ocak 1992'de Azerbaycan Milli Meclisi komisyon raporunu kabul olumlu bularak 20 Ocak olaylarini SSCB yonetiminin Azerbaycan halkina karsi isledigi katliam olarak degerlendiren ve suclulara karsi Azerbaycan Bassavciliginin dava acmasi ongoren bir karar cikarmistir. Fakat Azerbaycan'daki daha siyasi gelismeleri bu kararin uygulanmasi noktasinda zorluklar yaratmistir. Bu arada Haydar Aliyev'in iktidari doneminde konu yeniden degerlendirilmistir. Azerbaycan Mili Meclisi yeni degerlendirme isiginda 29 Mart 1994'de yeni bir karar almistir. Kararla Baku'de Sehitler icin bir anit dikilmesi ongorulmustur.

16 Aralik 1999'da Azerbaycan Devlet Baskani 20 Ocak katliaminin 10'cu yildonumunun anilmasina iliskin bir kararname ile bu gunun anisina devlet duzeyinde gerekli hazirlik ve torenlerin yapilmasi icin ongorulmustur. 20 Ocak katliami her sene Sehitler Gunu olarak anilmakta ve resmi devlet duzeyinde torenler yapilmakta ve bu katliam sehitlerinin gomuldugu "Sehitler Hiyabani" devletin en ust duzey yetkilileri ve halk tarafindan ziyaret edilmektedir. Azerbaycan'i ziyaret eden yabanci devlet adamlari resmi devlet protokolu cercevesinde Sehitler Hiyabani'ni ziyaret etmekteler.

Bugun Rusya Federasyonu kendisini katliamin sorumlusu olan SSCB'nin mirascisi olarak gormektedir. Uzun sure 20 Ocak katliamina gerekli saygiyi gostermeyen Rusya Federasyonu devlet yetkililerinin bu katliama iliskin tutumlarinda Putin doneminde olumlu bir degisIklik gorulmektedir. Rusya Federasyonu Devlet Baskani Vladimir Putin de 9-10 Ocak 2001'de Azerbaycan'da gorusmeler yaparken Sehitler Hiyabani'ni ziyaret ederek celenk koymus ve saygi durusunda bulunmustur.

Turkiye, 20 Ocak katliamini 1990'da resmen SSCB'nin ici olarak gordugunu aciklasa da Turk kamuoyu ve Turk milleti katliama ciddi tepki gostermis, Ankara, Istanbul ve diger kentlerde SSCB'yi protesto eden ve Azerbaycan'i destekleyen kalabalik gosteriler yapilmistir. Azerbaycan bagimsizliginin ardindan Turkiye Karabag savasinda ve bagimsizligin savunulmasinda Azerbaycan'in yaninda yer almis ve her turlu destegi vermistir. Bugun Azerbaycan'a giden her Turk resmi devlet yetkilisi Sehitler Hiyabani'ni ziyaret ederek celenk koymakta ve saygi durusunda bulunmaktadir. Her yil 20 Ocak'ta Azerbaycan'da ve Azerbaycan'in dis temsilciliklerinde anma torenleri duzenlenmekte ve Baku saatiyle saat 12. 00'da (Turkiye Saati ile saat 10. 00) sehitlerin hatirasini anmak icin bir dakikalik saygi durusunda bulunulmaktadir.

kaynak : http://www.turksam.org/tr/a1157.html
13 yaşıma bastığım gün...
Doğum günü kutlanacaktır, pasta hazırdır, mumlara üflenecektir. Ayrıca rahmetli babamın da olduğu son doğumgünüdür.

Televizyon ve ışıklar kapatılacaktır. Trt haberleri verir, aniden vazgeçilir televizyonun kapanması eyleminden. "Sovyet tankları Azadlık meydanında yüzlerce Türk'ü öldürdü. Olayların sürdüğü bildiriliyor."

Her yeri kan içerisinde kalmış, elini uzatmış bir azeri teyzenin fotoğrafı, görüntüsü aklımdan hiç gitmiyor. Yerlerde kan revan içerisinde yatan insanların görüntüsü gözümün önünden gitmiyor. O gün öğrenmiştim Bakü'yü. Hayatım boyunca unutmadım, unutmam da. Yine o gün öğrenmiştim nefreti. Hayatım boyunca unutmadım, unutmam da!
bugün olan katliamdır.

1990 yılında bugün.

