bugün

Halkın çalınan paralarından, rüşvetten ve yolsuzluklardan değil, akpak iktidarlarını yıpratmaya çalışanlardan şikayetçi olduğu konuşmadır. Çalınan 87 milyar euro' muz umurunda değildir kendisinin ve hükümetinin. Ayrıca masumiyet karinesinden utanmadan bahsetmiştir söz konusu konuşmasında. Sorarlar adama; sabahın körlerinde kaçma ihtimali yokken evinden alınan, gerçekliği tartışmalı uydurma delillerle demir parmaklıkların arkasına konan, yıllarca iddianame hazırlanmadan uzun tutukluk süresi ile suçu belli değilken suçlu ilan edilen, soruşturma süresince uydurma delillerin medyaya servis edilip masumiyet karinesi ihlal edilen insanlar varken neden onların hakkında da çıkıp konuşmadınız? Çünkü onlar sizden değildi değil mi?
sırf sessiz kalıp g.t olmayalım mantığıyla yapılmış toplantıdır. demirel bile şaşırmış ve "ben bile bu kadar boş konuşmamıştım" demiştir.
cemaate bir operasyon düzenleneceğinin sinyalleri verilen toplantı.
(bkz: laf salatası)
sorulan her sorunun cevapsız kaldığı basın toplantısıdır.
Konuşmanın özetini kendisi vermiştir: saflığımıza verin.

Yani diyor ki, hortumladık, çaldık, çırptık ama nasıl bir saflık yaptıysak tüm paraları evin içinde sakladık.

Ha bir de, padişah efendimizin kararlarını bekleyeceğini açıklamıştır. Tabi, koskoca bakan adamsın sen, ne o öyle kafana göre istifa etmeler falan!
soruşturmanın gerçeklik payını arttıran konuşmadır. resmen, "bir bakalım işin üstünü örtebiliyor muyuz. örtersek ne ala, yok örtemezsek ilgili bakanlar istifalarını verirler bizde kangrenli kolumuzu kesip yolumuza devam ederiz." demiştir.
Bülent Arınç müdahale etmiyoruz dediği sırada, H. Çapkın'ın yardımcıları görevden alındı *
vaktimiz çok az deyip soru kabul edilmeyen toplantı.
basılmışların basın toplantısıdır.

adamın konuşmasını hiç dinlemeden neler anlattığını söyleyebilirim. o derece klişe. kesin ağlamıştır da. etme bulma dünyası dendi. alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste dendi. yolunuz yol değil dendi. hukukun içine ettiniz dendi. sahte delil dendi. denmedi mi? dendi. ben de şimdi kendi düşen ağlamaz diyorum.

söylemesi ayıp, birbirlerinden bulacaklarını biliyordum. haklı olmaktan nefret etmediğim tek durum oldu bu. elhamdülillah...
muammer güler e neden haber verilmediğine kızıldığı toplantı.
Utanmasa orospular gibi yollu mu olalım musluman ve serefli oldugumuz icin yolsuzuz diyecek amk. ve ulkenin ciddi bir kisminda da inanabilecek kapasite var.
gereksiz yere gazeteciye çıkıştığı konuşma. adam herkesin düşündüğünü sordu, bu ne atar arkadaş?
(bkz: yutkunmaktan konuşamamak)
"Eveeet bakin kazi boyle cevirirsek daha az yaniyor." Konusmasi.
3 temmuz sonrasındaki konuşmalara benziyor hükümetin şu anki tepkisi... üstüne fena alınmış akp.

- fenerbahçeyi yıpratmak istiyorlar!

- hükümeti yıpratmak istiyorlar!
zamandan ve mekandan soyutlanmış bir bakanın boş konuşmasına veya sırf konuşmak için konuşmasına sahne olan toplantıdır.
hakikaten konuşmuş olmak için konuşuyor şu an.
Kullanma kılavuzu olmadan bunları çözmem imkansızdır.

Cumhuriyetin ilk yıllarından belgeler bulup CEHAPE böyle, CEHAPE şöyle diye geçmişin belgesiyle bugünün vekiline çamur at, yak, yık; sonra da çık: "Bu süreçte bakanlarımız üzerinden partimizi yıpratma politikası güdülmesi yanlış olur bla bla bla." de.
gereksiz bir adamın saçmalamasıdır. nokta.

men dakka dukka derler adama üstadım!
cemaate savaş ilanını "boynumuzun borcu" olarak ifade eden arınç açıklamasıdır. vuuuuuu...
ikidir kelimeler boğazında düğümleniyor.

acıdım lan!

üç oldu.

etti dört.
yutkunarak bize bir şey anlatmaya çalışıyor arınç. konuşmanın geneli tam bir çaresizlik, kızgınlık ve öfkedir! iğne akplilere batınca neler çıkıyor ağızlardan neler...
"bir içişleri bakanının oğlunun gözaltına alındığını basından duymasından acı bir şey var mı? sözünden anladığımız kadarıyla babasının haberi olsa olay kapanırdı. Adamların içine oturan tek şey bu.
haberimiz neden olmadı diyor lan şaka gibi. insan düşünür amına koyim biz hükümetiz bizden habersiz kuş ucmamasi lazım demesi gerekirken polis bize haber vermedi diyor hahaha.