önce ermeniler dağlık karabağ da yüzlerce azeriyi yerlerinden etmişti.

bu durum karşısında azeriler sinirlenmiş ve tepki göstermişti.

işte senaryo o zaman yazıldı.
daha önce adige, abhaz ve çeçenlere de aynı senaryo uygulandı.
ve sonralarıda gürcülere.

neydi bu senaryo?
barış ve özgürlük getiriyoruz!

ilk perdede baküdeki ermeniler rusya'ya gitti.
ikinci ve son perdede sovyet birlikleri ''barış getiriyoruz'' laflarıyla ve altında ateş püskürten tanklarıyla girdi baküye.

yüzlerce azeri şehit oldu bugün.
yüzlerce çocuk yetim kaldı bugün.
baküde ezanlar sustu bugün.

1990 yılında bugün.
"istatistiki bilgiler vererek, doğduğu ve doyduğu toprakları yalanlarla ve iftiralarla karalayarak nobel almak" gibi eşsiz (!) bir yeteneğe sahip olan ohannes pamukyan'dan hakkında hiç değilse ufak bir açıklama beklediğimz katliam. iplerini ellerinde tutan sahipleri gerçek bir açıklama yapmasına izin vermez; verseler dahi bilgi dağarcığı ve kapasitesi yetmez onu biliyoruz ama bir küçük açıklama da yeter bize. ayrıca bu soysuzların kuklaların yaptığı diğer bir katliam ve terör örgütünün gerçeği için:
(bkz: hocalı katliamı)
(bkz: asala)
19 ocak'ta pangaltı'da hepimiz ermeniyiz, faşizme inat kardeşimsin hrant ve katil devlet hesap verecek diye bağıran bir birey olaraktan hiç duymadığım ve uğruna herhangi bir eylem yapmmayacağım olay.

bunun dışında bu olayla ilgili bir eylem ya da anma organizasyonu olmama sebebini hrant için sokaklara dökülen onbinlerce insan olarak görenler çok ilginç gerçekten. siz yapın bi anma organizasyonu sonra diyin niye ses çıkarmıyorsunuz diye. ha düzenleseler bile kılımı kıpırdatmam o ayrı bi mesele.
hrant dink için bir taraflarını yırtanların neden hatırlamadıklarını merak ettiğim rus katliamıdır.
yine bir kanlı gece, yurdum azer elinde,
ve yine moskof piçi, hıyanet dümeninde,
inledi tank sesleri felaket yollarında.
hazar’ın deryasında su yerine kanlar var,
günlerden matem günü, aylardan kara yanvar

bahadır çelikbaş * *
hrant dinki karistiranlarin nasil gerizekali bir beyin yapisina sahip oldugunu merak ediyorum,simdi ermeniler katliam yapti diye turkiyede tek sucu ermeni oldugu icin katledilen birini anmayacak mi insanlar?
sovyet birliklerinin, ermenileri korumak bahanesiyle tanklarla bakü'ye girerek 143 türk'ü öldürdüğü katliamdır.
Merhaba.

Adım Atabek Kurbanov. 24 Temmuz 1983 doğumluyum. Yani neredeyse 29 yaşında olacaktım. Öldürülmeseydim. 19 Ocak'ı 20 Ocak gününe bağlayan gecenin yarısında, kendi ülkemin başkentinde 30000 i ermeni 36000 kişiden oluşan bir rus ordusu bastı ülkemi. Başkentimizi. Benimle birlikte resmi rakamlarca 140 - 143 kişi, gerçekte ise 360 kişi öldürüldü. 6 kişiden ise hiç haber alınamadı. Kusura bakmayın yaşım 29 ama 7 yaşında öldürüldüğüm için o mahsunlukla konuşuyorum.

7 yaşındayken, yüreğim bir güvercinin ürkekliğinde değil ama bir serçenin heyecanıyla atarken, bir ermeni AK47 sinin dipçiğiyle vurarak bayılttığı bedenime bir şarjör mermi boşalttı. Ölmedim ama. Sonra bir rus tankı geçti. Tankı süren ermeni öldüğümden emin olmak için paletler bedenimin üstündeyken 4 tur attı.

Dünya görmedi. Dünya duymadı.

Tam 17 yıl sonra gerçek kardeşlerimin ülkesinde, benliğime, şahsıma, milletime kan kusan, sözde güvercin ürkekliğine sahip bir adam öldürüldü. istemezdim ama. Öldürüldü işte.

Kendi öz kardeşlerim 5 yıl boyunca hepimiz ermeniyiz diye bağırdı. Merak ettim. Neden ben olamadınız. Neden kendiniz olamadınız...

Meydanları onbinlerce kişi doldurup bağırırken kabaran hümanistliğiniz, faşizm düşmanlığınız.

Ben öldürülünce neredeydi? Yani 366 kişi 1 ermeni etmiyor muyuz? Size göre rakamlar mıyız sadece...

Umarım ki öldürülmezsiniz. Öldürülmek gerçekten kötü. Tepki duymak normal. Ama bunu neden acındırmaya çeviriyorsunuz ki bir ermeni için?

Siz 78 milyon luk Türkiye devleti! Aynı atadan, aynı soydan geldiğim adamlar. Kendi kardeşinizin de öldürüldüğünü düşünün benimle birlikte. Acı mı verdi. Peki ben kardeşinizken Ermenilerce Hocalı'da, Türkiye sınırlarında, Bakü'de, Karabağ'da katledilirken, neden Ermeni'ye bağırıyorsunuz.

Adım Atabek Kurbanov. 24 Temmuz 1983 doğumluyum. 1990'ın 19 Ocak'ını 20 Ocak'ına bağlayan o kara ocak gününde öldürüldüm. Ve siz... Ben olamayanlar. Kendileri olamayanlar. Bundan haberiniz yoktu. Bu mektuba kadar.
görsel

19 ocak 1990 gecesi bakü’de bağımsızlık isteyen azerbaycan halkının üzerine tanklarla yürüyen kızılordu birlikleri ellerinde birkaç parça derme çatma tabanca tüfek olan azerbaycan’lı direnişçileri ezmeye kalkmış, 20 ocak sabahı 150-200 arası aralarında kadın ve çocuklarında olduğu ölü ile yüzlerce yaralı bırakarak artık söndürülmesi imkansız olan bağımsızlık fitilini ateşlemişti. lenin meydanında toplanan yüzbinlerin omzunda bugünkü şehitler hıyabanına defnedilen 20 yanvar şehitleri o gün bu gündür azerbaycan’ın bağımsızlığının simgesi haline gelmişler. 20 ocak 1990 gecesi meydana gelen acı olayların ardından başveren gelişmeler 1991 yılında azatlığa giden yolu açmış, azerbaycan’ın tarihinde (1918-1920 arası hariç) gerçekten bağımsız bir devlet olmasını sağlamıştır.
Namerd güllesine kurban giderken
Gözünü sabah dikti şehitler.
Üç renkli bayrağı öz kanlarıyla,
Vatan göklerine çekti şehitler!

O şenbe gecesi, o getl günü
Mümküne dönderdik çok namümkünü.
Halkın kalbindeki korku mülkünü
O gece dağıtıp söktü şehitler!

Tarihi yaşatıp dileğimizde
Bir yumruğa döndük o gece biz de.
Yıkıp köleliği, yüreğimizde
Cesaret mülkünü dikti şehitler!

Zalim öğünmesin zulümleriyle
Bin bir böhtanıyla (iftira)bin bir şerriyle
Hakikat uğrunda ölümleriyle
Ölümü kamına çekti şehitler!

Onlar susturulan hakkı dindiler (işittiler)
Karaca toprağı kıymetlendiler (kıymetlendirdiler)
Donan vicdanları gayretlendiler (gayrete getirdiler)
Ahı, el gayreti çekti şehitler!

insan, insan olur öz hüneriyle
Millet, milet olur hayr-ı şerriyle
Toprağın bağrını cesetleriyle
Azadlık tohumu ekti şehitler!

görsel
22. yılında ölenleri keder ve saygıyla anıyoruz.

bunu yapanlar iki yıl sonra da bunu yapmışlardır;
(bkz: hocalı katliamı/#14320420)

aynı şeyleri ikinci kez yazmaya ben çekiniyorum, bu soyu bozuklar yapmaktan çekinmiyor.
soysuzların yaptığın katliamdır.

ek: gün gelir hesebı sorulur.
Hocalı'nın antremanının yapıldığı katliamdır. Resmi rakamlarda 143, gayrı resmi rakamlarda 340-600 arası insan katledildi.
katıksız bir azeriyim.
henüz çocuktum bu katliam yaşandığında, trt'de gülgün feyman sunardı haber bültenlerini ve acı haberi verdi televizyondan, annemin acı feryadını , babamın donmuş yüzünü gördüm. ilk başta anlam veremedim sonrasında çocuk aklımla idrak ettim ve orada benim insanlarımın öldürüldüğünü, katledildiğini anladım.
yapanlar her ne kadar rus tankları dense de kullananların hepsinin ermeni olduğunu çok sonradan öğrendim.
çok büyük tepkiler verilmişti o zaman memlekette, şimdi ise bakıyorum hepimiz ermeniyiz diyen bir güruh bile çıktı ortaya. şimdi biz ermeniyiz diyen orospu çocuklarına da buradan şunları okumalarını tavsiye ediyorum.

http://www.turkmeclisi.or...nvar-katliami&bil=451
80lerin sonunda 90ların başında çocuk olan küçücük bizlere dünya denen yerin ne kadar zalim bir yer olduğunu gösteren katliamdır. Daha o günlerde anladık biz Türk olmanın verdiği acıyı ve sorumluluğunu. Küçücüktük ama bizim için Azerbaycan demek kardeşlerimizin yok olan yaşamları demekti. O günlerde ant içtik Azerbaycan'ın bütövlüğü için. Nuri Paşa'yı sonralarında öğrendik ve Nuri paşalığa ant içtik.
(bkz: hepimiz türküz hepimiz azeriyiz)
insanlık ayıbıdır. bir daha asla böyle insanlık suçlarının yaşanmaması dileğiyle...
üzerinden tam 22 yıl geçen insanlık ayıbı. hepimiz ermeniyiz diye gezen güruhun, kendi milletinden, canındani kanından olan kardeşleri için de, aynı duyarlılığa sahip olmalarını dileriz. masum bir insanın dini, dili, ırkı, cinsiyeti ne olursa olsun öldürülmesi sineye çekilemez ancak aynı tepkilerin tüm masumlar için ortaya koyulması gerekmektedir. Allah orada şehit olan masumlara rahmet eylesin.

KATLiAMIN KRONOLOJiSi

16 Ocak 1990'da Sovyet birliklerinin şehre girmesini engellemek amacıyla Bakü girişlerine ve Rus askerlerinin bulunduğu üslerin kapılarında barikatlar kurulmaya ve Sovyetler Birliği ile Ermenistan'ı protesto mitinglerine başlandı.

18 Ocak'ta Azerbaycan'ın başkent dışındaki 11 bölgesinde de mitingler ve grevler başlatıldı.

19 Ocak'ı 20'sine bağlayan gece Bakü'de kızılca kıyamet kopuyordu Tankların sağır edici gürültüsü kentte duyulmaya başlamıştı. 1956'da Budapeşte'ye, 1964'te Prag'a giren Sovyet tankları bu kez Bakü'ye girdi.

Moskova yönetimi, Karayoluyla 3 koldan ve deniz yoluyla 35 bin kişilik ağır silahlarla donatılmış Alfa birlikleri, DTK-a adlı özel imha birlikleri ile Azerbaycan'ın başkentini işgal emrini vermişti. Operasyonun adı UDAR'dı. T-72,T-80 ve BMP-3 tankları Bakü'de Azadlık Meydanı (20 Yanvar meydanı)nı kuşatıyordu.

Kanı dökülmüş, hukukları ayaklar altına alınmış. Sindirilmiş, genç yaşlı denmeden bütün insanları hırpalanmış, Televizyonu kapatılmış Azerbaycan Türkü , milletinin en büyük özelliklerinden olan zor günlerdeki dayanışma hasletinin farkına vardı.

Milyonlarca Azerbaycan Türkü, başta o günden sonra 20 Yanvar adı verilen 11'nci Kızıl ordu ve Azadlık Meydanı olmak üzere Bakü'nün bütün meydanlarında ve Azerbaycan Komünist Partisi Merkez binası önünde toplandı.
işgal birliklerinin üzerine bedeniyle yürüdü, tek silahı yüreğiydi.. Yüreğiyle vuruştu tanklara ve zırhlı,özel yetiştirilmiş imha birliklerine karşı...

Tarihe 20 Yanvar, Kanlı Ocak, ya da Gara Yanvar olarak geçen o gece yüzlerce insan öldürüldü Bakü sokaklarında ve meydanlarında...

Gece boyunca sivilleri öldüren Alfa birlikleri sabah saatlerinde Bakü'den geri çekildi, yerine başka askerler getirildi ve bütün şehir mateme büründü...

kaynak: zaman
hümanist arkadaşlar neden bu zulme sessiz kaldı! ölenler türk olduğu için mi? komünistlerin yaptığı bir icraat olduğu için mi?

görsel
Gerçek katliamdır, gerçek soykırımdır. Asıl unutulmaması gereken soykırımdır. Baküdeki katledilen kardeşlerimizide unutmamak gerek. Yürüyüşmü yapıcaksınız alın size gerçek bir sebep. Ermeniler için hepiniz ermeni oluyorsunuz ya hani, şimdide hepimiz Azerbeycanlıyız desenize. Ermeniye üzülen o vicdanlar 20 yanvar katliamına üzülmez mi ?
''biz insanlık suçlarına karşı olduğumuz için hepimiz ermeniyiz diyoruz, biz güçsüzün yanındayız, yarın öbürgün eskimo oluruz bla bla bla'' die öten etnik sıkıntılı arkadaşların gelip herhangi bir yorumda bulunmadığı katliam.
http://www.facebook.com/photo.php?v=492818258875
23 yıl önce bugün gerçekleşen katliam.
yüzlerce suçsuz azeri türkü katledildi, sakat kalanlar oldu.
unutulmaması gereken günlerden biri.

ruhları şad olsun.
güncel Önemli Başlıklar